YABANCI GAZETECİLER GÖZÜYLE TÜRKİYE

Neslihan KORUTÜRK - 18.01.2009

Bu dünyada herkese yer var.


Perşembe akşamı, Habertürk’te, Fatih Altaylı’nın konuğu iki yabancı gazeteciydi.

Hollandalı olan 8 senedir Türkiye’deymiş. Diğeri de AB üyesi bir ülkeden ama hangisi olduğunu anlayamadım. O ise 20 yıldır Türkiye’de gazetecilik yapıyormuş. İkisi de Türkçe konuşuyordu.

Bizim açımızdan, yaşadıklarımız gayet doğal… Her şey normalmiş gibi gözüküyor. Ülkeyi ve dünyayı tanıyan yabancıların gözlem ve görüşleri ise daha gerçekçi ve tarafsız olabilir. Elbette ilginç de olabilir. Nitekim her iki gazetecinin görüş ve gözlemleri de bana ilginç geldi.

Sekiz yıldır Türkiye’de olan Hollandalı gazeteciye göre; Türkiye’de “çok az ümit var!” Yani, insanların umudunun azaldığını söylüyor. Fakat aynı gazeteci “gençler iyi gidiyor, ümit verici!” diyor. İngilizce öğrenmelerini buna kanıt olarak gösteriyor.

Bu gazeteci şeffaflığın azaldığını, Hrant Dink dosyasının aydınlatılamadığını, hatta gittikçe karanlığa gömülmekte olduğunu söyledi. Şunu da ekledi; Türkiye’de halâ, 10 yıl önce işlenmiş cinayetler konuşuluyor (Tabii daha eskileri de konuşuluyor), Hollanda’da, en fazla 2 sene içinde dosya aydınlatılır ve kapanır, diyor.

Son olarak; Ergenekon konusunda, derin devlete son verilirse, ülkeye büyük hizmet olur, diye ekliyor

*   *   *

20 senedir Türkiye’de olan gazeteci ise, şunları söyledi:

Siyasette 20 yılda kafa hiç değişmedi…

Kadın haklarında gelişme oldu…

Ekonomik kriz teğet geçmedi, vuruyor…

Sayın Erdoğan çok kolay kızıyor…

Şeffaflık ve ümit azalıyor.

*   *   *

Tabii ben, programı ikinci yarısında açmıştım. Başında neler konuşuldu, bilemiyorum. Fakat şu yukarıdaki tespitler bile bana üzerinde durulmaya ve düşünmeye değer olarak göründü.

Biz, saydamlığın gittikçe arttığını zannederken Avrupalı gazetecilere göre, azalıyor.

En önemlisi, her iki gazetecinin, “ümidin azaldığı” yolundaki ortak gözlemleri…

Ümidimiz, umutların tükenmemesi!

Ümit biterse geriye ne kalır?

*   *   *

Uysa Da Uymasa Da

               Ergenekon kimin işine yarıyor!..

Ergenekon'un ne olduğunu tartışmıyorum. Tartışmam da..
Ben yargıya inanıyorum. Türk yargıcı, uzun da sürse, sonunda neyin ne olduğunu en hakça, en inandırıcı ortaya koyacak nasılsa..
Bulanık suda balık avlamaya çıkmışlar varsa cezalarını çekecekler. Bu arada bir kısım insan masum olduğu halde acılar yaşamış olacak. Olur.. Devletler ve milletlerin yaşamında böyle şeyler hep vardır. Hep olacaktır..
Ergenekon diyelim var..
Peki kime yarıyor bu Ergenekon hiç gerçekçi düşündünüz mü?.
Ergenekon'da adı geçen emekli subayların, eski YÖK Başkanı, Eski Yargıtay Başsavcısı, kafayı üşütmüş polis şefi gibi insanların, iddia edildiği gibi "İhtilal" yapacak halleri, güçleri var mı?.
"Var" diyen yok zaten.. Ne diyen var?..
"Bunlar ortam yaratıyorlar.."
Yani elinde ihtilal yapacak güç olan insan ve kurumlar var ülkemizde. Bunlar durup dururken darbe yaparlarsa, ne içerde kabul görürler, ne dışarda.. O zaman ortam yaratmak gerek.
Düşünün bakalım, bu ülkede ihtilal yapacak güç kimin elinde?..
1920'lerden başlayarak.. Osmanlı'yı devirmekten itibaren..
Ordu'da.. Ordu ihtilali nasıl yapar?. Hiyerarşik komuta düzeni içinde..

Yani..
Ergenekon diye bir darbe, terör örgütü varsa eğer, bunun arkasında Ordu Komuta Kademesi olmalı.. Bakın bakalım komutanlara.. Size böyle bir izlenim veren var mı?.
Böyle bir iddia komiktir.
O zaman Ergenekon ne?.
Tüm dünyada bir ortak yöntem vardır.. Esrarlı bir sorun çözülemiyorsa, işe sondan başlanır.. Çıkış noktası şu olur?.
"Kime yarıyor?.."
Onuncuya varan Ergenekon Dalgaları kime yarıyor?..
Tahminleri geçin.. Somut örneklere bakın?.. Dün, Deniz Feneri gibi korkunç bir soygun iktidara tam bulaşırken gündemden Ergenekon dalgasıyla kalkmadı mı?..
Bugün, Gazze, Recep Tayyip Erdoğan'ın tam da baş müttefiki Amerika ile arasını açacak, hatta gözden çıkarılmasına sebep olacakken, gündemden Ergenekon dalgasıyla çıkmadı mı?.
Ne zaman bir Ergenekon dalgası olsa, gündem değişiyor.. Hangi gündem?.. İktidarı sıkan, sıkıştırmaya başlayan gündem..
Yahu bu nasıl bir darbe örgütüdür ki, hep eylemleri, darbeyi yapacaklara değil de, her nasılsa sözüm ona yıkılacaklara yarıyor?.
Benim demokrat, liberal, asil arkadaşlarım işe bu taraftan bakmayı denediler mi?.
Denemezler.. Çünkü onların kalemleri merkezden yönetilir..
İşte örnek.
Bunlar liberal, bunlar demokrat, bunlar açıklıktan, şeffaflıktan yana ideal vatandaş değiller mi lafın gelişi.. Soruyorum onlara..
Türkiye, hukuk devleti değil mi?. Temelinde Anayasa yok mu?. Anayasa'nın temeli "Kuvvetler ayrımı" değil mi?.
Peki o zaman Yürütmenin Başı Başbakanın görülmekte olan bir davaya hemen her gün müdahale edip "Ben bu davanın savcısıyım" demesi, Anayasa'nın hem de en temel kuralının ihlali, yürütme ile yargıyı birleştirmesi değil mi?.
Biri çıkıp yazdı mı, sordu mu, bu Anayasa İhlalinin hesabını?. Başbakan, üstelik laf ola konuşmadığını da üsteliyor durmadan..
"Bunlar daha başlangıç, gelecekte daha neler olacak" demek, ne demek?. Ne olacaksa yargıda olacak.. Yürütme nerden biliyor, o yargıyı yönetmiyorsa eğer?.
Daha neler olacağını bilmem.. Onu medyadaki satılık kalemler biliyor ve yazıyor zaten, onlara sorun. Ya da TRT'yi izlemeye devam edin.
Ben ne zaman olacağını biliyorum.
Ülke seçim sath-ı mailinde..
Amerika "Türkler oyununuzu AKP'ye verin" diye mesajları yığmaya başladı..
Seçimlerden AKP daha güçlü çıkmalı.. Yüzde 47'nin altına düşmek bir yana, 50'leri aşmalı.. O zaman laik cumhuriyetçiler biter. Ordu iyice yıpranır. Ilımlı İslam anayasalı Türkiye'nin önü açılır.
Bunu sağlamanın en kolay yolu ne?.
Korkak, kolay etkilenen seçmenler üzerine oynamak.. Medya çoğunluğu zaten kontrolde. O zaman seçimler Korku İmparatorluğu'nda yapılmalı..
Yani en vurucu dalgalar martta gelecek.. Hatta martın son haftasında.. Seçime birkaç gün kala.. Şimdi bir daha soruyorum..
Ergenekon kimin işine yarıyor?..

