MAARİF DAVASI ÜZERİNE BİR KAÇ ŞEY DAHA...

Özgür DENİZ - 28.12.2017

Şahsen, bu toplumun, makam, mevki vb. konum ayrımı yapmadan her kesiminden, her insanının kahir ekseriyetinin algılama ve anlama sorunu olduğunu düşünüyorum. Geçelim! Olabildiğince net, berrak, beliğ ve sarih şekilde soralım ve sorgulama yapalım. Okul var değil mi? Çalışılmış, emek harcanmış, ter akıtılmış ve bir bina ortaya çıkmış değil mi? Evet. Müşahhas olarak mevcudiyete bürünmüş bir yapı var mı? Var. Var yani. Kesin var, kabul ediyoruz. Yok deme imkânı var mı? Kesinlikle hayır. Çünkü gözlerimiz görüyor, ellerimiz dokunuyor, kalbimiz duyumsuyor, aklımız algılıyor. Daha sorgulama yapılamaz. Bu bina muhtelif bölümlere ayrılmış değil mi? Evet. Sınıflar vb. bölümler var. Sınıflarda, elbette bir hedef kitle için var. Öğrenciler için değil mi? Evet. Boşuna mı yapıldı bu bina? Boşuna yapılmadı değil mi? Aynen öyle. Yani o kadar bütçe ve emek heba mı edildi? Hayır. Eğitim ve öğretim yapılsın diye yapıldı değil mi? Kesinlikle evet. Başka hiçbir şey için değil. Peki, buraya kimler gelecekler? Çocuklarımız yani öğrencilerimiz değil mi? Aynen öyle. Öğrenci var. Var mı? Var. Eğitim ve öğretime ihtiyacı var mı bu öğrencilerin? Var. Bir kafası ve kalbi olan varlıklar değil mi bu öğrenciler? Aynen öyle. O kafaya bilgi, o kalbe ahlak girmesi gerekiyor ki, iyi bir insan olarak yetişsinler. Aynen böyle değil mi? Hayır başka ne söylenebilir ya da nasıl sorgulama yapılabilir yahut daha ne kadar derinliğe inilebilir? Gayemiz, varlığımızın nedeni, ülkümüz, istikbalimizin ve istiklalimizin teminatı olacak olan o öğrencilerin iyi birer insan olarak yetişmeleri değil midir? Yani kendilerine, ailelerine, çevrelerine, milletlerine, insanlığa, devletlerine karşı vazifelerini namusluca yapan, ekmeklerini terle, yaşla, emekle, helal yoldan kazanan şerefli birer birey olmaları değil mi? Aynen öyle. Zaten başka bir şey düşünülemez. Böyle mi? Böyle. Peki, kafası ve kalbi olan o bigünah, masum, tertemiz çocuklar ne isterler? Bilgi ve ahlak değil mi? Yani eğitim ve öğretim değil mi? Sadece bu değil mi? Kesinlikle öyle. Çünkü kafa bilgiye, kalp ahlaka muhtaçtır. Yalan mı? Hayır. Daha inebileceğimiz bir derinlik var mı sorgulama olarak? Yok. Hayatta bir insanın ihtiyaç duyduğu şey nedir bir ömür boyunca? Bilgi ve ahlak değil mi? Aynen öyle. Bilgisiyle mesleğine kavuşsun, ahlakıyla mesleğini insanca yapsın. İsteğimiz, dileğimiz de bu değil mi? Kesinlikle aynen bu. Bir de öğretmen var. Var mı? Var. Vazifesi nedir? Huzuruna gelen o çocuklara, o gariplere, o masumlara gereken bilgiyi ve gerekli ahlakı vicdan, dürüstlük, namus, samimiyet ve ciddiyet temelinde aktarmak değil mi? Kesinlikle evet. Kafaları ve kalpleri doyurmak yani, değil mi? Evet. Başka ne işi var öğretmenin? Hiçbir işi yok ve olamaz ve dahi oldurulamaz da. Bilakis ihanet edilmiş olur. Hem öğretmene, hem öğrenciye, hem de insanlığa. Var mı sahi başka bir işi? Olabilir mi? Kesinlikle hayır. O binanın her bir sınıfı bir öğretmene aittir değil mi? Kesinlikle evet. Öğretmenin bir ders zamanı bellidir değil mi? Aynen öyle. Ve öğretmen de insandır değil mi? Yani. Öğretmenin bir sınıfı var ve günde altı saat dersi var. Böyle mi? Böyle. Öğretmen o saat içinde hem kafayı, hem kalbi doyuracak elinden geldiğince, gücünün yettiğince, dilinin döndüğünce değil mi? Kesinlikle öyle. Öğretmen özgürce sınıfına girecek. Her dersin bilgisini gereken zamanda, gereken kadar verecek, elbette işini dürüstçe, samimice, ciddiyetli, namuslu ve vicdanlı olarak yapacak yani işinin hakkını verecek öyle mi? Aynen öyle. Öğretmenin başka hiçbir işi yoktur ve öğretmene başka hiçbir iş yaptırılamaz. Yapılabiliyorsa şayet öğretmenin üzerine yüklenmiş lüzumsuz, saçma sapan, anlamsız fazla yükler alınıp öğretmenin kalbi ve kafası yoğunluktan kurtarılabilir ve kalbi huzura kavuşturulabilir, ki vazifesini daha iyi yapsın. Aksi yaptırılırsa da öğretmen suçlanamaz. Öğretmenin üzerine saçma sapan, lüzumsuz ve anlamsız yükler yükleyerek eğitim yapıldığı düşünülüyorsa, böyle düşünen kafaya yazıklar olsun. Ki bu kafa gerçekten kafa mıdır? Bu kalp gerçekten kalp midir? Ve bu kafa ve kalp gerçekten insanlık hayrına mı çalışmaktadır sorgulanmalıdır. Herkes elini vicdanına koyacak ve birazcık haddini hududunu bilecek. Handiyse bir asırdır yeknesak bir şekilde devam eden bozuk sistemde ne veli, ne öğrenci, ne öğretmen suçludur. Suçlu; felsefesi olmayan abuk sabuk sistemin ta kendisidir. Yalan mı? Buyurun sorarak, sorgulayarak, olgunun ve olayın dip derinliğine inerek yalanlayın. Daha söyleyecek yığınla sorun var ama ne zaman var, ne takat var, ne de yer var.

Tarih: 28.12.2017 Okunma: 778

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?