ARTIK, DÜNYA DEĞİŞSİN İSTİYORUM...

Özgür DENİZ - 06.09.2010

Bu karanlık dünyadan sıkıldım. Boş, bomboş bir dünya. Kötülüklerle dolu. Zulümle dolu. Yemin ediyorum çok sıkıldım. Ve bu sıkıntıyla ölmek istemiyorum, çok korkuyorum. Çok karanlık bu dünya. Gülemiyorum yürekten. Ağlayamıyorum isteyerek, sevinçten. Suni tebessümlerden de, işkenceyle ağlatmalardan da bıktım.  Bu, insanı kirleten, eriten, çürüten dünyadan bıktım usandım. Artık haykırmak istiyorum. İsteyerek haykırmak, kabıma taşamadığım için haykırmak istiyorum. Arşa ulaşsın haykırışlarım istiyorum. Bağıra bağıra türkü söylemek, gönülden nağmeler terennüm etmek istiyorum. Bütün mevcudatla bütünleşmek istiyorum. Önüme gelen insan kardeşimle sevgiyle kucaklaşmak istiyorum. Rüzgârla konuşmak, kuşlarla uçuşmak, çiçeklerle koklaşmak, bulutlarla sevişmek istiyorum. Nehirlerle akmak, ağaçlarla halleşmek, hayvanlarla kovalaşmak istiyorum. İnsanların güldüğü, oynadığı, birlikte yiyip içtiği bir dünya istiyorum. Aşkların olabildiğince doğal yaşandığı bir dünya. Paranın hükmüne son verildiği bir dünya istiyorum. İhtirasların ortak mutluluk için gemlendiği bir dünya, sevgiyle kuşatılmış, kardeşliklerle sarılmış bir hayat istiyorum. Gözlerdeki derinliğin, simalarda ki parlaklığın hissedildiği bir dünya istiyorum. Artık gülmek istiyorum. Artık olabildiğince koşmak kırlarda. Çiçeklerin esen yelde titrediğini hissetmek istiyorum. Yaprakların dallarda üşüdüğünü duyumsamak istiyorum. Varlıkta ki muazzam insicamı, büyük sanatı ve yüce edebiyatı keşfetmek istiyorum. Alevlerin yakarken ürperdiğini görmek istiyorum. Yıldızların, boşluksuz, dünyayı sardığını temaşa etmek istiyorum. Hep acıdan ağlamak istemiyorum. Yağan yağmurlarda ıslanmak istiyorum. Her düşen kar tanesinde umutlarımın çoğaldığını duyumsamak ve üşümek istiyorum. Sırılsıklam olmak istiyorum fırtınayla yoldaş olup gürül gürül yağan yağmurlarda. Rüya hızında yaşanan bir hayat istiyorum. Artık gerçekten boğuldum. Birisi bu karanlığa son versin. Güneş doğsun dünyamıza. Hiç batmayacak güneş doğsun. Hep gündüzü yaşayalım. Bir iki kara adam, kapkara adam karatmasın dünyamızı, yüreklerinde taşıdıkları karalıklarla, beyinlerini esir alan karanlıklarla. Kirletmesin hayallerimizi. Artık putperest laiklerin ve putperest dincilerin ve diğer bütün putperestlerin tasallutun kurtulmak ve özgürleşmek istiyorum. İnsan gibi yaşamak istiyorum. Masmavi göğün altında, yemyeşil çimenlerin üstünde top oynamak, koşmak istiyorum çocuklar gibi. Ağlamak, doyasıya ağlamak, sevinçten ağlamak istiyorum.

 

 

 

