VAROL EMPERYALİZM!!!...

Özgür DENİZ - 12.05.2018

İnsan kim? İnsan niye var? İnsan niçin yaşar! Dünyayı ve insanlığı gözlemledikçe, bu soruların, bomboş, saçma sapan, ipe sapa gelmez, hiçbir anlam ifade etmeyen, hiçbir derinliği olmayan sorular olduğunu düşünüyorum, hissediyorum artık. Utanılası sorular olarak görüyorum, kendi yüzüme bakmaya utanıyorum. İnsana, bu dünyada, kendini adayabileceği tek bir şey bırakılmamış. İnsana, kendisi bile bırakılmamış. İnsanın kendisi, kendisinden çalınmış hatta insan, kendisinden, gönüllü olarak vazgeçmiş. Ben varım diyeceğine, ben yokum demeyi seçmiş. İnsan neyle meşgul, senin derdin ne ve ne yapmaya çalışıyorsun diyorsun kendi kendine ve zavallılaşıyorsun kendi kendinin gözünde ve garip bir utanma hissi kaplıyor baştanbaşa tüm gövdeni bazı bazı, mezkûr soruları sorunca Kıyamaz derdik, karıncayı bile ezmeye insan. Kıramazdı bir kuşun kanadını diye bilirdik, insana dair. Ama kıydık işte insana ve kıydı kendisine insan. Kendisi dâhil, hiçbir şey insanın umurunda değil. Çıkar, menfaat, hırs, ihtiras kıskacında sefil ve perişan olmuş durumda insan. Ve insan umurunda değil insanın. İnsanın umurunda olan tek bir şey var; madde! Ona egemen olmak için benzerini yemekten bile imtina etmeyecek kadar insan değil artık insan. Ekmek bol doyamadık. Acı eksilmez amma bal yapamadık, bal yapacak acılar bulamadık. Acılar bile acı değil artık bu dünyada. Kutsal acılar çekmiyoruz. Nefsimizden fışkıran kötülükleri boca ediyoruz insanlığın üzerine ve hak edilmeyen acılar çektiriyoruz insana. İnsanın elinden ekmeğini metazori alıp aç bırakarak acı çektiriyoruz. Ve bu çekilen acılar nice gövdelerde merhametin zerresinin bile bulunmadığını da gösteriyor bize. Çünkü çekilen acılara sevinebiliyoruz çok rahatça. Bu dünyada her şey görüyorum ama o her şeyin içinde insanı göremiyorum. İnsanken transformasyon geçirmiş ve artık başka şeye dönüşmüş bir varlık görüyorum ama insan olarak insanı değil. İnsan, maalesef, maddeye yenilmiş ve maddenin karanlığında kaybolup gitmiş. Varol Emperyalizm!!! Tek adam, hakikat ve hakikatli karakter adamı ama hakikate layık ve karakteri hakikatli adam var mı? İşte onu bilmiyorum. Gönlümde ki hakikati dilim söylerse, maalesef yok. Tabi burada bunu söylerken ve başka zamanlarda, başka sözlerde başka şeyler söylerken kati surette genelleme yapmıyorum ve haddim de değil, zaten öyle yapacak kadar şerefsiz değilim ama kahir ekseriyet olarak söylüyorum. Güçlüler ayakta kalır yasasının egemen olduğu, örtülü bir çıkar savaşının yaşandığı dünyadayız. İnsanların ezildiği, sömürüldüğü, yoksul ve aç bırakıldığı bir dünyadayız. Nefsin gösterdiği istikamette son sürat ilerliyoruz. Eze eze, vura vura, yok ede ede. Kurt kanununun egemen olduğu kirli bir varolma, ayakta kalma savaşı. Nasıl olursa olsun kazanma savaşı. İnsan olarak değil, nasıl olursa olsun, ne şekilde olursa olsun kazanma ve varolma savaşı. Kazananın yerine bir şekilde kazanma savaşı. Diller olabildiğince dolu ama gönüller bomboş. Dilin söylediği şarkıya gönül inanmıyor ve eşlik etmiyor. Gönlün söylediği şarkıyı dil haykıramıyor. Bir insicam varmış gibi gözükse de, yalan ve hakikat çarpışıyor. Özgürlük ve esaret çarpışıyor. İnsanlık ve hayvanlık çarpışıyor. İşte bu dünyada, bu sebeple, olabilecek hiçbir şey yok, çünkü bir şey yapabilecek insan yok. İnsan ki, kendisine verilen değeri bile bilmeyecek kadar cahil ve değer verene kin duyacak kadar ahmak. Ne gariptir ki, değer verenden bile nefret eder hale gelmişiz. Ben değersizim, niye bana değer veriyorsun diyoruz sanki hal diliyle. Gerçekler acıdır ve acıtır! Ve insan makûs talihini kendisi değiştirir, olguların nasıl olaylaştığını görerek ama nasıl olaylaşması gerektiğini fark edecek bilince sahip olarak.

