İNADINA SEVGİ! Hilmi ÇAKIR

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 24.11.2018

  

Neyi paylaşamıyoruz?.. Kimden neyi kıskanıyoruz?.. Kim kimden üstün?.. Yıllardır bıkmadan usanmadan, bir birimizden nefret ettirmek, sevdirmemek için çabalayanlar var. Hiç düşündünüz mü? Kürt- Türk, Alevi- Sünni, Doğulu-Batılı, Muhacir-Yerli, Şuralı-Buralı, Ocu-Bucu deyip sürekli ayrış/ıyor/tırılıyoruz. Her ayrışmada, birileri kendi değirmenine su taşıyor. Aynı havayı teneffüs etmiyor muyuz?.. Aynı hastaneye gitmiyor muyuz?.. Aynı vergi dairesine, vergimizi ödemiyor muyuz?.. Aynı kışlada, askerlik yapmıyor muyuz?. Çanakkale’de, Sakarya’da ,Dumlupınar’da aynı düşmana karşı savaşıp, şehit olup, o topraklarda koyun koyuna yatmıyor muyuz?.. Bu işin anahtarı belli, ortak maziye karşı, inadına sevgi!..

Bakın Suriyelilere,  Halep’te, Şam’da bir birini tanımayan, küçük gören, aşağılayan, kıskanan, Arap’ı, Kür’dü, Türkmen’i, Yezidi’si, Alevi’si hepsi Bağcılar çöplüğünde buluştu. Hiç ibret almayacak mıyız beyler? