Bolluk Bilinci

Ýsmail Hakký CENGÝZ - 06.09.2008

 

Oy gizli, haber kutsal, yorum h�rd�r.


 

Yaradan, bizleri bolluk i�inde yaratm��. K�inat, y�ld�zlar ve d�nyadaki yer alt� ve yer�st� kaynaklar� bize bollu�u hayk�r�yor.

Bunu, Stephen Covey ��yle �zetliyor: Bolluk zihniyeti, insan�n kendisine verdi�i k�kl� de�er ve g�ven duygusundan do�ar. Bu, herkes i�in her �eyden yeterince oldu�unu varsayan g�r�� a��s�d�r.”

*                 *                 *

Bolluk bilincinde olan birisi hi� kimseyi k�skanmaz. Arkada�� �u dersten 100 alm��sa, kendisi de, di�er arkada�lar� da alabilir. Kendisi ve ba�kalar� almakla 100’ler t�kenmez. B�t�n mesele 100 almaya l�y�k olabilmekte.

Bu bilin�teki insan, hi� kimsenin mal�na, m�lk�ne, madd� ve manev� varl���na haset etmez. �sterse, g�rd��� her �eye ve daha fazlas�na kendisi de sahip olabilir. ��nk� bize gerekli olanlar, b�t�n insanlar�n kullanabilece�inden �ok fazlad�r. Boldur. T�kenmez.

Bu bilin�teki birisi i�in r��vet alman�n, �al�p-��rpman�n, hortumlaman�n hi�bir anlam� yoktur. B�yle �eylere d�n�p bakmaz bile...

Bolluk bilincine sahip olan insan bilir ki, insan�n sahip oldu�u en de�erli kaynak beynidir. �yle bir kaynak ki, kulland�k�a geli�iyor, potansiyeli art�yor. Bu en de�erli kayna��m�z�n, beyin g�c�m�z�n y�zde bir kadar�n� kullanabildi�imizi daha �nceki bir makalemde belirtmi�tim.

Bu iki anlama gelebilir:

Birincisi, bu de�erli kaynak o kadar geni� kapasiteli ki, y�zde birini kullanmak insan i�in yeterli oluyor. Yani, Allah, beyin g�c�n� her insana, di�er kaynaklarda oldu�u gibi, gerekti�inden �ok fazla, bol bol vermi�.

�kincisi, pek az bir b�l�m�n� kulland���m�z bu kaynak, istedi�imiz �n, daha fazlas�ndan yararlanabilmemiz i�in emrimize amadedir. �stedi�imiz kadar kullanarak problemlerimizi ��zelim, �retimlerimizi art�ral�m ve nas�l bir d�nya istiyorsak onu hayata ge�irelim.

*                 *                 *

        “Ekonomi” ilmiyle 1976 y�l�n�n Ekim ay�nda tan��t�m. �lk dersimizde hocam�z, ekonominin tan�m�n� yapt� bize: “Kaynaklar k�t, ihtiya�lar ise s�n�rs�zd�r. ��te, s�n�rs�z ihtiya�larla k�t kaynaklar� dengeleme bilimine ekonomi denir.”

        Aradan ge�en 32 y�lda g�rd�klerim, ya�ad�klar�m bana ger�ek durumun, tarifteki gibi olmad���n� g�sterdi. Benim g�rd���m; ihtiya�lar�n s�n�rl�, kaynaklar�n ise ihtiya�larla k�yaslanmayacak kadar bol oldu�udur.

        San�r�m mesele, “ihtiya�”�n belirlenmesinde ortaya ��kmaktad�r.

        �htiya� nedir?

       ï¿½htiya�; hayat�m�z� sa�l�kl� olarak s�rd�rebilmemiz, geli�ebilmemiz, dinlenebilmemiz i�in gerekli olan mal, hizmet... Vs.dir. �rne�in: Yiyecek, i�ecek, hava, g�ne�, konut, ara�, gere�, TV gibi... Bunlar�n hepsinden s�n�rl� miktarda t�ketebilir veya kullanabilirsiniz. T�ketebilece�imizden fazlas�n� arzu etmek ihtiya� de�il, l�ks veya h�rst�r.

