ERDEMLİ OLMAK

Lütfiye Kader - 20.09.2022

              ERDEMLİ OLMAK

       Yetenek, genel anlamı ile insanın doğuştan gelen, herhangi bir öğrenme olmadan herhangi bir alanda onu diğerlerine göre daha farklı yapan her türlü üstün beceri ve yeterlilik özelliği olarak tanımlanabiliyor. Yetenek, zihinsel ya da fiziksel olabiliyor.

        90’lı yıllarda yapılan çalışmalar Malcolm Gladwell’in 'İçimizdeki Dahi' (The Genius in All of Us) adlı kitabında bahsettiği 10000 saat kuralıyla halka sunuldu. Bu kurala göre bir işte profesyonel olabilmek için en az 10000 saat harcamak gerekiyordu. Günümüzde beyin plastisite çalışmalarının hız kazanması ve beyin hakkındaki bilgi düzeyimizin de artmasıyla bu kural artık bilim insanları tarafından kabul edilmiyor. Çünkü herkesin öğrenme hızı farklıdır ve beyin beslenme, stres gibi çevresel etkenlerden kolayca etkilenebilen bir yapıya sahiptir. https://sinirbilim.org/yetenek-dogustan-mi-gelir/

Beceriler genelde öğrenilerek elde edinilirler. Yani bir konudaki becerimi bilgi transferi ile geliştirebilirim. Yetenek ise, bir şeyi yapabilme kabiliyetimizdir. Beceri ve yetenek arasında ince bir çizgi bulunur.

Peki, erdemli olmak öğrenilen bir beceri midir?

      Erdemli olma özellikleri: Dürüstlük, doğruluk, sorumluluk, tutumluluk, duygudaşlık, çalışkanlık, üretkenlik, sadakat, pozitiflik, özgünlük, iyi ahlak, olgunluk, nezaket ve özenlilik gibi özellikler sonradan kazanılabilirliği olan ama (aile-yakınlar –toplum)  genetik yatkınlıktan beslenebilen özelliklerdir.

-Kendimize soralım; Yeterince dürüst müyüz, yani  İnsanlar bize güveniyorlar mı?

-Yaşamda bizi sorumlu kılan şeylere bağlı mıyız? Yani aile, doğa, çevre ve değerlerimizi koruyup kolluyor muyuz?

-Tutumlu muyuz? Yani suyu, toprağı, havayı ve canlıyı koruyor muyuz?

-Bireysel veya toplumsal sorunlara ne kadar sahip çıkıyoruz?

 Yani özdeğerlerimizle barışık mıyız ? Sorun çözmede kırmızı çizgilerimize sahip miyiz ?

 -Empatik miyiz?  Yani kendimizi başkasının yerine koyarak düşünebiliyor muyuz?

-Üretken miyiz? Yani tüketim anlayışımız üretimi geçiyor mu? Üretmek için çalışıyor muyuz?

-Sadakatli miyiz? Yani verilen sözü tutma ve aldatmama veya vefa konusunda sadık mıyız?

-İyi ahlaklı mıyız?  Yani hırsızlık, yalancılık, görevi suistimal, kaba davranma, kul hakkı yeme, haksızlık ve adaletsizlik yapmama gibi iyi ahlaklı özelliklerimiz var mı?

-Yeterince özgün müyüz ?  Yani başkalarından  etkilenmeyen, kendi gibi olan özelliklerimizle kabul görüyor muyuz?

      Toplumda son zamanlarda erdemli olan, erdemli olmaya değer veren insan sayısı çok azaldı ne yazık ki. Bunun ekonomik, sosyal ve siyasal birçok nedenleri var elbette. İnsanı bir meta gibi gören bir anlayışı, küreselleşmenin getirdiği bir sonuç olarak görüyorum. Dünya’da Endüstri 4,0 ve Endüstri 5,0' ın getirdiği kolaylıkların elbette yan etkileri de olacaktır ve bu yan etkiler (Enerji kullanımından kaynaklanan  çevre sorunları ve iklim değişikliği gibi.) eksi katma değer olarak bizlere geri dönüyor. Dünya’da egemen güçlerin eliyle yaratılan küresel güçler  ne yazık ki bilim ve teknolojiyi kullanarak, doğayı ele geçirerek ve erdemlerini kaybederek zayıf ve mazlum ülkeleri tasfiye etmek istiyorlar. Durum çok ciddi ve vahim.

Microsoft’un kurucusu Bill Gates' in 11 ülkede sivrisinek fabrikası kurmasının alametinin, bizlere nasıl bir hayıra veya belaya döneceğini şimdilik bilmiyoruz!

 Bill Gates’in, günde 30 milyon sivrisinek üreterek, sivrisinek soyunu tüketmek gibi bir ideali varmış. Üretilen erkek sineklerin genetiği değiştirilerek, dişi sivrisineklerin yavru yaptıktan sonra yavruların ölmesi ve böylece sivrisineklerin soyunu kurutulması sağlanacakmış. Nasıl bir sivrisinek mücadelesidir bu anlamış değilim. Sivrisinekler o kadar iyi kan alıcılar ki, bunların biyolojik silah olarak insanlarda kullanılmayacağının garantisini kim verebilir?

2,5 yıldır süren Dünya ‘daki  pandeminin, hayvanlar aracılığıyla virüsün laboratuvarlarda geliştirildiği konusunda bir çok  veri olduğu da söyleniyor .

Küreselleşen Dünya’ da mazlum ülkeler sınıfına girmemek için, vatan ve millet sevgisini en yüce değer olarak görmek, yukarıda saydığım erdemlere sahip çıkmak bir insanlık ve vefa borcumuzdur.

      Bu arada 9. Eylül İzmir’in kurtuluşunu ve doğumunu  kutlar, barışın  tatlı güneşi cumhuriyeti , tam bağımsız bir Türkiye olmanın bilinciyle sahip çıkılmasını  bütün kalbimle dilerim.

                                                                                              09.09.2022

                                                                                   Lütfiye Kader

                                                                EMK. Uzm. Fen Bil. Öğretmeni

Tarih: 20.09.2022 Okunma: 279

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?