Artık dünya değişsin istiyorum. Açlar olmasın. Kimse karanlıkta kaybolmasın. Çıplak ayaklı çocuklar olmasın ve üşümesin kimse istiyorum. Mutfaklarına giren insanların derin hüzünlere gark olmasını istemiyorum. Küçücük yoksul kız çocukları da, hayalini kurdukları beyaz duvağı takabilsin ömürlerinde bir kerecikte olsa diyorum. Kara yüzlü oğlanlar başka bedenlerde gıptayla izledikleri damatlıkları giyebilsinler istiyorum. Mendil satan çocuklar okusun istiyorum. Yoksulluktan sokakları arşınlamasınlar çıplak ayaklarıyla, kanı çekilmiş bedenleriyle diyorum. Analar ekmek getiremeyen eşlerinin yüzünde derin hüzünlerle karşılaşmasınlar akşamları diyorum. Çocuklar küçücük hediyelerle de olsa tebessüm edebilsinler başka çocuklar gibi diyorum. Gülerek yaşasınlar akşamlarını istiyorum. Okullu olsunlar diyorum, ezilmesinler arkadaşlarının yanında istiyorum. Sürekli kantine giden bir zengin çocuğu gibi olmasa da, bir kerecikte olsa kantine uğrayacak parası olsun ve içsel huzur duysun istiyorum yoksul çocuğuda. Çok şey istemiyorum Allah’ım. Asla çok şey istemiyorum. Bu dünya senin Allah’ım. Değiştir bu dünyayı. Kulların bozdu sen düzelt ey Mevla’m. Bir kerede mustazaf kullarını güldür. Ağlamalarına son ver. Ağlatanları da ağlatma affet, ıslah et ama güldür garipleri, güldür Allah’ım.

 

 

Allah’ım kulların bilmese de Sen bilirsin çaresizliğin ne demek olduğunu. Geceleri aç yatıp sabahlara aç kalkmanın ne demek olduğunu. Aç yatan garipleri gör Allah’ım. Çıplak ayaklıları gör. Dirençsiz kalmış bedenleri gör Allah’ım. Felaketlerde naçar kalmış haneleri gör. Hastalığa tutulmuş ve ıstırap çeken ruhları gör. Çorbası kaynamayan, ekmeği olmayan mutfakları gör. Parasızlıktan doktor bulamayıp ölenleri gör. Büyüyüpte, niçin okula gidemediği sorulduğunda, işte çaresizlik, napalım ailem yoksuldu demeyi bekleyenleri gör nolur gör. Sırf yoksulluktan istem dışı kavgaya tutuşan haneleri gör Allah’ım. Çok acı bu hayat, çok zalim bu dünya Allah’ım. Biliyorum, önce siz değişin diyorsun. Ama garipler nasıl değişecek Allah’ım? Yoksullar nasıl değişecek? Zalim kulların çok. Dünyaya hükmeden paraya sahip kulların çok. Bu yüzden Sen’in hükmünü dinlemeyen ve azgınlaşan kulların çok. Peki, gariplerin, açların, çıplakların, yoksulların ne suçu var Allah’ım? Gerçekten bıktım, usandım. Müslüman kimlikli kulların bile azgınlaştı, putlara tapar oldu Allah’ım. Nasıl değişecek bu dünya? Kim değiştirecek Allah’ım? Artık hissiyat ver kullarına ve sarstır yerleşik düzenleri. Bir devrim ateşi yakılsın ve aydınlasın dünyamız Allah’ım.

 

 

Bakıyorum şöyle hayata. Ne zalim kulların var. Ne acımasız. Tanrılığa soyunup Sen’in yerini almaya kalkışan kulların. Ezen, vuran, kıran, yok eden, bozan kulların var Allah’ım. Bu zalimlere bilerek boyun eğenler var. İstemeyerek boyun eğenler var. Ve çaresizlikten boyun eğenler. Peki, istemeyenlerin, çaresizlerin suçu ne Allah’ım? Yoksa onların da bilmediğimiz suçları mı var? Dünya da ki sırrı çözebilmiş değiliz Allah’ım. Ama çok acı çekiyoruz. Belalar yağmur gibi yağıyor üzerimize. Açlık kol geziyor yer üzerinde. Afetler peş peşe geliyor üzerimize. Takatsiz kalıyoruz. Çaresiz kalıyoruz. Tam günahsız da değiliz biliyoruz ama insanız biliyorsun bizleri Allah’ım. Yardımın yetişsin ne olur Allah’ım. Bizleri de güldür bu dünyada. Zalimlere bu dünyada da tattır cezanı lütfen.

