DÜŞÜNMENİN AHİRETLE İLİŞKİSİ...

Özgür DENİZ - 05.10.2016

Önderimiz, ‘’ahirette ki huzurun garantisi dünyada ki düşünme eylemine bağlıdır’’ derler. Ahirette düşünmek diye bir şey yoktur, orası ya huzurun ya da endişenin yeridir. Orada ki en huzurlu kişi, burada ki en çok düşünen kişi olacaktır. Tabi bu düşünme bildiğimiz anlamda düşünme değildir. Derin düşünmedir. Düşünmek, sarsıcı, sancılı, ıstıraplı bir eylemdir. Binaenaleyh, bu âlemde düşünen insan için huzur kabil-i mümkün değildir. Düşünmek, rahatsız olmak ve rahatsız etmektir. Düşünen insanın rahatı kaçar, rahatı kaçınca da rahatları kaçırmaya başlar. Düşünmek aslında bir sanattır ve sanatta acının ürünüdür. Zira düşünmek, acıdır. Çünkü gerçek sanat, gerçek acının ürünüdür. Gerçek yaşamda acılarla doludur. Acısız ve sancısız doğmuş bir sanat, asla sanat değildir. Acısız bir yaşamda, asla yaşanmış değildir. Sonsuzluğu anlatan sanatı meydana getirenler ve sonsuzluğun şarkısını yazanlar, ancak düşünenlerdir. Yalnızca insana bahşedilmiş seçme yetisi ile düşünme yetisi, birbiriyle doğru orantılıdır. Düşünmeyenin seçebilmesi kabil değildir. İnsanın da, seçmekten ve düşünmekten başkaca anlamı yoktur. ‘’İnsanı ahlakça zengin kılan ve insana asillik veren şey, evreni anlamaya yönelik çabalarıdır’’ der Einstein. Ki, çok haklıdır. Zira insan, hayvan gibi münhasıran otlamak için gelmemiştir fani aleme. İnsan, düşünerek ve seçerek, yüceliğinin idrakine varabilir, değerini anlayabilir. ‘’Hayatta en büyük facia, insanın kendinin farkında olmamasıdır’’ derken sonsuz haklıdır Tagore. Peki, kendi kendinin farkına varamayışın nedeni nedir acaba? ‘’Soru sormayı bıraktığınız zaman bittiniz demektir’’ der Krişnamurti. Peki, soruyu hangi kafa sorar? Elbette ki düşünen kafaların işidir soru sormak. Çünkü düşüncesizin soracağı hiçbir şey olamaz. Geçelim!

 

SÖZLER:

 

‘’’’Ve, savunulacak tarafı kalmaz insanın!’’’’

 

ÖZGÜR DENİZ

 

‘’’’Korkuyorum! Bir gün biri çıkıp: -Ey insanoğlu! Diyecek ve kimse üstüne alınmayacak.’’’’

 

İLHAN BERK

 

‘’’’Birgün iyiler kazanacaklar ve dünyaya egemen olacaklar. Kirlenen dünyayı temizleyecekler, çürüyen insanı yeniden gürbüzleştirecekler. İşte o zaman savunulacak bir tarafı olacak insanın ve: -ey insanoğlu! Diye seslenildiğinde birileri çıkıp: -benim diyecek. Bir gün mutlaka!’’’’

 

ÖZGÜR DENİZ

 

‘’’’Biz Müslümanız, öyle olmalıyız, öyle olmak zorundayız. Adalet düşerse biz kaldırmalıyız. Ahlak bozulursa biz düzeltmeliyiz. Hürriyet gasp edilirse biz geri vermeliyiz. Kardeşlik ölürse biz diriltmeliyiz. Barış tükenirse biz çoğaltmalıyız. Çünkü bunu biz yapmazsak, yapamazsak, kimse yapmaz ve yapamaz. Bilakis, insanlığın umudu tükenirse, insanlık bizden de umudunu keserse varolmanın hiçbir anlamı kalmaz, zaten varolmak muhal olur. Biz, varlığın vicdanıyız!"’’

 

ÖZGÜR DENİZ

 

""İslam’ın öldüğü vicdanın topraklarında, insanın yaşamaya sebebi kalmaz! İslam’ın öldüğü bir yerde savunulacak bir şey kalmamıştır, öyleyse her şeyi savunmak serbesttir! Ki ayrıca, yaşamayan, neyi savunacak? Ve savunulacak bir tarafı kalmaz insanın! Yaşamak ve savunulmak için, İslam’ı mutlaka yaşatmanız gerekiyor.’’"

 

ÖZGÜR DENİZ

 

‘’"Biz öldürürsek, başkaları kaldırırlar cenazeyi ve bu çok acı olur!’’"

 

ÖZGÜR DENİZ

 

‘’"Kimsesizim, kimseyle kirlenmeye mecbur değilim!’’"

