Dünya kadınlar günü ve mevlit programları

Hüseyin ŞİNASİ - 11.03.2012

      

Bu sene 8 Mart Dünya Kadınlar Günü önceki yıllara göre daha anlamlı ve daha geniş kapsamlı programlarla kutlandı. AB normlarına göre sürekli eleştirilerle neden olan “kadın hakları” konusunda ileri bir adım atılarak bir yasa TBMM’de kabul edildi. Elbette kadınlara şiddet ve çocuk istismarı gibi konular, kanunlarla, yönetmeliklerle ortadan kaldırılabilecek bir sorun değil. Bu konuda kadının da erkeğin de, çocukların da sosyal, kültürel, ekonomik anlamda gelişmesi ve eğitilmesi gerekiyor.

8 Mart Dünya Kadınlar Gününde Anamur Belediyesini kadın çalışanları, kadın esnaflara ve çalışanlara kırmızı karanfiller dağıttı. Kesk’e bağlı sendikalar, STK’lar ve bazı siyasi partiler dünya kadınlar günü nedeniyle gösteri, yürüyüş ve basın düzenledi. Anamur ve Bozyazı’da AKP’li ve MHP’li hanımlar esnaflara ve çeşitli işyerlerine ziyaretler yapıp hal hatır sorup, gönül aldı. Basına yansımasa da bazı dernekler kadınlara yönelik yemek ve eğlence programları gerçekleştirdi.

Yine 8 Mart günü, belki kadınlar günüyle doğrudan bağlantılı olmasa da Türkav (Türkiye Kamu Çalışanları Vakfı) merhum Rauf Denktaş için Anamur Merkez Camiinde mevlit okuttu. 9 Mart günü AGD (Anadolu Gençlik Derneği) merhum Necmettin Erbakan için Otogar Camiinde bir mevlit programı gerçekleştirdi. Her iki programa da halkın katılımı yüksekti.

Mevlit programlarından söz ediyoruz. Peki, nedir bu mevlit? Bu konuda kısa bilgiler verelim. Ülkemizde çok yaygın olarak okunan ve dinlenen mevlit 1409 yılında Bursa Ulucami imamı Süleyman Çelebi tarafından yazılan mevlittir. Ayrıca Türk edebiyatında ayrıca 63 tane daha mevlit olduğunu hatırlatalım. Mevlidin asıl adı "Vesîletü'n Necât" (Kurtuluş Vesilesi)'tır. 16 kısım ve 770 beyitten oluşur.

Mevlit okuma ve okutma geleneği Osmanlılarda 1588’de resmi devlet protokolü haline geldi. Osmanlı sarayı önceleri Ayasofya Camisinde, daha sonra Sultanahmet Camisinde düzenlenen törenlere halkla birlikte katılıyordu. Sultan Abdülaziz döneminde Ortaköy, I. Abdülhamit devrinde Yıldız Camisinde törenler yapıldı.

Hz. Muhammed'in doğum günü Rebiyülevvel ayının 12 günüdür. İslam dünyası her yıl bu günü Mevlit Kandili olarak kutlar. Mevlit günlerinde oruç tutulması, geceleri ilâhiler, kasideler ve Mevlîd-i Şerif okunması, dua ve sohbet edilmesi, Kur’an-ı Kerîm okunması gibi ibadetler ile kutlama oldukça yaygındır.

Ülkemizde Kandil olarak nitelendirilen önemli dinî gün ve gecelerin dışında, çocukların 40'ı çıkınca, bir Müslüman’ın vefatının 40’ıncı gününde, adak ve nikâh törenlerinde, hacıların dönüşünde, sünnet merasiminde, asker uğurlama gibi vesilelerle mevlit okunması özellikle Anadolu’da geleneksel hale gelmiştir. Yalnız mevlit konusunda bazı tartışmaların ve yanlış inanışların olduğunu da ifade edelim. Kimileri mevlit okumanın ve okutmanın dinde yeri olmadığı konusunda ısrar ederken, kimileri de ifrata kaçacak şeklide bu konuya sıkı sıkıya sarıldıkları görülebiliyor.

Konuyu fazla uzatmayalım. Zamanın birinde bir molla ve bir genç yolculuğa çıkmışlar. Önlerine bir nehir çıkmış, ne yapacaklarını şaşırmışlar. Genç mollaya sormuş ne yapacağız hoca? Molla gence, üç İhlâs, bir Elham oku, besmele çek yürü, demiş. Genç denileni yapmış ve üç İhlâs, bir Fatiha okumuş, besmele çekip nerde yürümüş. Karşıya geçtikten sonra bakmış molla hala karşıda bekliyor. Haydi, ne duruyorsun sen gelsene, demiş. Molla, gence Allah sana selamet versin yoluna devam et, demiş ve oradan geri dönmüş.

Hani halk arasında “din, iman ve paranın kimde olduğunu Allah bilir” derler. O bakımdan kimseyi dindar, Müslüman, inançlı veya dinsiz, inançsız, münafık olarak yargılamak bize düşmez. Bunlar olsa olsa bizi fitneye fesada götürür.

NOT: 12 Mart İstiklal Marşının kabul edilmesinin yıldönümüdür. Bu vesile ile M. Akif Ersoy’u rahmetle anıyorum.  

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

 

Tarih: 11.03.2012 Okunma: 706

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

özgür deniz

03.01.2012 - 16:35

aslında iyi olan bişey yok... ama ortada bir cambazlık var... kimin ne dediği kimin ne yaptığı belli değil... yorgun düşen millette peşine takıldıklarının izini takip etmeye çalışıyor,,çünkü yürümekten yorulmuş,, bu yüzden bindiği arabadan inmek istemiyor... arabada uyumak daha rahat geliyor... farklı bir araba meydana yanaşmayıncada,,meydan; meydandaki arabaya kalıyor...yazık oluyor... kalbi muhabbetle üstad...

özgür deniz

03.01.2012 - 16:35

aslında iyi olan bişey yok... ama ortada bir cambazlık var... kimin ne dediği kimin ne yaptığı belli değil... yorgun düşen millette peşine takıldıklarının izini takip etmeye çalışıyor,,çünkü yürümekten yorulmuş,, bu yüzden bindiği arabadan inmek istemiyor... arabada uyumak daha rahat geliyor... farklı bir araba meydana yanaşmayıncada,,meydan; meydandaki arabaya kalıyor...yazık oluyor... kalbi muhabbetle üstad...