YOKSULLUĞUN CEHALETLE BAĞLANTISI...

Özgür DENİZ - 24.08.2017

Yoksulluk; düşüncenin ölümü, cehaletin ve kötülüğün anasıdır. İnsanın karnı doymalıdır ilk önce. Karnı doymayan insanın kafası karnında olur. Aksini beklemek zaten dürüstlük olmaz. Karnının nasıl doyacağını düşünür durur. Her türlü yönlendirmeye açık hale gelir. Yani nehirde ki çöp gibidir. Ne iç dünyasına ne de dış dünyaya kafa yoramaz. Varlık âleminden ve varoluş sorunundan kopar. Olgular ve olaylar kendisini ilgilendirmez olur. Bu durum da kötülüklere giden kapıyı açar. Cehalet ile kötülük birleştiği zaman kapitalizmin askerleri sağlam bir zemine yerleşmiş olurlar ve artık bir daha bu durumun düzelmesine imkân vermezler, sürekli cehaleti ve kötülüğü beslerler. Bir de ortak bilinci oluşturan olguları kullandılar mı iş tamamdır. Cehaletten ve kötülükten beslenen ahlaksızlık kök saldığı zaman da kapitalizm bir daha yıkılmaz. Çünkü artık bundan böyle cehaletin beslediği güruh döner cehaleti besler ve bu böyle devam eder gider. Nihayetinde ortaya ahlakını kaybetmiş, uyuşmuş, karaktersiz ve bilinçsiz bir sürü çıkar. Kafası kafasında olmayan insan düşünemez. Düşünmek sarsar çünkü, sarsılan kişi rahatsız olur, rahatsız olunca rahatsız etmeye başlar. Hiç durmadan soru sorar ve her şeyi sorgular. Bu tehlikelidir! Bu yüzden yoksulluğun bitirilmesine müsaade etmez kapitalizmin askerleri. Düşünmek, kapitalizmin ölümünü çabuklaştırır çünkü. Düşünen insan, kolay inanmaz bi kere. Ama egemen olanlar yani kompradorlar kolay inanacak bir kitle isterler. Sürekli dünyayı düşünecek, kafası karnında olacak, dünyanın eğlencesiyle sarhoş olacak kişiler ararlar. Egemenler yani kompradorlar kullanılmaya elverişli kişiler yaratmak için çabalarlar devamlı olarak. Bu da bilinçli insanların tasfiyesini doğurur. Biz fark etmeyiz ama böyledir bu. Dünyada ki egemenliğin yegane yolu budur çünkü. Kapitalizmin askerleri bilirler ki; cehalet ortadan kalkarsa, kendi otoritelerini dayatmalarının ve sürdürmelerinin yegâne dayanağı olan alıkça ve bönce hayranlık da kendiliğinden yok olacaktır. Bu meyanda egemenlerin yani kompradorların da düşünceyle alakası yoktur. Çünkü sermayede düşünceyi öldürür. Zaten bu yüzdendir ki zenginler düşünceye giden yolu kapatırlar. Düşünmedikleri için düşünenlerin olmasını da istemezler. Böyle olunca da ortaya asil bir toplum çıkmaz. Bir yanda egemenler olur, diğer yanda da onlara öykünen ve onların yerine geçmek isteyen cahil sürüsü olur. Yegâne çözüm adaletin sarsılmayacak şekilde ikame edilmesidir, adaleti sarsmaya çalışanların da acımasızca cezalandırılmalarıdır. Bilakis herkes kaybetmektedir, kaybedecektir, kaybetmeye mahkûmdur. Adalet, her iki tarafında insanca yaşamasını; adaletsizlik ise her iki tarafında hayvanca yaşamasını doğurur. Bu durumdan her insan kendi çapında sorumludur. Tercih, karar, kader meselesi!

 

SÖZLER:

 

‘’’’Haklı olduğun zaman hiç kimseye boyun eğmeyeceksin.’’’’

 

Hz. Ali

 

‘’’’Bütün insanlar orijinal olarak doğarlar; birçoğu kopya olarak ölür.’’’’

 

William Lake

 

‘’’’Toplumun toplum olması için, toplumda bir tabakanın düşünmek için zaman ayırması zorunludur.’’’’

 

Aristoteles

 

‘’’’Aptallara göre insanlar, ırk, cinsiyet, milliyet, din, dil, yaş, statü, renk başta olmak üzere 8 kategoriye ayrılırlar. Halbuki olay bu kadar komplike değildir. İnsanlar sadece ikiye ayrılırlar; iyi insanlar ve kötü insanlar.’’’’

 

Albert Einstein

 

‘’’’Kafeste doğan kuşlar, uçabilmenin bir hastalık olduğunu düşünürler.’’’’

 

Alejandro Jodorovsky

 

‘’’’Bugün cemaat dediğimiz olgu bir düşünce içermiyor, sadece propaganda içeriyor. Cemaat kendisini propaganda yoluyla kanıtlamaya çalışıyor; bilgi yoluyla değil, bilgi üreterek değil, içerik üreterek değil, filozof üreterek değil, entelektüel yoğunluk üreterek değil, nitelik üreterek değil. Çünkü cemaatler ya sayılarını çoğaltmaya çalışıyorlar ya da paralarını.’’’’

 

Atasoy Müftüoğlu

 

‘’’’Kapitalist toplu, hiç durmadan çalışanların asla bir şeye sahip olmadığı, buna karşılık hiç çalışmayanların ise her şeyin keyfini ve tadını çıkardığı toplumdur.’’’’

 

Emma Goldman

 

‘’’’İnsan vardır fark edilmez süsünden, kimi farksızdır koyun sürüsünden, her gördüğün şekle kapılma, insan anlaşılmaz görüntüsünden.’’’’

 

Ömer Hayyam

 

‘’’’Nerede bir canlı gördüysem orada güç istemini gördüm. Ve hizmet edenin isteminde bile efendi olma istemini gördüm.’’’’

 

Nietzsche

 

‘’’’Kalabalığa karışmak için hiçbir özellik gerekmez ama yalnız ve dik durmak için çok şey gerekir.’’’’

 

Bukowski

Tarih: 24.08.2017 Okunma: 762

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?