 

ÖZGÜR DENİZ

 

‘’"İnsan sahip olur, sahip olduğunun kıymetini bilmez hoyratça tüketir, bir gün elinin boş olduğunu görür, tükenen kendisidir ama o sahip olduğunu tükettiğini sanır, oysa sahip olunan şey tükenmez, tükenen sahip olandır!’’"

 

ÖZGÜR DENİZ

 

‘’"Kutsal kinler biriktirmeli insan, acılarını ucuza satmamalı, sevinçlerin kolay kazanılmadığını bilmeli!’’"

 

ÖZGÜR DENİZ

 

‘’"Vicdanın yazısını Allah yazdıysa, o vicdandan kötü sözde, eylemde tevlit etmez.’’"

 

ÖZGÜR DENİZ

 

‘’"Kafası ve kalbi çürümüşlere, derin ve ağır kitaplar, düşünceler, türküler, şiirler yüktür. Zayıf bir bedene taşıyamayacağı yük yüklenirse ne olur? Zamane gençliği bu değerlerden maalesef uzaktır. Onlar ucuz lafların, basit kurnazlıkların insanları olmuşlardır ya da böyle bir şeyin içine sürüklenmişlerdir. Neslimizi ucuzlukların, bayağılıkların, basitliklerin tuzağından kurtarmalıyız.’’"

 

ÖZGÜR DENİZ

 

""Kur'an'ı bir kere anlamak için okusak, kafamıza çıkarmak, kafamızdan kalbimize indirmek ve oradan da vicdan oluşturmak, eyleme dökmek için okusak ölür müyüz? Zaten ölü olan nasıl ölecek? Ancak dirilirsiniz!""

 

ÖZGÜR DENİZ

 

Ey Rahman, Rahim, Adil, Vedud, Kahhar, Müntakim, Celil olan Allah'ım! Beni siyanetine al. Şu fani olan ölümlü dünya da, bana tek kalp kırdırtma, tek kalbi gücendirtme, tek bir kalbin yaşama sevincini yok ettirtme. Yaşadığım her anı, Sen'in belirlediğin yüce ve yüksek adalet kanunları temelinde adalet bilinciyle yaşamamı nasip eyle. Yarattığın her şeyi, Sen yarattığın için sevmemi nasip eyle. Amin.

 

ÖZGÜR DENİZ

 

Ey göklerin ve yerlerin Rabbi! Ayaklarımızı yere bağlamış, hayallerimizi ve tasavvurlarımızı ufukların sonsuzluğuna yöneltmişsin. Ve içimizdeki vicdan olmuşsun. Bu devasa evren de bir nokta kılmışsın bizi.

 

ÖZGÜR DENİZ

 

Beni tanıyan tüm dostlarıma ya da tanışıklığımız olan insançocuklarına soruyorum: Benden size zerre kötülük yöneldi mi? Size karşı şerefsizlik, namussuzluk, ihanet, hülasa; zerre ahlaksızlık, adaletsizlik yaptım mı? Şu fani dünyada yaşayan ölümle nişanlı bir insanoğlu olarak benden hiçbir dostuma ya da herhangi bir insançocuğuna bugüne kadar olmadığı gibi bademada zerre kötülük, ahlaksızlık, adaletsizlik yönelmeyecek inşaAllah. Düşüncelerim, duygularım bana aittir, yaşam felsefem ve tarzım nev-i şahsıma münhasırdır, bunun da kimseye zararı yoktur ve olmamalıdır. Her daim kalemin, kağıdın, mürekkebin gücüne inandım. Doğduğumda bir kavganın içinde buldum kendimi. Bu kavgamda fikrim silahım oldu. Kuvvetle, varoluş kavgasına tevessül etmeyecek kadar soylu doğmuşum. Hep kendim oldum, olduğum gibi göründüm. Bitevi açık ve şeffaf yaşadım. Düşünen herkese saygı duydum. İnsanı sevdim. Kesif duygulu, bitevi düşünceli yalnız bir insanoğluyum. İlanihaye aynı olacağım. Kimse beni biçimlendiremez, benimde kimseyi biçimlendirme gibi bir derdim olmadı hiçbir zaman. Kendi derdim bile fazla çünkü bana. Beni de kimseyle tanımayın lütfen, kendiniz tanıyın. Tabi Allah'tan korkan ve Allah'ı seven ve vicdanının emirlerine tabi olmuş temiz yürekli dostlarımla beni tanımanızda sakınca yoktur. Bilakis her iki cihanda hakkımı helal etmiyorum. İnsanız işte, kanatsız bir kuş misali bir gün uçup gideceğiz sessizce!

 

ÖZGÜR DENİZ

 

NOT: Saygıdeğer Genelhaberler yönetiminden kalbi istirhamımdır; yazılara yapılan yorumların en azından yorumların yapıldığı gün içerisinde yayınlanması mümkünse sonsuz iyi olur naçizane düşünceme göre inşaAllah. Saygılar. 

Tarih: 05.10.2016 Okunma: 716

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?