SÖMÜRÜ ÜZERİNE...5...

Özgür DENİZ - 24.09.2008

Dostlar direniş ocakları oluşturup, özgür kafaları ve ateşli yürekleri teşci etmeden sömürüyü yok etmek ve beyinleri dondurup, aklı sakatlayan, gençliği fikirsel olarak hadım eden amerikancı güruh yapılanmasını itlaf etmek imkânsızdır bunu muhakkak bilin. Bilakis, kâfirlerin ahkâmlarıyla tedvir olunan, onların sermayesiyle iş gören, onların bahşettiği kadar hürriyetle iktifa eden köleler güruhuna döneriz. Amma ve lakin bu yüce Mevla’nın gücüne gitmez mi dostlar? Binaenaleyh, herkes derin derin düşünmeli ve müşahhas ve yapıcı çareler üretmelidir.  Yani her kesimin duyarlı ve samimi aydınları ve müntesipleri bu mevzu üzerinde hassasiyetle durup düşünmelidir.

 

 

Yoksa yarınlarda, Türkiye gibi bir vatan, Türk milleti diye bir millet, İslam gibi bir din bu mukaddes coğrafyalarda türap olacaktır, varlığından bile bahsedilmeyecektir.

 

 

Mücerret ve muvakkat safsatalarla heba edecek bir salisemiz bile yoktur ve olamaz, olmamalıdır dostlar, durum bu kadar netameli, vahim, çözümü ise son derece acildir. Zira bu konudaki lakaytlığımız, istikbalimiz adına elim neticeler tevlit edecektir. Biliniz ki, malayani ile iştigal eden maksadı geri bırakır. Haddizatında, daha dar-ı dünyaya teşrif bile etmemiş bigünah ahfadında pir-ü pak hayatları şimdiden ipotek edilmektedir. Bu ağır bir ihanettir ve bu ihanet halkası en ağır darbeyle kırılmalıdır ve asla bir daha böyle bir ihanet zinciri oluşumuna fırsat verilmemelidir ve bu tür dış destekli teşekküller çok sıkı takibata alınmalıdır. Bu ihaneti taşımaya hiçbir bünye güç yetiremez. Mamafih, bu ihanetin tecziyesi de çok acı ve ağır olur.

 

 

Artık, bilincinizi bileyin, şuurunuzu alevlendirin, mukavemetinizi keskinleştirin. Dik durun boyun eğmeyin, aldanan genç beyinleri uyarın, korkmayın bu dinin, vatanın ve milletin bekası için yapılan her görev kutsaldır ve kimse böyle bir şeye hayır demez. Ayrıca bu yüce ALLAH ımızın da hoşnut olacağı bir şeydir. Zira ALLAH kullarının izzetli ve şerefli yaşamasını ister. Batılın ahkâmlarıyla değil hakkın ahkâmlarıyla tedvir olunmalarını ister ve bunu bizatihi emreder. Biliniz ki, zafer, hayatın, direnen yiğitlere en muhteşem hediyesidir. Gayemiz; ya zafer ya şahadet. Bilakis; mezellet ve meskenete mahkûmuz.

 

                

Emeğin, hürriyetin, vatanın ve bağımsızlığın kavgasını veren direniş ocaklarının müntesibi özgür beyinlerin ve ateşli yüreklerin en tehlikeli ve sinsi düşmanı olan bu amerikan destekli güruh tamamen Yahudi’nin kuşatması altındadır. (((siyonist,,,gördüğün düşmanın ardında duran ama asla görmediğin en tehlikeli düşmandır.))) Amerikalıların murakabesi ve nezaretindedir. Binaenaleyh, tabandaki bilinçsiz ve şuursuz yığınlar siyonistin maniple ettiği muayyen bir siyasetle tedvir olunduğu için, bu aklı sakatlanmış kitleyi teşkil eden her bir kişi, mümkün mertebe karşıt fikirlerle bir araya getirilmemekte ve bunlara muhalif yayınlar, farklı fikirler okutulmamaktadır, eğer bu safsataya karşı direnen olursa aforoz edilmektedir.

 

 

Bu bilinçsiz kişilerden müteşekkil kitle, diyalog safsatası ve hoşgörücülük edebiyatıyla insanlığın bilincini çalmakta, direngen adımları yavaşlatmakta, sıkılmış yumrukları gevşetmekte, yüreklerdeki ateşi söndürmekte, özgür kafaları karanlık odalara hapsetmektedir. Şeytana dostluk duygularıyla gençliği uyuşturmaktadır.

 

 

Bu mevzu, elan, ümmetin duçar olduğu vahim ve netameli bir fitnedir. Bu devasa tehdit ve tehlike muhakkak tasfiye edilmelidir. Bu işi inatla idameye yeltenenler bir şekilde tasfiye edilerek tecziye edilmelidir. Ve sömürünün membaı temelden kurutulmalıdır ve halkın dini duyarlılıklarını istismar eden bu sefil zihniyetin mümessilleri halka ifşa edilmelidir. Halkın namuslu beyinleri genç yürekler, sermayenin bu kölelerinden kurtarılmalıdır.

 

 

Ümmetin yegâne çaresi; Kur’an ve Sünnet’e sımsıkı sarılmaktır. Kesrette vahdeti tahakkuk ettirmektir. Devasa bir güç olma yolunda aşama kaydetmektir. Her kesimiyle ortak bir paydada ittifak etmektir ve insanlığı bu karanlıktan kurtarmaktır. Bunların organize ettiği insanları cezbeye getiren faaliyetlere aldanılmamalıdır. Direniş ocakları teşekkül etmeliyiz. Ateşli yürekleri ve özgür kafaları teşci etmeliyiz. Emek, özgürlük, vatan ve bağımsızlık kavgasında ittifakı sağlamalı ve tek can, tek fikir olmalıyız. Yoksa yarınlarda hürriyeti mumla arar hale geleceksiniz. OKU ve DÜŞÜN. Kitapsız asla olmaz.

 

Tarih: 24.09.2008 Okunma: 569

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?