KUR KORUMALI MEVDUAT Kimi Korudu?

İsmail Hakkı CENGİZ - 03.08.2022

Kur Korumalı Mevduat (KKM), dövize talep olmasın, döviz fiyatları yükselmesin, vatandaş dövizini Türk Lirası’na çevirsin diye uygulanmaya başlamıştı.

Bu hedeflerden hangisine ulaşıldı?

Hiçbirisine!

Dövize talep devam ediyor, ki döviz fiyatları yükseliyor. KKM uygulaması başladığı günden bugüne kadar geçen 7 ayda, dolar 12 liradan 18 liraya yükselerek, %50 değer kazanmış. Dolayısıyla, TL %50 değer kaybetti.

Geçen yıl, 230 milyar dolar olan döviz mevduatları, 210 milyar dolara gerilediyse de bu, yüzde 10’dan daha küçük bir çözülmedir. Büyük bölüm “döviz mevduatı” olarak durmaktadır. Öte yandan, ekonomi yönetimine güven azaldığından, “ne olur ne olmaz” endişesiyle, “yastık altı”ndaki döviz miktarının arttığını tahmin ediyorum.

KKM’deki asıl hedef “döviz hesabından dönüş” olduğu halde, döviz hesaplarından daha çok TL hesaplarından KKM’ye geçiş olmuştur. Hâl böyle olunca, TL olarak duran hesaplar da dövize endeksli hâle gelmiştir.

Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’nin 1 trilyon liraya ulaşmasıyla övündüğü KKM’de çok garip bir durum var. Şöyle:

İlk üç ayda, kur %27,5 arttı, bunun 4,5’unu banka 22’sini hazine ödedi.

İkinci üç ayda, kur %20 arttı, bunun 4,5’unu banka 15,5’unu hazine ödedi.

KKM’deki mevduatlar, dövizden daha fazla “nema” getirdi. Çünkü her üç ayda bir, önceki dönemden elde edilen “nema” da ana paraya eklenerek, onun da neması, “kurdaki artışa paralel” olarak alınıyor. Katmerli bir NEMALANMA! Ve bu nemalanmanın dörtte üçten daha fazlasını devlet ödüyor.

BURADA KİM KAZANIYOR, KİM KORUNUYOR?

En başta, bankalar korunmuş oluyor ve kazanıyor. Bankalar çok ucuza mevduat toplarken bunu en az iki katı fiyata satıyorlar.

Tabii ki “para sahibi” kazanıyor ve korunuyor. KKM’de bileşik faiz, bu gidişle, %100’ü geçecek. TÜİK’in açıkladığı (%79,6) enflasyonun oldukça üzerinde.

Öte yandan, bankalardan kredi alanlar da kazanıyor. Her ne kadar, banka çok ucuza topladığı mevduatı iki katına satıyorsa, bu da yaklaşık %35’e ulaşıyorsa da 80’e yaklaşan enflasyon oranının yarısı bile olmayan bu faiz gayet caziptir.

Lâkin bu ucuz faizli kredinin yatırma-üretime yöneldiğine pek şahit olamıyoruz.

Ya nereye gidiyor?

Konut kredilerine, araç kredilerine ve tüketici kredilerine…

Görüldüğü gibi, KKM ile herkes kazanıyor, korunuyor; NEMA’nın büyük bölümünü ödeyen devlet hariç!

Devlet kaybediyor. Devlet zarar ediyor.

Devlet, milletin teşkilatlanmış hali olduğuna göre, demek ki millet kaybediyor.

Ayrıca, milletin bir diğer kaybı da ucuz krediler dolayısıyla, konut fiyatlarının, kira ücretlerinin ve araç fiyatlarının patlaması, tüketim çılgınlığı... Tabii bunlar da enflasyonu azgınlaştırıyor.

Herkes, hepimiz kaybediyoruz.

Zarardayız!

ÇÖZÜM

Devlet, para-kapital sahibi (kapitalist) ile banka arasındaki alış-verişe karışmamalı… Madem “serbest piyasa” diyorsunuz, SERBEST bırakın!

Banka ne verirse verir, mevduat sahibi ne alırsa alır. Bankanın ödeyeceği nemanın çoğunu devlet niye ödesin?

x   x   x

ELEŞTİRİ BÜYÜK NİMETTİR

Bir “fikir” daima eleştiriyle, araştırmayla, kılı kırk yarmayla ve hücumlara, hakaretlere ve ithamlara tahammülle gelişir. Kendini düzeltir, zaaf noktalarını görür, gelişir, hatalarını anlar ve toplumun kendisiyle ilgili düşüncelerini fark eder ve halkın tepkisini ölçer. Zarar gördüğü güçleri, çatışmaları, fayda ve menfaatleri tanır. Cevabını kendisinde bulduğu dert, istek ve ihtiyaçların ve sorumluluğun farkına varır. Kendini, komşusunu, dostunu, düşmanını tanır. “Vaziyeti” her gün daha iyi, daha titiz ve daha derin idrak eder. Böylece eksikliklerini gidermeye koyulur. Tarzını oluşturur.  Doğru ve müstakim yolu seçer. Eğer kalmaya değerse, zaman tünelinde ve toplumun özünde yol almaya başlar. Veya eğer asaleti yoksa bu zorluk ve keşmekeş arasında yok olur gider. Zira bir masumun zihninden süzülen “fikir” canlıdır… Besinle, hareketle ve bakımla; çatışmalara, hastalıklara, zorluklara, kıtlıklara, darbelere, afetlere, fırtınalara, değişen iklim şartlarına sabretmekle gelişir, kökleşir ve bilahare meyve verir.

Ali Şeriati (1933-1977)

Eleştiri aynadır, dost acı söyler, beni eleştirin dostlar!

[email protected]

Tarih: 03.08.2022 Okunma: 582

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Özgür DENİZ

08.08.2022 - 00:45

özet olarak KKM hakkındaki düşüncelerinize kesinlikle katılıyorum ve gariplerin ceplerinin boşaltılması olarak görüyorum. çünkü benim param kodamanın cebine gidiyor. ve bendeniz bunu asla kabul etmiyorum. YAŞASIN DEVRİM............. AYRICA bir şey soracağım: Aİ ŞERİATİ ye ait söz hangi kitabından acaba gerçekten merak ettim. kalben sonsuz teşekkürler, emeğinize yüreğinize sağlık ve derin saygılar selamlar saygıdeğer paşam saygıdeğer ağabey.

İ. Hakkı Cengiz

08.08.2022 - 11:17

Desteğin ve katkın için çok teşekkür ederim Can Kardeşim. Ali Şeriati''ye ait sözler, bir önceki yazımda bahsettim, MEKTUPLAR adlı eserinden. 193''ncü sayfadan. Gönülden selâmlar...