SAMİMİYET, Anıl ONAT

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 02.02.2016

              Yaşamında muhtaç olduğu bilgiden yoksun olan kimseye cahil diyoruz. Yani cahillik yaşamın kötüleşme sebebidir. Dolayısıyla cahil insan kendisinden başlayarak aile ve topluma kötülük saçar. Cahillik derecesine göre kötülüğü değişecektir. Bundan dolayı cahilin kendine ve toplumuna düşmanlığı, başka düşmana ihtiyaç duyurmaz. Cahilliğe savaş açmış, okumayı, akıl kullanmayı, bilgi edinmeyi, araştırma yapmayı emreden bir dinin mensuplarıyız. Açıkça söylenebilir ki; cahil her şey olabilir ama Müslüman olamaz.

            Bilgili kişi ise cahillik bağlarından kurtulmuş, kendine ve etrafına iyi olan davranışlar sergilemesi beklenen, değerli kişidir. Ancak bu kişi bilgisini ve etrafından kazandığı değeri kötüye kullanarak, bir cahil gibi hatta belki ondan daha fazla kötülük yayabilir ve yapabilir. Yani bilginin de işe yaramadığı durumlar olmaktadır.

          Buradan sonuç olarak, bilgili ve bu sahip olduğu bilgisini kötüye kullanmayan kişi olmak zarureti ortaya çıktığı görülür. Dini terim olarak biz bu anlattığımıza “ilmiyle amel etmek” diyoruz.

         Bizler işin ciddiyetini anlayalım veya anlamayalım, Allah’ın Kitabında “cennete girmeyi kolay mı sanırsınız?” denilmektedir. Her yaptığımız iş için Allah’ın kalbimize baktığı gerçeğini hatırlarsak, “ilmiyle amel etmek” durumunun da ahrette kurtulmamıza yetmeyeceği gerçeği ile karşılaşırız. Yani iyi bir iş bile yapsak ne niyetle yaptığımızın cevabı gerekli. Günlük hayatımızda kötü niyetle yapılan çok iyi iş örneğini görmekteyiz.

          İşte biz bu iyi niyete samimiyet “ihlas”, samimiyetle iş yapana “muhlis” diyoruz.

         İhlas, günümüzde holding isminden öte, üzerinde durulmayan kavram.

Tarih: 02.02.2016 Okunma: 715

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?