SÖMÜRÜ ÜZERİNE...1...

Özgür DENİZ - 18.09.2008

Sömürünün başlangıcı, aklı tatile çıkarmaktır. Sorgulamayı, akletmeyi, tefekkürü yok saymaktır. Bireyin ve halkların duygusal, düşünsel, siyasi ve ekonomik olarak ezilmesi ve sömürülmesi, hangi düşünce, hangi sistem, hangi ideoloji, hangi din adı altında olursa olsun bireyin, hür düşüncenin, emeğin ve bağımsızlığın katledilmesidir.

 

 

Sömürü düzeninin mümessili(temsilcisi) tiranların(zorbaların) tahakkümü(baskısı) ister direkt bireylere isterse iktidarlar tavassutu(aracılığı) ile halka ve oradan bireye tatbik(uygulama) edilsin en adi, en kaba, en ilkel ve en vahşi uygulamadır. Bugün insanlar direkt olarak değil dolaylı yollardan, emperyalizmin tayin ettiği yönetici kılıflı piyonlar eliyle sömürülmektedir. Günümüz dünyasında, insanlar teşekkürle, duygusal dostluklarla, minnet borçlarıyla ve ödülü ‘’ahirete’’ bırakılan karşılıksız hizmet telakkileriyle sömürülmektedir.

 

 

İşte dünyayı bu tür yöntemlerle sömüren, yakıp yıkan, bütün ulvi değerleri aşındıran, halkları sahte özgürlüklerle aldatan ve bireyi kendine yabancılaştıran süfli, sefil ve pespaye amerikan paradigması ve kılıflı versiyonları yok olmalıdır, bu meşum siyasetin muzır(zararlı) temsilcileri de tasfiye edilmelidirler. Devlet adamlarının da sarih(açık,net) beyanıyla ‘’emperyalizm, bu mukaddes coğrafyanın ve bu muazzez milletin bağrında yaşayamaz ve yaşayamamalı.’’ Kahrolsun Amerika ve onun vahşi emperyalizmi.

 

 

Bugün, bu makyavelist ve pragmatist amerikan zihniyetinin ülkemizdeki taşıyıcısı olan ve kendisini dinle boyayarak satmaya yeltenen hiyerarşik yapılanmalar halkı fena şekilde aldatmaktadırlar. Ve bu ülkenin dibini tedricen oymaktadırlar. Bu hiyerarşik yapılanmanın sefil bir ürünü olan ve ‘’kör itaati-kesin inançlılığı’’ telkinle aydınlanmacı bireyin felaketini neticelendiren ‘’abicilik-ablacılık eksenli, hoşgörü ve diyolog kılıflı cemaat düzeni’’ telakkisi, evet efendimciliktir… Ön yargının esiri olmaktır… Şahsiyeti katletmektir… Kişiliği öldürmektir… Gerçeği örtmektir… Yaşamsal zevklerden mahrumiyettir… Hür bireyin ve hür düşüncenin kabristanıdır… Sorumsuzluk ve sorgusuzluktur… Aklı sakatlamaktır... Bilimi ötelemektir… Zulümdür, sömürüdür, istibdattır… Adaletsizliktir… Aklın, emeğin ve bağımsızlığın muhalifidir… Fikirsizliktir… Robotlar düzeneği ihdas etmektir… Nemelazımcılık, hazırlopçuluk ve eyyamcılıktır… Bedelsiz zafer avuntusu içinde olmaktır… Tefekkürü ve akletmeyi tatil etmektir… Beynini ipoteğe vermektir… Menfaatçiliktir, suskunluktur, zulme, sömürüye ve emeğin gaspına göz kapama kulak tıkamadır... Hatta bizatihi emeğin ve hürriyetin gaspıdır…

 

 

Son tahlilde, sömürünün sistemleşmesidir ve bugün bu hiyerarşik yapılanma sömürünün dinle boyanarak sistemleşmesidir… OKU ve DÜŞÜN

Tarih: 18.09.2008 Okunma: 604

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?