Aşı çalışmalarında geldiğimiz nokta.

Hüseyin ŞİNASİ - 27.11.2020

                         

Dünyada ve ülkemizde gündem yine korona (covid-19) salgını. Mevsim gereği artan vaka ve hasta sayıları, ölenler, kalanlar, küresel ilaç şirketleri tarafından yapılan aşı geliştirme çalışmaları ve bunun yansımaları yazılıp, çiziliyor.

Daha önceleri de yazmıştık, korona (covid-19) salgınının, ülkemizde ve dünyada bu kadar etkili, korku ve tehdit salgılaması, biraz da zengin, fakir, gelişmiş, geri kalmış ayrımına gitmemesinden kaynaklanıyor. Salgın karşısında dünyanın en gelişmiş, refah düzeyi yüksek, zengin ülke yönetimleri çaresiz kalmış, ne yapacaklarını bilemez durumdadırlar. Ama öte yandan bir husus daha var ki, korona salgını geri kalmış ülkeler açısından çok önemli bir sorun teşkil etmemektedir. Belki de o ülkelerde ve toplumlarda yaşanan açlık, susuzluk, savaşlar, salgın hastalık ve doğal afetler korona tehdidinden daha baskın çıkmaktadır.

Aslında ülkemizde ve dünyada 2019 sonlarından beri gündem hiç değişmedi. 2020’nin ana gündem maddesi korona oldu. Göründüğü kadarı ile 2021’de sorun devam edecek gibi. Öte yandan Dünya Sağlık Örgütü verilerine göre korona salgınından en çok etkilenen ülkeler gelişmiş, refah seviye yüksek kuzey yarım küre ülkeleridir. Salgınla mücadelede bir umut ışığı olan aşı çalışmaları da yine bu ülkelerde yapılıyor.

Bilindiği gibi korona tedavisi için ilk ortaya çıkan aşı, salgının ortaya çıktığı Çin’de bir şirket tarafından geliştirilen Sinovac oldu. Ülkemizde de bu aşının gönüllüler üzerinde uzun zamandır denendiği ve belli bir aşamaya geldiği belirtiliyor. Öte taraftan Çin hükümeti aldığı bir karar ile denemeleri henüz tamamlanmamış olan bu aşıyı çoktan kullanmaya başlamış bile. Belki de Çin’in salgını önlemedeki başarısında, aldığı çok sert ve katı yasakların yanı sıra geliştirilen aşının etkisi de söz konusudur. Zira milyarlarca insan arasında salgını kontrol altına alabilmek hem çok zor, hem de büyük bir başarıdır.

Amerikalı bir ilaç şirketi tarafından, daha önce ortaya çıkan bazı salgın hastalıklar için geliştirilen remdesivir adlı bir ilacın korona tedavisinde kullanılması için Amerikan Federal Gıda ve İlaç Dairesine başvuru yapılmış, merkezi Cenevre’de bulunan Dünya Sağlık Örgütü bu ilacın etkisiz olduğunu kullanılmaması gerektiğini açıklamıştır.

Hatırlanacağı gibi yaz aylarında Rusya’da Gamelya Araştırma Enstitüsü tarafından geliştirilen Sputnik V adlı aşının korona karşı etkili olduğu açıklanmış, nedense ABD ve Avrupa ülkelerinde bu aşı şüpheyle karşılanmıştır. Ancak Rus hükümeti de deneme aşamasındaki bu aşıyı çoktan kullanmaya, uygulamaya başlamıştır.

Çin ve Rusya’nın arkasından Alman Biontech ve Amerikan Pfizer ortaklığında yeni bir aşı geliştirildiği ve koronaya karşı %92 koruma sağladığı açıklanmıştır. Bu gelişmeden çok kısa bir süre sonra ise yine bir Amerikan ilaç şirketi olan Moderna geliştirdikleri aşının %94-95 koruma sağladığı ve yakın zamanda ruhsat için FDA (Amerikan Federal İlaç ve Gıda Kurumuna) başvuru yapılacağı belirtilmiştir. Pfizer şirketi de Alman BionTech ile geliştirdikleri aşı için FDA’ ya acil kullanım için başvurmak üzere olduklarını açıklamış bulunuyor. Bu arada İngiliz Astra Zeneca Şirketi ile Oxford Üniversitesi boş durmamış geliştirdikleri bir aşı çalışmasının sonuçlarını kamuoyu ile paylaşmış ve sipariş almaya başlamıştır. Avrupa Birliği ülkeleri BionTech-Pfizer, Moderna, AstraZeneca şirketleri ile 300 milyon dozluk aşı anlaşmaları yapmış, sipariş vermişlerdir.

Korona salgınına karşı gelişmiş belli başlı ülkelerde bu gibi gelişmeler yaşanır ve piyasa kızışmış iken ülkemizde de bazı üniversite ve kuruluşlarda aşı geliştirme çalışmaları yapıldığı, başarılı sonuçlar alındığı, gelecek Nisan ayından itibaren kullanıma sunulacağı ifade ediliyor.

Çin’in Sinovac’ı, Rusya’nın Sputinik-v, Alman Biontech ile Pfizer şirketinin aşısı, Amerikan Moderna’nın aşısı, İngiltere’nin Astra Zeneca şirketinin aşısı ve daha niceleri. Bu yarışın kazananı bakalım kim olacak, bekleyip göreceğiz. Öte yandan geliştirilen aşılar tüm insanlığın hizmetine ücretsiz olarak sunulabilecek mi? Yoksa sadece parası olanlar mı, alıp kullanabilecek? Zira aşı çalışması yapan şirketler bir kullanımlık aşının fiyatını çoktan açıklamaya başladılar.  Bu arada aşı çalışmalarında belli bir başarıya ulaşan şirketlerde ilginç gelişmeler de oluyor. Şirketlerin hisseleri yüksek değerlerden el değiştiriyor. Anlaşılan insanlığı korona illetinden kurtaralım adı altında kasanın, paranın hesabı yapılır olmuş.

Bizler olaylara bakarken biraz kuşkuyla yaklaşır, sorular sorar, cevaplar arar, aradığımızı bulamazsak, eleştirir, hatta karşı çıkarız. İşte işin bu noktasında pek fazla gündeme getirilmeyen bir husus daha var. O da geliştirilen veya üzerinde çalışılan bu aşıların yan etkileri nelerdir? İnsanlar koronadan (covid-19) korunalım, iyileşelim derken geri dönülemez şekilde başka hastalıklara mı yakalanacak? Kullanılan etkin maddeler insan vücudunda geri dönülmez  ne gibi hasarlar meydana getirecek, bilmek istiyoruz. 

Bir taraftan milyonlarca insan, korona (covid-19) salgını ile boğuşur, 1 milyon 400 binden fazla kişi ölmüş veya kullanılan tedaviler sonucu kalıcı hasarlar meydana gelmişken, küresel ilaç şirketlerinin üçkâğıt ekonomisini piyasa sürmeleri insanı şüpheye sürüklemekte, geliştirilen aşılara ve çalışmalara da temkinli yaklaşmayı zorunlu kılmaktadır. Özetle yine küresel bir oyun ve plan işliyor gibi.

 

Tarih: 27.11.2020 Okunma: 1103

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?