BU ÜLKEDE YAŞAMAYI SEVİYOR MUYUZ?

İsmail Hakkı CENGİZ - 24.05.2014

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Bu memlekette doğduğumuz için mecburen burada yaşıyoruz!

Seçme imkânı verilseydi, yine bu ülkede yaşamayı seçer miydik?

Şimdi, başka bir ülkede yaşama, başka bir ülkeye yerleşme fırsatımız olsa gider miyiz, kalır mıyız?

Kimsenin İran, Afganistan, Pakistan’da yaşamak isteyeceğini sanmıyorum ama İsviçre, Hollanda, Belçika gibi bir ülkede yaşama imkânımız olsa ne yapardık?

Kaçımız, “Ben burada yaşamayı seviyorum, başka ülkeye gitmeyi reddediyorum” diyebilirdik?

Bu mesele, bizi kaçınılmaz olarak şu sualin cevabını aramaya götürüyor:

x   x   x

BU ÜLKEYİ SEVİYOR MUYUZ?

Hep bir ağızdan, “Evet, hiç şüphesiz seviyoruz, hatta onun için ölüyoruz” cevabını vermek yeterli mi?

Bu cevap samimi mi?

Bir ülkeyi sevmek, o ülkenin en başta insanlarını sevmek demektir… En yakınlarımızdan, hiç tanımadıklarımıza kadar bütün insanları, siyaseten bizim gibi düşünmeyenler de dâhil seviyor muyuz?

Seviyor olsak bu kadar kutuplaşma olabilir, bu kadar düşmanca duygular yeşerebilir, yaşayabilir miydi?

Bir ülkeyi sevmek demek; elbette o ülkenin şehirlerini, köylerini, yollarını, sokaklarını, caddelerini sevmek demektir…

Bu ülkeyi seviyorsak; cadde ve sokaklarını, denizlerini ve nehirlerini, havasını ve suyunu nasıl bu kadar “vahşice” kirletebiliyoruz?

Ülkemizi seviyorsak; tarihin, doğanın tahrip, hatta katledilmesine nasıl sessiz kalabiliyoruz?

Bu ülkeyi seviyorsak, sokaklarına nasıl hırsla tükürebiliyoruz?

Bu ülkeyi sevmiyor, ona kızıyor, hatta ondan nefret ediyoruz!

Onun için vatandaş, “Tükürürüm böyle memleketin içine” diyor ve tükürüyor!

x   x   x

SEVMEMEK SEBEP DEĞİL SONUÇ!

Vatandaş bu memleketi sevmiyor çünkü burada şiddet görüyor…

Manen ve maddeten eziliyor…

Aşağılanıyor...

Bu memleketin adaletine-sosyal adaletine,

İktidarına-muhalefetine,

Mazisine-istikbaline,

Birliğine-dirliğine inanmıyor, güvenmiyor!

Vatandaş, bu ülkede yaşamaktan mutlu değil…

Mutlu olmayınca hayatın ne tadı oluyor, ne kıymeti…

Neden bu memlekette “hayat çok ucuz” diyoruz?

Çünkü mutlu etmeyen, mutluluk vermeyen bir hayatın kıymeti yoktur.

Bu hayatın sahiplerini kolayca öldürebilir, kolayca ölüme gönderebilirsiniz!

Böyle ölüme gönderdiğiniz hayatların hesabı sorulur mu?

Sorulur!

“Muş” gibi sorulur!

 

x   x   x

GÜNÜN ÇİZGİSİ, PENGUEN’den, 22 Mayıs


Tarih: 24.05.2014 Okunma: 704

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?