BİZE YALAN SÖYLÜYORLAR!...

Özgür DENİZ - 24.07.2015

Sevgili kardeşlerim! Tüm bildiklerimizi unutalım. Ezberlerimizi bozalım. Öğrendiğimiz beylik lafları terk edelim. Akademik safsataları, palavraları boş geçelim. Dünyada bitmeyen, bitirilmeyen, bitirilmeyecek olan derin bir kavga var. Tevhid ile Şirk kavgası. Hak ile Batıl kavgası. Hilal ile Salip kavgası. İslam ile dinleştirilmiş seküler düşüncelerin kavgası. İnsanlık bir bataklıkta debeleniyor mu? Evet. İnsanlık yönünü ve yolunu kaybetmiş mi? Evet. İnsanlık kirlenmiş mi? Evet. Yaşam koşulları günden güne daha kötüye gidiyor mu? Evet. İnsanı düşüren, doğayı kirleten, hayati gereksinimleri inhisarlarına alan şeytani bir zümre var mı? Evet. İnsanlığın sorunlarına ideolojiler çare bulabilmişler mi? Hayır. Çare var mı? Evet. Peki, çare nedir? İslam. İster dinli olun, ister dinsiz, eğer aklınızı, kalbinizi, vicdanınızı yitirmemişseniz vereceğiniz mutlak cevap budur. Bu cevabı bize tarih vermiştir. Ya kafamızı kuma gömüp cevabı yok farz edeceğiz ya da kafa bölgemizde bulunan hayati organlarımızı adam gibi kullanıp cevabı nasıl işleyeceğimizi akledeceğiz. Dünyada zevahirde ki İslam tandanslı olduğu söylenen tüm terörizm odaklarının, eylemlerinin yegâne hedefi; İslam’ı kirletmek, İnsanlığı İslam’dan uzak tutmak ve insanları korkutarak İslam’ı savunmaktan mahrum bırakmaktır. Kim ne derse desin, kim ne herze yerse yesin, mutlak hakikat budur. Bu meseleyi tevil etmenin, bu mesele üzerine beylik laflar söylemenin, bu meseleyi akademik palavralarla çıkmaz duruma sokmanın âlemi yoktur. Şunu kesinkes bilmek durumundayız; tüm terörizm odaklarının, eylemlerinin arkasında yeryüzü şeytanileri vardır. Milletleri zayıflatmak, kontrol altında tutmak ve egemenliği kaybetmemek vardır arka planda. Özel ve canlı hedef; küçük mikyasta Türk Milleti, büyük mikyasta Ümmet-i Muhammed’dir. Türk Milleti baş ise, tüm Ümmet gövdedir tabir caizse ve gövdeyi başsız bırakıp paramparça etmek istiyorlar. Yoksa terörizmle ilgili özel bir bahane üretmenin, bir arka plan aramanın anlamı yoktur. Her şey olanca sarahatiyle ortadadır. Ve unutmayalım ki; küfürde, kâfirde tek millettir. Sadece bizler beceriksiziz o kadar, ödevimizi namusluca yapmıyoruz o kadar. Hakikate sarılmıyoruz o kadar. Tüm din maskeli ya da dinsiz terörizmin yegâne hedefi; İslam’ın saf dışı edilmesine hizmet etmektir. Gayrısı laf-ı güzaftır, angaryadır! Gençlik ise; eğitimsiz olduğundan, cehaletin bataklığında debelendiğinden, dünyayı tanımadığından, başıboş kaldığından ve aidiyet hissinden dolayı bu örgütlere dâhil olmaktadır. İyi bir eğitim, hakikatli bir eğitim, çıkar çarklarını döndürmeye hizmet temelli kurgulanmayan bir eğitim emin olunuz gençliği kurtaracak, terörizmi batıracaktır. İnsanlara İslam’ı doğru anlatın, öğretin, İslam maskeli tek bir terörizm yuvası kalmayacaktır. İslam’ın ahlakı ve adaleti; mutlak reçetedir!