        1978-79’larda petrol kaynaklar�n�n gittik�e azald��� ve yirmi y�l i�inde de t�kenece�i yaz�l�p, s�yleniyordu. 2000’lere geldi�imizde, petrol kayna�� bitmek ��yle dursun, yeni petrol ve enerji kaynaklar� bulundu�undan, petrol�n �nemi ve de�eri otuz y�l �ncesine g�re azald�.

        Son otuz y�lda akl�n�za gelebilecek her �eyin; yiyecek, i�ecek, elektronik e�ya, otomotiv, giyecek, beyaz e�ya, k���t, ileti�im... Vs. �retimi artt�, kaliteli hale geldi ve sat�n alma g�c�m�z temel al�nd���nda ucuzlad�.

        �retimdeki bu art��lar sava�lara, �evreyi alabildi�ine kirletmemize, ormanlar� yakmam�za, inan�lmaz savurganl���m�za ra�men ger�ekle�ti.

        Bitkiler, hayvanlar, deniz �r�nleri, her �e�it yer�st� ve yeralt� kaynaklar� bollu�u hayk�r�yor bize.

         *                 *                 *

        Diyeceksiniz ki; �yleyse neden d�nyan�n yar�s� a�l�k s�n�r�nda, geli�mi� �lkelerde bile yoksulluk, fukaral�k diz boyu?

        Acaba neden?

        Bize g�re bunun ilk sebebi; yukar�da verdi�imiz “ekonomi bilimi”nin yanl�� tan�m� ve ekonomi politikalar�n�n o yanl�� tan�ma g�re uygulanmas�d�r. Kaynaklar�m�z k�t, ihtiya�lar s�n�rs�z zannediyoruz. Bu temel d���nce her t�rl� karar ve davran���m�z� etkiliyor: Dar kafal�l�kla sakat�z ve cimrilik ediyoruz. Bunlar�n sonucunda ise; ekonominin daralmas�, dengelerin yitirilmesi, verimsizlik, s�n�rl�l�k, huzursuzluk, gelir da��l�m�n�n gittik�e bozulmas� gibi problemler ortaya ��k�yor.

        �kinci sebep ise, inan�lmaz israf. �ddia ediyorum ve diyorum ki; d�nya n�fusunun varl�kl� olan yar�s�n�n israf etti�i yiyecek ve i�ecekle, yoksul olan �teki yar� rahatl�kla doyurulabilir.

        *                            *                 *

         Netice…

�o�umuz “bolluk bilinci”nde olmad���m�z i�in k�s�r, k�t, cimrilik ve darl�k i�inde bir hayat�m�z var. Bunu a��p, bolluk zihniyetine ula�madan kaliteli bir hayat standard�na ula�mam�z da m�mk�n olmayacakt�r.

*                 *                 *

 

�statlardan

 

Hediyelerin, biz fanilerin b�t�n ihtiya�lar�n� kar��lar, yine de eksilmeden sana d�nerler.

                                               Tagore

*                 *                 *

B�yle Kanun Mu Olur?

�ktisat��lar diyor ki;
Kaynaklar k�tt�r, ihtiya�lar s�n�rs�z...

�lahiyat�� diyor ki;
Kalbiniz bo�sa, siz �yle san�rs�n�z.

***
En do�rusu da �udur ki;
Sonsuz nimetler, biz insano�luna has,
S�n�rs�z olan, insandaki ihtiras...

(�stanbul:15.01.2006)   Ekrem �ama

Tarih: 06.09.2008 Okunma: 630

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

�sim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz payla��lmayacakt�r.)

Yorum: *

G�venlik Sorusu:
T�rkiye'nin ba�kenti neresidir?