MİLLÎ SİYASET, Atsız

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 10.04.2009

 

Hüseyin Nihal Atsız

Has Hâcib Balasagunlu Yusuf tarafından XI. Yüzyıl’da yazılan “Kutadgu Bilig”, “siyaset bilgisi” demektir. “Uğur, bahtiyarlık” demek olan “kut” kelimesini şimdiye kadar “saadet veren ilim” diye boşuna tercüme etmişlerdir. Bu ismin anlamı koca eserin muhtevasından da anlaşılacağı üzere siyasetnâmedir. Toplumun bahtiyar olması için gerekli şartları saydığı malum olduğuna göre Türkler’in, siyaseti, “toplum bahtiyarlığı bilimi” diye anladıkları ortaya çıkıyor.

Günümüzde milleti bahtiyar edecek bir siyaset tutumundan çok, tehlikelerden kaçınıpyalnız içinde bulunulan günü düşünmek prensibi alıp yürümüştür. Atatürk’ün çok hesaplı ve gerektiğinde çok atılgan siyasetine karşılık İsmet İnönü sadece hesaplı, hesabında da kendisini yanlışlara götürecek kadar ihtiyatlı siyaseti ile devleti yürütmeye çalışmıştır.

Millî siyaset yerine, herkesle hoş geçinme siyasetinin güdülmesinde hiçbir millî menfaat yoktur. milletler, millî istekleri nispetinde itibarlı ve kuvvetlidirler. Bundan başka “millî istekler” yani “ülküler” milletlerin dinamik gücü, birliğinin sebebi, cesaretinin kaynağıdır.

Türkiye, Atatürk’ün ölümünden beri pasif bir devlet siyaseti gütmektedir.

Barış uğruna kimseyi gücendirmemek zihniyeti hâkim olmuş ve bu zihniyet, siyasî sınırlar dışındaki Türklerin ihmalini doğurmuştur. Herhangi bir devlette yaşayan Türklerle ilgilenmek o devleti gücendirir, tedirgin eder, kızdırır diye adeta cihan Türklüğü inkâr olunmuştur.

Hâlbuki cihanın manzarası bu konuda ne kadar ibret vericidir. Afrika zencilerine kadar her millet ırkdaşlarıyla ilgilenmekten bir an vazgeçmemektedir. Hele şu küçük Yunanistan bir yandan Kıbrıs’ı isterken, bir yandan da Arnavutluk’tan Epir’i koparmaya çalışmakta, daha ilerisi için de Bizans’ı diriltecek hesaplar yapmaktadır.

Bir milleti yalnız para kazanmak ve okumak için didinen bir sürü olmaktan kurtarmak için ona millî gayeler gösterilmesi l3azımdır. İktisadî kalkınma, yol ve liman, atom, roket, uzay millî ülkü olamaz. Bunlar nasıl olsa elde edilecektir.fakat çok mühim olduğu halde verilememekte bulunan hayatî nesne “ülkü”dür. O ülküyü düşünüp taşınarak zorla yaratmaya ihtiyacımız yoktur.o hazır olarak yanı başımızda duruyor: Dış Türkler…

Hükümetlerin dış siyaseti yalnız NATO, Merkezî Antlaşma ve Kalkınma İçin Bölgesel İşbirliği sınırları içinde kaldıkça Türk Milleti teknikte ne kadar ilerlerse ilerlesin yaratıcı bir millet olamaz. Onu yaratıcı yapacak olan şey dış Türkleri düşünmek gibi yüksek millî ve insanî bir meseledir.

Sınırları içinde Türk bulunan devletlerle dost kalmak şartıyla o Türkleri düşünür, kültürce ilerlemeler için çalışır, her türlü yardımı yapabiliriz. (Atsız Hoca’nın söz ettiği Türklerin bir bölümü bugün bağımsızlığını kazanmıştır. Onlarla en sıkı bağlarla işbirliği yapmak bu makalenin ruhunda vardır, zaten.)

Dış Türklerle ilgilenmek emperyalizm değildir. Çünkü bu sosyal bir kanundur: Milletler, ırkdaşlarını da kendi siyasî sınırları içine almak isterler ve bunun için her türlü fedakârlığa katlanırlar.

Dünya âlem böyle de biz neden değiliz? Acaba dünyada barışçı, insaniyetçi ve akıllı olarak yalnız biz mi kaldık.

Dış Türklerle ilgilenince tabii yine serbest nazımla şahane(!) şiirler başlayacak: Turancılar, ırkçılar, emperyalistler, faşistler vesaire. Herkesin her dediğine aldıracak olduktan sonra 400.000 Rum’a karşı 100.000 Türk’ün yaşadığı Kıbrıs’ta işimiz ne?

İş denize girinceye kadardır. Girdikten sonra üşümen geçer. Sen de iyi yüzücülere has kuvvetli kulaçlar büyük bir ustalıkla atmaya başlarsın.

(Ötüken, 74. Sayı, 26 Temmuz 1972)

 

Arşiv

Tarih: 10.04.2009 Okunma: 751

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Ömer Temel

08.03.2009 - 16:21

muhteşem tesbitleri tesbih gibi hizalayan kaleme saygılar sunuyorum...yüreğine sağlık Seyfettin Hocam...hürmetler...

betül

09.03.2009 - 12:38

kadınlara yapılan tutum ve davranışları çok güzel dile getirmişsiniz... tebrikler...

Ömer Temel

08.03.2009 - 16:21

muhteşem tesbitleri tesbih gibi hizalayan kaleme saygılar sunuyorum...yüreğine sağlık Seyfettin Hocam...hürmetler...

betül

09.03.2009 - 12:38

kadınlara yapılan tutum ve davranışları çok güzel dile getirmişsiniz... tebrikler...