YAŞAMAK, AĞRIDIR VE AĞIRDIR...4...

Özgür DENİZ - 29.06.2016

Kime inanabiliriz, kime güvenebiliriz? Güvenilmeyen İnsan mıdır, İslam mıdır? Güvenilmek kötü müdür? Niçin güven veren insanlardan kaçarız ya da korkar gibi yaşarız. İnsan nasılda yalnız bu dünyada ve ruh ne acılar çeker sessizce. Kardeşine güvenemezse insan, kime güvenir? Biz kimdik sahi? Kardeşler değil miydik? Kardeşliğimiz önsel miydi, sonsal mıydı? Kardeş olduğumuzu bildik ama kardeşçe yaşamayı beceremedik. Belki kardeş olduğumuzu bile bilemedik hala. Bilseydik becerebilir miydik, orası da meçhul. Biz kendi kendisini yitirmiş varlıklarız maalesef. İnanmadığına güvenebilir mi insan? Önce güvenmek mi gelir yoksa inanmak mı? Belki de iç içedir ikisi de. İnsan çürümüş bebeğim! Sağlam olan güven verir, inandırır zira. Ben niye inanamıyorum, güvenemiyorum? Üstelik inanmak ve güvenmek istediğim halde. Çünkü gönülden Allah diyene rastlamadım! Allah, dillerden gönüllere inmemiş hala. İman boğazımızda duruyor. Görmediğimiz, tanımadığımız, duymadığımız kim kaldı şu dünyada? Nice şeyhler gördük, tanıdık, dinledik. Nice liderler gördük, tanıdık, dinledik. Nice partiler, nice cemaatler, nice tarikatlar geldi geçti bu handan. Nice ideolojilerden, ideologlardan haberdar olduk. Çiçek açanı görmedim de, kar yağanı çok gördüm.  Ben dondum da, onlar sıcak olamadılar bir türlü. Yalnızlık düştü bahtımıza her daim. Acılardan acılara sürgünlük kader oldu bize. Ne hedefi insanlık olanı gördüm ne de insanlık için kavga edeni. Zaten İslam olamadıysanız, insanlık için varolmanız imkânsızdı. Bilirdik ama söyleyecek kim vardı? Vicdan nedir? Bendenize göre Allah’ın sesidir. En güçlü hâkimdir, savcıdır, avukattır. Merhamet, belki de, vicdanın hayata yansıyan yüzüdür. Vicdanı, merhameti irdelemeden, irkilmez insan, irkilmeyince de kendine gelemez. Evet, bilmeden yapmak olmaz ama yapmayınca da bilmek hükümsüzdür, anlamsızdır. Ne çağın sağlam bir vicdanı var ne de çağa şahit olanlar işleyen bir vicdana sahip. Vicdan, merhamet, adalet eşittir insandır. Vicdanlı, merhametli ve adil insanlar herkesin kazanmasını isterler ama bunlardan yoksun olanlar sadece kendilerinin kazanmalarını isterler. Acıyı da sevinci de paylaşmaktan haz duyarlar. Şahsım adına dünyayı, insanları, yaşananları izledikçe, büyük insanlık evinde Allah’a gerçekten iman etmiş olanların var olduğuna da pek ihtimal vermiyorum. Evet, Allah’a gönülden bağlı olan mutlaka insandır, İslam’dır, Müslüman’dır. Hakiki insan ve Müslüman olanda, muhakkak ve muhakkak vicdan sahibidir, merhametlidir, adaleti gözetir. İnsan ve Müslüman olan biri yaşamında hissiyatlı, haysiyetli ve hassasiyetlidir. En basit bir misal; insan evladı olan insan, hiçbir kimseyi tahkire ve tezyife yeltenecek kadar aşağılık olamaz, doğru ve dürüst diye bir insanla dostluğunu sonlandırmaz, iyi olanın yolunu açar ama kapatmak için uğraşmaz, hiçbir kulun hakkını gasp edecek kadar adileşmez, insanların gerçek yaşam kaynağı olan umudunu katletmez. Bunun lamı cimi yoktur, şayet hakiki İnsanlık ve Müslümanlık mevcutsa. Şunu unutmayalım; insan bozmak için var değildir, yapmak için vardır. Bozan bizden değildir, insan değildir, İslam değildir!

