KABA-TAŞ… VİCDANIN HAVA PARASI KAÇ?

İsmail Hakkı CENGİZ - 10.03.2015

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Kabataş'ta ne oldu?

Üzerinde bu kadar yaygara koparılan bir mevzu hakkında elbette “hiçbir şey olmadı” denilemez!

Ne olduğunu herkes biliyor!

Herkes görüyor!

Herkes yorumluyor!

İddialar-iftiralar üzerinden 2 yıl geçtikten sonra; Ahmet Turan Alkan’ın tabiriyle, 13 yazar’a “Kompozisyon Ödevi” veriliyor!

Ödev yerine getiriliyor!

Hepsi aynı başlık altında:

“Diliniz Kaba, Vicdanınız Taş”!

Ortaokuldaki Türkçe öğretmenlerimiz bu hâli görse, yapanlara, “Birbirinize bakmışsınız, kopya çekmişsiniz” derlerdi!

İyi not vermezlerdi!

Lâkin postmodern “kompozisyon ödevli”leri iyi notları -veya iyi banknotları- almış olmalılar!

Çünkü görev bihakkın yerine getirildi!

 

x   x   x

“VİCDANIN HAVA PARASI”

Vicdandan falan bahsedilince,

Vicdanın ayaklar altında süründürüldüğünü görünce, insanın aklına Necip Fazıl’ın iki mısraı geliyor… Tâ 1947’de yazdığı Muhasebe başlıklı şiirinde şöyle diyor Üstat:

“Fikrin ne fahişesi oldum, ne zamparası!
Bir vicdanın, bilemem, kaçtır hava parası?”

Haddizatında, Kabataş’taki hadise tam olarak budur!

Üstat’tan 68 sene sonra, bugün soralım:

“Kaçtır”, arkadaş, “vicdanın hava parası”?

Bayağı yükselmiş olmalı!

Bayağı bayağı!

 

x   x   x

GÜNÜN ÇİZGİSİ, Twitter’dan…



Tarih: 10.03.2015 Okunma: 700

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?