TÜRK MİLLETİ...13...

Özgür DENİZ - 23.05.2012

Her zaman söylediğimiz gibi; ahlak ve adalet, insanı, insan yapan olgulardır. İnsanı en etkili şekilde tesir altına alan yegâne olgular bunlardır. Hayat, sanki ahlak ve adalet duvarıyla çevrilmiş gibidir. Ne diyordu Peygamberimiz, Önderimiz; ‘’yer ve gök adalet üzerinde durur. Ben güzel ahlakı tamamlamaya geldim.’’ Bu yüzden ahlaksız ve adaletsiz asla ama asla olmaz. İnsanı, iyi yapanda, kötü yapanda ahlak ve adalet olgularına yönelik algılarıdır ve bu algılar temelinde ki tavırlarıdır. Atalarımız ahlaka ve adalete mugayir hareket etmemişlerdir genel itibariyle. Ne dinlerine muhalefet etmişlerdir ne de töreyi çiğnemişler ve çiğnetmişlerdir. Hakeza, ne de milletin malını birkaç kodaman itin tekeline vermişlerdir ve düşmana peşkeş çekmişlerdir. Düşmana dahi zulmetmemiş, düşmanın malını gasp etmemişlerdir. Bu yüzden de arkalarında, daima, kum gibi bir millet bulmuşlardır. Ve cihangirliğin sırrı da bir nevi burada gizlidir. Milletine ihanet edenler yalnız kalmaya ve alçalmaya mahkûmdurlar. Ecdadımızda ruh birliği, çözümün adresi olmuştur. Ama aksi olaydı, töreyi çiğneyelerdi hükümdarlar, milletin malını gasp edelerdi, milletin aleyhine düşmanla işbirliği yapalardı, acaba ayakta kalabilirler miydi yüzyıllarca? Nurettin Topçu üstadın şu özlü sözü bu gerçeği ifşa etmektedir; ‘’Birliği tutan ruh kuvvetidir. Ruh, yerini maddeye bıraktı mı birlik çözülür, parçalanır.’’ İşte bizim ecdadımızda, ruh bütünlüğü ve birliği vardı ve bu birlik tarifi imkânsız bir kudreti ortaya çıkarıyordu. Ve bu kudretin karşısında dünya diz çöküyor, hizaya giriyordu. Bu kudretin kaynağı da; yüce Kur’an’dı ve binlerce yıllık tecrübelerin birikimi olan sistemleşmiş töre idi. Bu yüzden en azılı kâfirler, bu milletin elinden, bu millete yüce bir güç bahşeden Kur’an’ın alınmasını ve o Kur’an’ın hükümlerinin bu milletin gönlünden düşmesini istiyorlardı. Şimdi niye bu haldeyiz hiç düşündük mü? Çünkü kitabımızdan uzaklaştık, maddenin köleleri olduk, ruh bütünlüğünü kaybettik, dünya nimetlerinin peşinde koşar olduk, ölümden korkmaya başladık. Manayı terk edip, madde dünyasında demirledik. Yani imanı haşladık!

 

Dostlarım bilecez ki; ahlaksız ve adaletsiz olmaz. Nizamında, hâkimiyetinde, kurtuluşunda, insanca yaşamında mutlak temeli; ahlak ve adalettir. Ahlak ve adaletin birleşimi eşittir cennettir. Otoriteyi tahkim eden olgular bunlardır. Türk Milletinin evlatları olarak, sizler, ahlaksız ve adaletsiz olursanız; birileri ahlak ve adalet namına ortaya çıkar ve her şeyi tarumar eder, fitne ve fesat tohumları eker, devletine kasteder, milletinin birliğini tahrip etmeye yeltenir. Dini, din düşmanı ideolojilerin (komünizmin-sol İslam) payandası kılar. Siz dini hakkıyla yaşamaz ve temsil etmezseniz; temsil ediyormuş gibi görünen birileri sizin yerinizi alır ve bir zamanlar atalarınızın, önlerinde, diz çöktürdükleri düşmanlarınız karşısında diz çöker ve onlarla birlikte sizde diz çökmüş olursunuz. Ve üstelik dini, din düşmanı ideolojilerin (kapitalizmin-ılımlı İslam) payandası kılmaktan da hicap duymazlar. Bizler Kur’an’ın talebeleriyiz. Tevrat’ın ve İncil’in talebeleri değil. Bu yüzden ilhamını Tevrat’tan (sol İslam) ve İncil’den (ılımlı İslam) alanlarla işimiz olmaz bizim. Maalesef meydan şimdi bunlara emanet haldedir sanki. Vatanına, milletine, dinine, devletine, ecdadına, tarihi hakikatlerine layığınca sahip çıkması gereken Türk Milletinin evlatları ise kendi dünyalarına gömülmüş durumdadırlar adeta. Böyle olmaz dostlar. Hem dinine sahip çıkacaksın, hem kimliğine sahip çıkacaksın, hem vatanına sahip çıkacaksın hem de ahlak ve adalet davasından asla taviz vermeyeceksin. Milletinin emeğini gasp eden kodaman köpeklerden milletin hakkını son kuruşuna ve son damlasına kadar tahsil edeceksin. Milli ahlakını tahrip ettirmeyecek, tahrip etmek isteyenleri ezmekten imtina etmeyeceksin. Kodamanlara zerre taviz vermeyeceksin. Milleti, bu itlere ezdirmeyeceksin. Milletin kaynaklarını dış ve iç kapitalistlere peşkeş çektirtmeyeceksin, çekmeyeceksin. Eğer Türk Milletinin evladı isen, bunları yaparsın. Milletine karşı alenen zorbalık yapan sefilleri asla saflarında barındırmayacak ve millet nezdinde netameli duruma düşmeyeceksin. Milleti kendinden soğutmayacaksın. Zira milletsiz, sen bir hiçsin! Milletle birlikte ise, en büyük güçsün.

Tarih: 23.05.2012 Okunma: 668

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?