 

Hınçal Uluç, Sabah, 18.01.2008

 

Arşiv

Tarih: 18.01.2009 Okunma: 814

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

Osman Yıldız

25.12.2008 - 09:31

İsmail bey Yazınız her yönü ile hatalı. Başta 32 milyon rakamınız hatalı. Lütfen üzerinde düşününüz. Dahası şu seçmen sayısına itirazı anlamış değilim. Bu seçmenleri yazanlar kimler. Laik eğitimin anlı şanlı iş ahlaklı insanları değil mi? Bu listeleri oluşturanların tamamı bu Ülkenin eğitim kurumlarından diplomalı değil mi? Ne ima ediliyor. Anlamış değilim. Ki seçmen listesi ne olursa olsun. Kimlik numarasına göre oy kullanılacak bir sistem. Burdaki tek değer mükerrer kimlik numarası var mı? Yok mu? olmalı. Ben ne düşünüyorum biliyor musunuz? Tüm sahtekarlar herkesi kendileri gibi görürmüş. Şu an bu işe çok itiraz edenelr sanırım hep bu işlemi yapmakla meşguldüler. Ama şu an kim olursa olsun. Oy kullanmak için gerçek kişi olmak zorunda. Saygılarımla

İ.Hakkı Cengiz

25.12.2008 - 11:14

Osman Yıldız'a: Üzerinde düşündüm. 32 milyon konusunda hata sizin aleyhinize, rakam 32 milyondan da büyük. Lütfen siz de bir düşünün. Bana inanmazsanız, her yıl ilköğretime kaydolan çocuk sayısına bakın! Kaydolamayanları da hesaba katın. SİZ NEYİ İMA EDİYORSUNUZ? Suçlunun laiki, maiki mi olur? AKP ve laiklik konusunda önyargılardan kurtulmalısınız. Saygılarımla...

Osman Yıldız

25.12.2008 - 12:41

http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?tb_id=39&ust_id=11 bu linkten yaşa göre nüfus gruplarına baktığınızda sayılar önünüzde. Burayı incelemeniz yeterli. Artık eskisi gibi sayılar gizli kapaklı değil. Burdaki sayılarla 19 yaş dahil nüfus sadece 27.429.570 lütfen bu rakamlar yanlış demeyin. Ülkemizde en sağlıklı sayı bu sayılardır. Çünkü bu sayılar aynı zamanda eğitimde olan sayılar. İma ettiğime gelince. Bugün bu sayıları ortaya çıkaranların tamamı başörtüsünden, İmam Hatip Lisesi mezunlarından arındırılmış çağdaş laik eğitim kurumlarından mezun olan yüksek ahlaklı! kişiler. Bu kişilerin tamamına yakını da 657 sayılı devlet memurları kanununun koruması altında olan saygın insanlar. Lütfen nerye ve neye itiraz edildiğini anlamaya çalışınız. Ben bu itirazları bugüne kadar bu millet uyutuldu olarak algılıyorum. Saygılarımla

İ.Hakkı Cengiz

25.12.2008 - 13:38

OSMAN BEY!E: TÜİK'in verdiği rakamları baz alırsak. Nüfusumuzu 70.500.000 olarak gösteriyor. Sizin verdiğiniz 27.429.570'i düşerseniz, 43 milyon seçmen kalır. Bundan silah altındakileri, hükümlü ve tutukluları da düşerseniz, ki 1 milyon civarındadır, ne kalır? 42 milyon . Eeee, 6 milyonluk farka ne diyeceksiniz? Saygılarımla...

kemal çalışkol

26.12.2008 - 00:14

Bizim mahallede bir sokakta bir kümes var orada da 9 kişi yazmışlar.Ee ne de olsa 2 horoz 7 tavuk yaşıyor o kümeste onlar canlı degil mi? Onları da saymasınlar mı yani...