 

İnsan, insana yük bu dünyada. Taşınan, taşıyana merhametli olmalı, adaleti gözetmeli. Acı ekmemeli kalbine asıl yükü çekenlerin. Buna elbet kader diyemeyiz belki ama klasik bir dünya realitesi olmuş artık. Hani Üstad Necip Fazıl diyor ya; ‘’kader bizi kıskacında yoğurmuş akrebin aldırma gönül, böyle gelmiş dünya böyle gidecek’’ diye işte o misal be cancağızım. Acı ama kaçış yok! Ve insan henüz erişmesi gereken yüksek bilince erişememiştir. Bazı arızalarda buradan tevlit etmektedir. Geçelim! İnsanlar, hakikatlerden korktukları için kendilerini rahatlatmak adına yalan üreten birer makinaya dönüşmüşler. Bir din varken, orada dururken, din icat ediyoruz misal. Din diyoruz ama dinin uygulanmasından korkuyoruz. Korkmuyormuşuz gibi yapıyoruz ama korkuyoruz. Yani dinin icrasını isterken, haddizatında İslam’ın icrasını istiyoruz anlamına gelmiyor bu, çünkü böyle bir isteğimiz yok. Uydurduğumuz dinlerin icrasını istiyoruz. Peki, niye böyleyiz? Çünkü İslam dünya vaat etmiyor. Bilakis, o taparcasına bağlandığın dünyalıklar elinden gidebilir. İslam’ı gerçekten benimsemek yürek ister. Benimsiyormuş gibi yapmak ayrıdır, benimsemek ayrıdır. İslam’ı benimse de bir haksızlık yap bakalım, bir hakkı gasp et bakalım, bir gönlü incit bakalım, titrer yüreğin titrer. Ama benimsemeyince, uydurulmuş dine uyunca yaşayıp gidiyorsun, her naneyi yiyorsun takmıyorsun. Niye? Çünkü yüreğin titremiyor, umursamıyorsun. Alışıyorsun zamanla ve salla gitsin oluyor tabir caizse. Ve yatıyorsun kulakların üstüne, kapatıyorsun gözlerini, bastırıyorsun vicdanını. Yaşamak buysa batsın böyle yaşam! 

 

 

BAŞSAĞLIĞI VE LANET

 

Sayın devletim, sevgili milletim, ehl-i sabır aileler! Hepimizin başı sağolsun. Rabbim ölenlerin taksiratlarını affeylesin, onların üzerlerinden rahmetini esirgemesin, mekânlarını cennet eylesin. Rabbim bu ülkeyi, bu devleti, bu milleti korusun. Bizlere sabırla direnmeyi nasip etsin. Âmin. Lanet olsun terörizme. Lanet olsun teröriste. Lanet olsun terörizmle insanlığa kan kusturanlara. Lanet olsun terörizmden beslenenlere. Lanet olsun terörizmi yöneten şeytanlara. Terörizmin gerçek hedefi; Türkiye ve Türk Milletidir. Korkuyorlar kuduz köpekler. Bu milletin dirilmesinden, ümmete önderlik etmesinden, kadim devirlerine geri dönmesinden korkuyorlar. Bu yüzden de terörle geliyorlar. Kendilerini taşeron terör örgütleriyle gizliyorlar. Dün meydana gelen olay kesinlikle ve kesinlikle malum taşeron örgütlerin işi değildir. Belki onlar eliyle gerçekleştirilmiştir ama kesinlikle küresel ayağı vardır. Terörist devletlerin eli vardır. Ki zaten terörizmi üretenler terörist devletler değil midirler? Çok teennili ve müteyakkız olmamız iktiza ediyor. Bir ve beraber olarak direnmek gerekiyor. Tuzaklara düşmemek, oyunu iyi oynamak, serde gedik açtırmamak icap ediyor. Acımasızca mukabelede bulunmak iktiza ediyor. Tekrar başımız sağolsun!

 

 

Tarih: 29.06.2016 Okunma: 643

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?