AKIL MI ÜSTÜN, İNANÇ MI?

İsmail Hakkı CENGİZ - 27.01.2013

 Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Yüzyıllardır tartışılıyor...

Batı dünyası, 500 sene evvel noktayı koymuş: Akıl üstündür.

Doğu, tartışmaya devam ediyor. Bugün, Doğu âleminde baskın olan kabul; “inanç üstün”dür.

Hangisi doğru?

Bana göre; işin tartışılacak hiçbir yönü yok: “Akıl üstün”dür.

Çünkü inanış-inanç, aklın bir işlevidir.

Akıl olmazsa, herhangi bir “inanç” söz konusu olabilir mi?

Olaya, dinî açıdan baktığımızda da, aklın önde geldiği görülür.

İslam, her şeyden önce, sorumlu olmak için “akıllı” olmayı şart koşuyor... İnsan ancak “akîl-baliğ” olduktan sonra, yani kendini bildiğinden itibaren, dinen yükümlü olmaya başlıyor.

Pek çok Ayet, “aklını kullanmayı”, “düşünmeyi”, “ilim öğrenmeyi”, “okumayı” emrediyor... “Beyinsizliği”, “cehaleti”, “düşüncesizliği” ve “taasubu” yasaklıyor.

x   x   x

Kur’an, elbette “inanmayı” emrediyor. Tabii o emri verirken bile “akla” hitap ediyor.

“İnanç’ın dağları yerinden oynatabileceğine” inananlardanım.

Lâkin o inanç nasıl bir “imân” olmalı?

İki yolla inanç sahibi olabiliriz:

Birincisi; aba-baba veya hocanın telkiniyle bir kutsala, bir kitaba, bir dine inanırız. Kafamızı hiç yormayız, hiçbir şey sormayız, sorgulamayız... İnandıklarımız uğruna hatta ölebiliriz de... Bu eksik bir imân olur. Körü körüne, şuursuz, idraksiz bir imân... İslam’ın böyle bir imânı hedeflediği düşünülemez.

İkincisi; yukarıdaki yoldan geçmiş olsak da olmasak da, ilimle, akılla, kendi inanacağımız kutsalları, değerleri buluruz. Böyle bir imân çok daha temelli, köklü, sağlam bir imân olur. Allah’ın, insandan istediği “inanış”, böyle “kalpten”, “aşk dolu” bir “imân” olsa gerek!

x   x   x

Konunu diğer bir boyutu; akılla, yani “bilimle inanç çelişirse hüküm ne olacak?” meselesidir!

Bilimle, Kur’an’ın Ayetleri çelişemez. Çünkü “ilmi âlemleri kuşatan” Varlığın Ayetleri, bilimin keşifleriyle zıtlık gösteremez.

Dolayısıyla, hiçbir Ayet, ilimle çelişecek biçimde yorumlanamaz. Böyle yorumlar varsa, bunların “Âlemlerin Rabbi”nden sadır olduğu kabul edilemez.

x   x   x

Son tahlilde, “akıl üstün”dür.

İlerleyecek, gelişecek, aydınlanacak, meseleleri çözeceksek “aklı” “başa” almak zorundayız.

Mukaddes Kitap da böyle emrediyor!

x   x   x

İKİ AYET

“İlimde uzman olanlar, ‘Biz buna inandık, hepsi Rabbimiz katındandır.’ derler. Üstün akıllılardan başkası da derin düşünmez.” (Âli İmran, 7)

“De ki: ‘Hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu?’ Ancak temiz akıl sahibi olanlar anlar.” (Zümer, 9)

Tarih: 27.01.2013 Okunma: 635

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?