 

 

Dünyanın her tarafında mustazaflar sefalet içinde. Perişan haneler. Viran yurtlar var. Aç, çıplak, suya hasret kulların var. Namuslar kirletilmekte, değerler çiğnenmekte, haklar çalınmakta. Gözler boşlukta, eller semada, diller duada Allah’ım. Gülemeden veda etmek mi düşecek bahtımıza? Payımıza düşeni alamdan, yaşayamadan terk etmek mi olacak kaderimiz? Nimetlerinden tatmak nasip olmayacak mı mustazaf kullarına? Hep müstekbirler için mi tüm yaratılan nimetler Allah’ım? Birlik ver garip kullarına, dirlik ver lütfen. Kimseye bozdurma birliğimizi. Kimseye çaldırma huzurumuzu Allah’ım. Oyun kuranların başlarına geçir oyunlarını. Tuzaklara düşürme sen garip kullarını. Sen tuzak kuranların en hayırlısısın biliriz Allah’ım. Kur tuzağını ve boz melun tuzakları ne olur. Acı çeken gönülleri teskin eyle. Lal dilleri aç Allah’ım. Katından bir yardım gönder. Kullarının ve yarattığın her şeyin şerlisinden bizleri emin eyle. Bir devrimci kulunun çıkmasını nasılda özledik Allah’ım.

 

 

Allah’ım önce yarattığın kulunu parçaladılar. Sonra, kulunun, beynini ve kalbini parçaladılar. Her parçaya göre yalan ideolojiler ürettiler. Sadece Sen’in yetkinde olan helal-haram koyma yetkisini kendi inisiyatiflerine aldılar. Hakikate ters düşerek helal ve haram tayin ettiler kendilerine göre. Hakikati bilmeyen kullarında inandılar buna. Dini bozdular. Özünü aldılar kalıbını bıraktılar ve kalanla da kullarını aldattılar. Kullarını mankurtlaştırdılar, bilinçsiz kıldılar, şuursuz bıraktılar Allah’ım. Kendi elleriyle yaptıkları putlara tapmaya zorladılar. Sen adalet dedin onlar adalet ahirette dediler. Sen paylaşım dedin onlar şükür çektirdiler. Sen kılıçla mücadele dedin onlar tespihle uyuttular. Sen azaltmayı emrettin onlar çoğalmayınca olmaz çoğalmak hükmetmektir dediler. Sen sevgi dedin, onlar çarkı nefret döndürür dediler. Sen barış dedin onlar barış gücün düşmanıdır dediler. Sen kardeşlik dedin, onlar herkesle kardeşlik olur mu dediler. Sen iyilik dedin onlar insanın kötülük yapmaya da hakkı var dediler. Bizleri çok aldattılar Allah’ım. Sen iktidar benimdir dedin onlar Sen yerinde dur dediler azgınlaşarak. Sen mülk benimdir dedin onlar bizim kazandıklarımız kendi emeklerimizin sonucudur dediler haddi aşarak. Sen din benimdir dedin onlar dünyada ki hükmü biz veririz dediler şirk koşarak. Yarabbi bu azgınlara, bu haddi aşanlara, bu müşriklere öyle bir vur ki arş sallansın haşyetinden, yer sarsılsın şiddetinden.

 

 

 

Değişsin bu dünya artık ne olur Allah’ım. Ancak sen seçtiğin kullarınla değiştirmeye muktedirsin, biz yapamayız bunu ve yapamayacağız Allah’ım. Kudretli görünenlerden daha kudretli olan Sensin Allah’ım. Biz zayıfız, çaresiziz. Elimizden pek bir şey gelmiyor. Birlik olmak istiyoruz engelleniyoruz. Her şeyi ele geçirmişler Allah’ım. Bütün güç merkezleri onların tekelinde. Silah onlarda, para onlarda, bilgi merkezinin hâkimiyeti onlarda. Bu yüzden bişey yapamıyoruz. Senin yardımın gerekli Allah’ım. Onları yerle yeksan et. Onları perişan et. Vatansever görünüpte vatana ihanet edenleri kahret. Dindarlık perdesi ardında dincilik yapanları rezil et, perişan et. Ahlakçılık görüntüsüyle ahlaksızlık yapanları, adaletçilik söylemleri ardında kullarını aldatıp sömüren alçakları kahr-u perişan eyle, hanelerini viran eyle, mallarını kuru ve sararmış dal eyle. Artık her şeyin hâkimiyetini vaat ettiğin mustazaf kullarına devreyle.