suleyman

17.01.2009 - 00:47

hic bir insana benzemeyen insan cok onlari nesine turkiyr nufusuna katiyosunuz turkluyu bari lekelemesinler sayimdan saymak dogru deyil

Osman Yıldız

25.12.2008 - 09:31

İsmail bey Yazınız her yönü ile hatalı. Başta 32 milyon rakamınız hatalı. Lütfen üzerinde düşününüz. Dahası şu seçmen sayısına itirazı anlamış değilim. Bu seçmenleri yazanlar kimler. Laik eğitimin anlı şanlı iş ahlaklı insanları değil mi? Bu listeleri oluşturanların tamamı bu Ülkenin eğitim kurumlarından diplomalı değil mi? Ne ima ediliyor. Anlamış değilim. Ki seçmen listesi ne olursa olsun. Kimlik numarasına göre oy kullanılacak bir sistem. Burdaki tek değer mükerrer kimlik numarası var mı? Yok mu? olmalı. Ben ne düşünüyorum biliyor musunuz? Tüm sahtekarlar herkesi kendileri gibi görürmüş. Şu an bu işe çok itiraz edenelr sanırım hep bu işlemi yapmakla meşguldüler. Ama şu an kim olursa olsun. Oy kullanmak için gerçek kişi olmak zorunda. Saygılarımla

İ.Hakkı Cengiz

25.12.2008 - 11:14

Osman Yıldız'a: Üzerinde düşündüm. 32 milyon konusunda hata sizin aleyhinize, rakam 32 milyondan da büyük. Lütfen siz de bir düşünün. Bana inanmazsanız, her yıl ilköğretime kaydolan çocuk sayısına bakın! Kaydolamayanları da hesaba katın. SİZ NEYİ İMA EDİYORSUNUZ? Suçlunun laiki, maiki mi olur? AKP ve laiklik konusunda önyargılardan kurtulmalısınız. Saygılarımla...

Osman Yıldız

25.12.2008 - 12:41

http://www.tuik.gov.tr/VeriBilgi.do?tb_id=39&ust_id=11 bu linkten yaşa göre nüfus gruplarına baktığınızda sayılar önünüzde. Burayı incelemeniz yeterli. Artık eskisi gibi sayılar gizli kapaklı değil. Burdaki sayılarla 19 yaş dahil nüfus sadece 27.429.570 lütfen bu rakamlar yanlış demeyin. Ülkemizde en sağlıklı sayı bu sayılardır. Çünkü bu sayılar aynı zamanda eğitimde olan sayılar. İma ettiğime gelince. Bugün bu sayıları ortaya çıkaranların tamamı başörtüsünden, İmam Hatip Lisesi mezunlarından arındırılmış çağdaş laik eğitim kurumlarından mezun olan yüksek ahlaklı! kişiler. Bu kişilerin tamamına yakını da 657 sayılı devlet memurları kanununun koruması altında olan saygın insanlar. Lütfen nerye ve neye itiraz edildiğini anlamaya çalışınız. Ben bu itirazları bugüne kadar bu millet uyutuldu olarak algılıyorum. Saygılarımla

İ.Hakkı Cengiz

25.12.2008 - 13:38

OSMAN BEY!E: TÜİK'in verdiği rakamları baz alırsak. Nüfusumuzu 70.500.000 olarak gösteriyor. Sizin verdiğiniz 27.429.570'i düşerseniz, 43 milyon seçmen kalır. Bundan silah altındakileri, hükümlü ve tutukluları da düşerseniz, ki 1 milyon civarındadır, ne kalır? 42 milyon . Eeee, 6 milyonluk farka ne diyeceksiniz? Saygılarımla...

kemal çalışkol

26.12.2008 - 00:14

Bizim mahallede bir sokakta bir kümes var orada da 9 kişi yazmışlar.Ee ne de olsa 2 horoz 7 tavuk yaşıyor o kümeste onlar canlı degil mi? Onları da saymasınlar mı yani...

suleyman

17.01.2009 - 00:47

hic bir insana benzemeyen insan cok onlari nesine turkiyr nufusuna katiyosunuz turkluyu bari lekelemesinler sayimdan saymak dogru deyil