 

 

NOTLAR:

 

1: Adamların adamları ne diyorlar; katil Kur’an okuyormuş! Ulan it, Kur’an’ı bende okuyorum ama katil değilim, İslam’ı kendilerine maske yaparak cinayet işleyen canileri de lanetliyorum ve bilakis katillerin, kan emicilerin, zalimlerin, soyguncuların, namussuzların, hayınların, çıyanların kirli, kanlı düzenlerini yok etmeyi öğretiyor bana Kur’an. Ama senin niyetin başka; bu şekilde propaganda yaparak, insanları hem Kur’an’a, hem Müslümanlara düşman etmek ve İslam’dan uzaklaştırmak, keza İslam’ı savunmaktan yana korkutmak, ürkütmek, hakeza insanların Müslüman’ım demekten hicap duymalarını sağlamak. Böylece kanlı, kirli çarklarını daha kolay döndürmek. Ama yemeyeceğiz Siyonist’in sefil itleri! Hayır, hakikatli olalım, hakikati ortaya koyalım. Kahpelik yapmaya gerek yok. Eğer hakikat bağlamında dize getirirseniz, eyvallah der, diz çökeriz.

 

2: Bir adam yazı yazıyor. Sonuna kadar okudum. Gayet ciddi, hakikatli, namuslu bir tahlil yapmış. Olayı tüm boyutlarıyla tetkik etmiş. Ve ortaya güçlü argümanlar koymuş. Katılırsınız, katılmazsınız sizin bileceğiniz iş. Zira kafanız var, zekânız var. Ve bu adam okuduğum tüm yazılarında İslami camianın yanlışlarını da açık yüreklilikle haykırmış bir adam. Son yazdığı yazıda son menfur olayı da etraflıca ele almış. Gözden kaçırılanlara dikkat çekmiş. Ama bazı kanı bozuk olanlar çıkmışlar diyorlar ki; teröristleri aklamaya çalışıyor. Yazıyı satır satır okudum. İnanın atılan iftiraya dair zerre iz bulamadım. Sizleri şerefim ve namusum üzerine temin ederim ki bulamadım. Bulsaydım da söylemekten imtina etmezdim, edecek kadar kahpeleşmezdim. Çünkü şahsım olarak hakikate âşık bir insanım. Fakat burada ki asıl gaye bu değildir; insanların gerçeği aramalarının önüne barikat koymaktır, insanların hakikati haykırmalarının önüne geçmektir.  

 

3: Sol gençliğin yanlışı şudur; kendilerinden bildiklerinin, kalıp ve beylik laflarına anında inanıvermek ve hakikatin, sadece başı çeken yoldaşlarının söylediklerinden ibaret olduğunu zannetmek. Hayır, ey genç yoldaşlar! Vallahi, billahi, tallahi yanlış yapıyorsunuz. İnanmayın, sonuna kadar gidin, dibine kadar inin, tetkik edin, tahlil edin, analitik düşünün, senkronik düşünün. İnanmaya inanmaya yürüyün. İnanın ki, sonunda, inandıklarınızın sizleri aldattıklarını göreceksiniz. Yine yolunuzda yürüyün ama hakikati görerek, bilerek, anlayarak yürüyün. Bunu naçizane sadece sizlere değil, tüm kesimlere söylerim. Çünkü biz insanlar aldatılıyoruz mütemadiyen. Hep öndekilere inanıyoruz ve böylece kaybediyoruz.  Zira sonunda üzülen, ezilen, aldatılan hep sizler ve bizler oluyoruz.  Canı acıyanlar, yananlar; bizler, sizler, yani altta kalanlar, ezilenler, öndekileri takip edenler oluyoruz. Yazık değil mi? Güneş böyle doğmaz!

Tarih: 24.07.2015 Okunma: 608

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?