DİRİLİŞ VE YENİDEN YAPILANMA...28...

Özgür DENİZ - 11.08.2012

Sevgili dostlar! Şu mutlak hakikati artık ciğerimize ve beynimizin hücrelerine kazımış olmamız lazım. Adalet; hayatın, mutluluğun, güvenin, huzurun, gücün, birliğin, barışın, kardeşliğin ve zaferin temelidir, teminatıdır. Ve yine adaletin ideolojisi yoktur. Adalet; tamamen insani ve İslami bir kategoridir, değerdir. Ayrıca adalet somut bir olguda değildir. Adalet, tamamen vicdani, hissi bir olgudur. Adalet olmadıktan sonra, olduğunu ya da olabileceğini sandığımız her şey yalandır, hayaldir, safsatadır. Hoşgörü diyoruz, sevgi diyoruz, barış diyoruz, birlik diyoruz; ama adalet yok lügatimizde ve fiilimizde. Peki, adaletsiz, bu erdemlerin hayata hâkim olmasının imkânı var mıdır Allah aşkına? Yoktur dostlar ve olamazda. Ben, adaletsiz kişiye karşı nasıl hoşgörülü olabilirim, onunla nasıl barış içinde yaşayabilirim, onu nasıl sevebilirim, ona güvenmem kabil midir? Şöyle düşünelim; aynı işi yaptığınız biri sizden fazla ücret alıyorsa ya da hukuk karşısında siz haklı iken, karşınızdaki kodaman diye siz haksız sayılıyorsanız, böyle bir durumda mutlu ve huzurlu olmak mümkün müdür ve böyle bir düzene sevgi besleyebilir misiniz? Ya da bir kurumda, sen dik duruyorsun diye tecziye ediliyorsan ama omurgasız, sahtekâr ve yalaka tipler itibar görüyorsa, böyle bir kuruma ya da bu kurumun başındakilere güven duymanız, onlara hoşgörü ile yaklaşmanız kabil-i mümkün müdür? O kurumda verimli çalışmanın olmasının imkânı var mıdır? Ve böyle bir düzene isyan etmek yerine, boyun büküyoruz hatta bizde bu düzenin çarklarını döndüren bir kişi olup çıkıyoruz. Lütfen elinizi vicdanınıza koyup öyle cevap veriniz. Böyle bir düzeni dille lanetleyip, fiille desteklemek sahtekârlıktır ve bu şekilde düzelmek, adil düzenlere kavuşmak muhaldir. Başkalarından beklemeyeceğiz dostlar; bizler adaletli olacağız, adaletsizlik olursa inadına mücadele vereceğiz. Adalet için mücadele verenlere destek vereceğiz, sırf göze batmayalım diye adalet için dövüşenlerin yanlarından kaçmayacağız. Birilerine yapılan adaletsizlik karşısında susup oturmayacağız ve zalime yalakalık yapmayacağız.

 

Sevgili dostlar! Adaletsiz bir hayat azaptır ve adaletsiz bir dünya yaşanmaya değmez, değmiyor. Öyleyse ilk evvelde her ferdin vazifesi; adalet için dövüşmektir. Ama dille değil, bizzat fiille. Adalet için haykırmalıyız ve adaleti gerçekten istemeliyiz ama herkes için istemeliyiz. Zira dilde olan gönülde olmadıkça bir işe yaramıyor. Vallahi yaramıyor. Çıkıyorsunuz ve adalet yok diye bağırıyorsunuz ama adaletli olduğunuzu gösterme imkânı doğduğunda ise namussuzluk yapıyorsunuz. Peki, bu nasıl bir karakterdir dostlar? Hem adalet yok deyip durmak hem de fırsat doğunca garibana namussuzca vurmak insanlık mıdır? Milliyetçi olmak, İslamcı olmak, Solcu olmak değildir önemli olan; adalet için erkekçe ve samimice dövüşmektir. Adaletsiz iseniz ve adalet için dövüşmüyorsanız; Milliyetçi olmanızın da, İslamcı ve Solcu olmanızın da hükmü yoktur hatta genel ve kapsayıcı tanımlamayla Müslüman olmanızın bile anlamı yoktur. Adalet ise; mutlak şekilde ahlak ile ilintili bir değerdir. Çünkü adalet hissi, mutlak olarak, kuşatıcı ve fıtratın derinliklerinden sökün edip gelen yüce ahlakla ilintilidir. Ahlaksız insan, adalet için dövüşemez. Öyleyse her iyiliğin başı; güzel ahlaktır. Ahlak nedir; insan fıtratı ile mütenasip olan ulvi değerlerdir. Bu ulvi değerleri hayatında görünür kılana; ahlaklı insan denilir. Öyleyse ilk evvelde ahlaki değerlere sahip olmalıyız ve ahlakı görünür kılan olgulardan biri olan ve direkt olarak vicdanla ilintili olan adalet duygusuna sahip olmalıyız. Ahlaksız ve adaletsiz bir insan, hayvandan daha aşağıdır. Ahlaksız ve adaletsiz bir hayat, işkencedir. Ahlaksız ve adaletsiz bir dünya, koca bir zindandır. İnsanlığın, ahlaka ve adalete, su ve hava kadar ihtiyacı vardır, belki daha da fazla! Konuşmayalım, yapalım!

 

‘’Siz ey imana ermiş olanlar! İnsaf ile hakikate şahitlik yaparak Allah’a bağlılığınızda sıkı durun ve herhangi bir kimseye karşı nefretiniz, sizi adaletten sapma günahına itmesin. Adil olun: bu, Allah’a karşı sorumluluk bilinci duymaya en yakın olan (davranış)tır. Ve Allah’a karşı sorumluluğunuzun bilincinde olun: şüphe yok ki Allah bütün yaptıklarınızdan haberdardır.’’ Maide-8

 

‘’Ben güzel ahlakı tamama erdirmek için geldim.’’ Hz. Muhammed (sav)

 

‘’Yer ve gök, adalet üzerinde durur.’’ Hz. Muhammed (sav)

 

 

KUTLAMA:

 

Yaklaşmakta olan RAMAZAN BAYRAMINIZI en içten dileklerimle kutlarım sevgili dostlarım. İnşaallah huzurlu, mutlu, birlik ve beraberlik içerisinde geçiririz bayramımızı. İnşaallah canların alınmadığı, kanların akmadığı, ağız tadlarının bozulmadığı, yoksulların ve gariplerin güldüğü bir bayram olur. Millet olarak yeniden dirildiğimiz ve zihnen, ruhen yenilendiğimiz bir bayram olur. Hakikatleri yeniden idrak ettiğimiz, değerlerimizin değerini anladığımız bir bayram olur. İnşaallah aynı yolda buluştuğumuz, buluşacağımız ve yürüme iradesi gösterdiğimiz, göstereceğimiz dönemlerin başlamasına vesile olan bayram olur. Bütün İslam Ülkelerinin uyanışına, dirilişine, direnişine ve büyük birliği gerçek kılışına vesile olan bayram olur inşaallah. Türk Milletinin ve bütün İslam Âleminin mübarek Ramazan Bayramlarını canı gönülden tebrik ederim. Hayırlara vesile olması umuduyla inşaallah.

Tarih: 11.08.2012 Okunma: 618

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?