 

 

 

Allah’ım bütün her yeri putçuluk hasatlığı, mikrobu sarmış durumda. Bile isteye bu mikroba bulaşanları ve bu mikrobu kendi ihtirasları için yayanları kahr-u perişan eyle. Gerçeği gizleyip insanları kendi çıkarları doğrultusunda yönlendirip hakikatten alıkoyan zalimlere haddini bildir Allah’ım. Yeryüzünü bozan, her türlü güzelliği yok eden zorbaları rezil et, yerin dibine geçir Allah’ım. Zorbalardan korkusundan hakkı batıl ile gizleyenleri ve bunda ısrar edenleri ne olur rezil et bütün kulların önünde canım Allah’ım. Bizlere gerçek önderler nasip eyle. Resulünün izini takip edecek ve bizi ahlakla, adaletle yönetecek devrimci kullarını bize gönder Allah’ım. Senin mülkünde hak iddia etmeyecek, senin iktidarına ortak olmaya tevessül etmeyecek, senin dinini kendinin kılmayacak kullar nasip eyle başımıza. Değiştir acı dolu dünyamızı. Dindir sızılarını kalbimizin. Durdur çırpınışlarını beynimizin. Bizlere uyanıklık ver, bilinç ver, şuur ver, direnme gücü ver Allah’ım.

 

 

 

Allah’ım ölümden korkmayan liderler nasip eyle başımıza. Dünyayı ancak ölüm korkusunu yenmiş liderler değiştirebilir Allah’ım. Mülkiyet hasatlığına yakalanmamış kullar nasip et. Mülkiyetten arınmış kulların değiştirebilir ancak dünyayı Allah’ım. Ölümden korkan liderler yüzünden helak olacağız neredeyse. Mülkün köpeği olmuş kulların yüzünden perişan oluyoruz Allah’ım. Ölümden korkan liderlerin ihanetlerine uğradık hep. Mülke tapan liderlerin zulmüne maruz kaldık her dem. Ölümden korktukları için sattılar bizi zorbalara. Haklarımızı teslim ettiler müstekbirlere. Ayrılığa mahkûm ettiler bizleri. Hep yanlışa yönlendirdiler garip kullarını. Hiç gerçekleri söylemediler. Daima yalan söylediler. Bizi acıya gark eylediler. Hep ahlaksızlığa battılar. Adaleti ikame edemediler. Zorbaların istedikleri gibi hareket ettiler. Sana isyan ettiler de müstekbirlere ram oldular. Gönderdiğin Resulün izini bıraktılar da şeytanın izini takip ettiler. İndirdiğin kitabı unuttular da kendi tanzim ettikleri ilkeleri kullarına dayattılar. Ve senin indirdiklerinle değil, müstekbirlerin istekleriyle hükmettiler. Senin verdiğin özgürlüğü elimizden aldılar, bizi esir kıldılar kendilerine. Bizleri birbirimize düşürdüler. İnsanın bütünlüğünü çıkarları için bozdular. Allah’ım arşı salla, yeri sars ve bu müstekbirleri, şeytanlaşmış cisimleri, aşağılık putperestleri layık oldukları yere gönder.

 

 

Allah’ım kusurlarımızı affeyle, yardımlarını esirgeme, hatalarımız görüp düzeltme basireti ver bize, bizi Sensiz bırakma, bizi bize bırakma, haddimizi bilmemizi, hududumuzu bilmemizi nasip eyle, bizi şeytan ve dostlarının oyuncağı olmaktan kurtar ve koru, bizi kendine dost yap, sevdiklerinle bir olmayı nasip eyle bize. Âmin.

 

 

‘’Siz içinizdekileri değiştirmedikçe Allah sizin durumunuzu değiştirecek değildir.’’ Allah.

 

 

‘’Bütün şerefli Müslümanlar-Müminler ve hakkaniyetli insanlar darağaçlarında sallandırılmaya hazır olmadıkça asla özgür olamayacaklar ve dünya asla değişmeyecek. Ve bütün insanlar bedelini ödemeye hazır olduklarında Allah’ın yardımı da asla gecikmeyecektir.’’

 

 

 

Yeryüzündeki, Allah’a, Resulüne, Kitabı’na hakkıyla iman eden ve bu imanlarını yaşama aktaranların Kadir Gecelerini ve yaklaşan Ramazan Bayramlarını canı gönülden kutluyor, şuurlanmaya, bilinçlenmeye, devrimci direnişe vesile olmasını diliyorum.

Tarih: 06.09.2010 Okunma: 648

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?