 

EKSTRA:

 

‘’’’Kimlikçi değilim, hiçbir zaman da olmadım. Karakterciyim ve her zaman böyle oldum. Bu yüzden kimliğiyle geleni umursamam, kimsenin de kimliğine ihtiyacım yok, karaktere bakarım. Karakterle kimlik mezcolursa ne ala. Karakteri olanın zaten kimliğinin öne çıkmasına da lüzum yok. Bendeniz böyleyim arkadaş. Yaşamında adam değilsen, kimliğini al ve yok ol! Büyük ve iri laflara, masallara karnım tok. Umursamıyorum böyle şeyleri. Bendeniz detaylara bakarım arkadaş. Ben hissetme yolunu seçerim. Ve hislerim kolay kolay yanılmaz ve yanıltmaz bendenizi Allah’ın izniyle. Hareketlerin tiksinti uyandırıyorsa, kimliğini napayım? Beni eylemlerin ilgilendirir, boş nutukların değil bebeğim!’’’’

 

Bendeniz

 

“”İnsanın nerede durduğu ve kim olduğu değildir önemli olan, insanın durduğu yerde nasıl durduğudur. Bu yüzden hiçbir insan, hiçbir zaman, bir insanın nerede durduğuna ve kim olduğuna bakmamalıdır, bakmaya da hakkı yoktur. Durduğu yerde nasıl durduğuna bakmalıdır ve önemli olan da budur. Bugün seven bir dost, sevdiği dostunun karakteri hiçbir zaman, hiçbir şartta ve koşulda, hiçbir şekilde değişmiyorsa, o dostunun durduğu yere ve kim olduğuna bakarak, dostu hakkında karar verip dostluğunu bitiremez, eğer bitiriyorsa, o gerçek bir dost olmadığını kati hüccetle ispat etmiş olur. Eğer ki, bir dost, bir dostuna, son nefesine kadar kendisinden kendisine hiçbir zarar gelmeyeceğini garanti ediyorsa, o dostun kim olduğu ve nerede durduğu zerre miskal önemli olamaz, onun nasıl olduğudur önemli olan ve zaten verdiği garanti de onun nasıl olduğunun mutlak hüccetidir. Buradan tüm insanlığa mutlak netlikte beyan ediyorum ki; hiçbir dostum, kim olursam olayım, nerede bulunursam bulunayım ve dostlarım kim olurlarsa olsunlar ve nerede bulunurlarsa bulunsunlar, bendeniz bu dünyada varolduğum ve nefes alıp verdiğim müddetçe bendenizden kendileri hiçbir zarar görmeyecektir, bugüne değin hiçbir insançocuğu da zarar görmemiştir zaten. Ama, dostlarım, bendenizin, nasıl olduğumu bildikleri halde, kim olduğuma ve nerede bulunduğuma bakarak ve bendenizden kendilerine zarar gelmeyeceğini bildikleri halde dostluklarını bitirirlerse de eyvallah der geçerim. Elimden hiçbir şey gelmez. Napabilirim ki?””

 

Bendeniz

 

‘’’’Kompleksli insandan tiksinirim. Çünkü onunla yaşanmaz. Zira her şeyi takıntı yapar. Her anı cehennem kılar. Bana kompleks nedir hele bi söyle denilmesinden de tiksinirim. Bilmiyorsan aç, oku, öğren geri zekâlı. Her şeyi başkası öğretemez. Bunu bir şey bildiğimden söylemiyorum. Bendeniz; ‘’hiçbir şey bilmiyorum ve bunu da tüm ciddiyetimle, samimiyetimle söylüyorum amma velakin öğrenmeye çalışıyorum elbette’’ ama mezkûr sözümü yine de söylüyorum yani bilinmiyorsa öğrenilmesi gerektiğini. Bendeniz böyleyim arkadaş. Bu dünyaya kötülük tohumları ekmeye, köpeklik etmeye, gövdeleri dağlayıp yürekleri acıtmaya gelmedim. Bendeniz yapabildiğim kadarıyla, ne kadar becerebiliyorsam insanlık yapmaya geldim. İyiliği överim, kötülüğü düzeltme gayretinde olurum, düzeltemezsem döverim, dövemezsem kovarım.

 

Bendeniz

Tarih: 12.05.2018 Okunma: 710

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?