GAYRI, ANALAR AĞLAMIYOR, BAYRAK KAN AĞLIYOR

İsmail Hakkı CENGİZ - 11.06.2014

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


        Henri Charriere, Venezuella bayrağı için; “Ülkemin bayrağı... Benim için en coşturucu simge. Büyük bir ulusun, benim ulusumun en soylu niteliklerini bir kumaş parçasında toplayarak her normal insan gibi benim de coşmamı sağlayan simge.” diyor.  (Kelebek, Henri Chariere, 1969, e yayınları, Türkçesi: Aydil Balta )

      Henri Charriere kim?

      Namı diğer “Kelebek”!

      Hayatını anlattığı “Kelebek” adlı eserin yazarı. Bir Fransız olarak doğmuş ve yaşamış, hayatının sonuna doğru Venezuella vatandaşlığına kabul edilmiş olan onu, yeni ülkesinin bayrağı, “her normal insan gibi” coşturuyorsa, biz de “her normal insan gibi” Türk bayrağı üzerinde titizleneceğiz elbette.

      x   x   x

      Bir Amerikan filmi seyrediyorsunuz... Bir aşk filmi... Oğlanla kız buluşacak.

      Kamera gökyüzünden yere doğru geniş bir açıyla yaklaşıyor, ekrana önce kocaman bir “Amerikan bayrağı” giriyor. Bütün ekranı kaplıyor. Temiz, pırıl pırıl, yepyeni. Film için hazırlandığı belli. Bir rüzgâr çıkıyor, nazlı nazlı dalgalanıyor... Ondan sonra oğlanla kız buluşuyor.

      Başka bir Amerikan filmi... Konu mafya... Film bir kışlada başlıyor. Bir askerî jeep... Önündeki flama direğinde bir “Amerikan bayrağı”. Jilet gibi ütülü... Parlak renkleri “al beni” diyor. Bayrak bütün ekranı dolduruyor. Sonra bayrak yavaş yavaş uzaklaşıyor ve mafya vurdu-kırdısı başlıyor.

      Bunlar tesadüf mü? Laf olsun, süre dolsun diye mi yapılıyor?

      x   x   x

      Örnekler sayısızdır. “Her normal millet” bayrağına karşı hassastır.

      Bizim gibi binlerce yıllık bir tarihi olan milletler için ise çok daha anlamlı    çağrışımlar uyandırır.

      Bütün bir maziyi; zaferleri, bozgunları, acıları, sevinçleri, dili, edebiyatı, gelenek-görenekleri, ecdadı, şehit ve gazileri hatırlatır.

      Bayrağa sahip çıkmak, “her normal insan gibi” bizim için de hem bir “borç”, hem bir “hak”, hem de bir “vazife”dir.

      “Her normal millet” gibi biz de bayrağımıza önem ve değer veriyoruz.

      Bunları, 29 Mart 2013 tarihinde yazmıştım… Şimdi şunu ilave ediyorum:

      Diyarbakır’da bir askerî birlikten bayrak indiriliyor…

      “Analar ağlamasın” diye, bayrağı indiren kişiye müdahale edilmiyor…

      Şu sual ve düşünceler kafalara hücum ediyor:

1.      Analar ağlamasın, güzel… Ama bayrak kan ağlıyor! Bayraklar kan ağlasın mı?

2.      Bayrağa takılmayın, barış daha önemi diyenler var… Tamam, siz de bayrağa takılmayın, bırakın gönderinde dalgalansın.

3.      Şehir dışındaki bir askerî üsteki bayrağa tahammülü olmayanların şehir içindeki bayrağa tahammülleri olabilir mi?

Bayrak indirilen bölgedeki okullarda,

Resmî dairelerde,

Belediyelerde bayrağımız göndere çekiliyor ve dalgalanıyor mu?

Hayır, bayrağa takıldığımdan değil, o bayrak orada yüzyıllardır “rutin” bir simge olarak bulunduğu için merak ediyorum… Yerinde duruyor mu diye!

x   x   x

ONLAR

Yurda, baş dedikleri bir

Ağır adakla geldiler.

Ve şu bayraksız dünyaya,

Bayrakla geldiler.

Kopardılar ayı gökten,

Bir ipek dala astılar...

Yurt dediler, gölgesine

Ayaklarını bastılar.

Arif Nihat ASYA (Bayrak Şairi)

x   x   x

GÜNÜN ÇİZGİSİ, HÜRRİYET’ten

Tarih: 11.06.2014 Okunma: 684

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?