ÇİN FÜZELERİ VE UYGUR TÜRKLERİ

İsmail Hakkı CENGİZ - 27.10.2013

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Dünyanın pek çok yerinde, yüz milyonlarca Müslüman zulüm ve baskı altında…

Filistin’den Myanmar’a, Kafkaslar’dan Balkanlar’dan Orta Afrika’ya kadar…

Bunlar zaman zaman dile getiriliyor, hükümetler bişeyler yapmaya, baskıyı azaltmaya çalışıyorlar… Ama en fazla zulüm gören dindaşlarımız Çin’de… Doğu Türkistan’da… Buradan sağlıklı bilgi alınamıyor… Oradaki Müslüman nüfusun 50 milyon civarında olduğu değerlendiriliyor. Bu kadar kalabalık olmalarına ve zulmün de en ağırını görmelerine rağmen, en az gündeme getirilen Müslümanlar Çin’deki dindaşlarımız… Haklı olarak, “Neden böyle, bu Müslümanlar aynı zamanda Türk oldukları için mi ilgilenilmiyor?” soruları soruluyor. Ne yazık ki bu eleştirilerde büyük doğruluk payı var.

Dünya, o bölgenin adını Türkistan’dan ziyade “Sincan” veya “Şincan” olarak biliyor.

Peki, Çin, soydaşlarımıza zulmettiği için bu ülkeden füze ve teknoloji almamalı mıyız? Çin’i, Çin mallarını boykot mu etmeliyiz?

x   x   x

MESELE ÇOK BOYUTLU

1. Bir kere, aklımızdan çıkarmayalım ki, Çin, baskıcı bir rejimle yönetiliyor. Dolayısıyla baskı sadece orada yaşan Müslüman-Türklere değil bütün Çin halkına karşı yapılıyor.

2. Oradaki zulüm yüzyıllardır sürdüğü halde, Çin mallarını hiçbir zaman boykot etmedik. Tüm dünyada olduğu gibi Türkiye piyasası da Çin mallarıyla dolu… Çin mallarına tepki göstermiyorsak, füze alımına da bir itirazımızın olmaması lâzım! 

3. Füzeleri Çin’den almayıp da Batı’ya bağımlı ve mahkûm mu olalım? Üstelik Batı sadece satıyor, tekniğini vermiyor. Hâlbuki Çin teknolojisini de verecek. O teknolojiyle kendimiz de üretim yapabileceğiz. Herhalde, bu, Batı’nınkinden daha dostane bir yaklaşımdır! 

4. Bence, bu alışverişin en önemli ve faydalı tarafı, Çin devletiyle biraz daha yakınlaşmak, “birbirimizi biraz daha iyi tanımak” fırsatını yakalamak… Bu yakınlaşmanın, oradaki Uygur kardeşlerimize de faydası olacağı görüşündeyim.

x   x   x

Bu yakınlaşmanın Uygurlara nasıl bir faydası olabilir?

Çin’den uzak ve hatta ona hasım bir Türkiye, Çin için, oradaki 50 milyon soydaşımızdan dolayı büyük bir “tehdit” gibi gözükmektedir. Oysa Çin’le yakınlaşan, “dostane” ilişkiler kuran bir Türkiye “tehdit” olmaktan çıkacak, bu da orada yaşayan soydaşlarımıza duyulan “şüphe”yi azaltacaktır.   

Öte yandan, iyi ilişkiler her alanda “iyi ilişkiler”e kapı açar…

Dindaş ve soydaşlarımız hakkındaki şikâyet ve taleplerimizin daha ciddiyet ve samimiyetle  ele alınmasını sağlar… Sorunların çözülmesine yardımcı olur.

En önemlisi, taraflar arasında “güven ortamı” yaratır. Niyetimizin sadece “insan hakları” olduğu, Uygurların da, Türkiye’nin de Çin Devleti’ne karşı bir “tehdit” olmayacağı inancını benimsetir ve yerleştirir.

Dolayısıyla, Çin’den füze alımı her iki ülkenin ve Doğu Türkistan’daki kardeşlerimizin menfaatinedir.

 

x   x   x

SANCI

Sızlatır bazı saatler dayanılmaz bir acı,

Kökü toprakta kalıp kendi kesilmiş ağacı…

Yahya Kemal BEYATLI

x   x   x

       GÜNÜN ÇİZGİSİ, PENGUEN’den, 17 Ekim


Tarih: 27.10.2013 Okunma: 643

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?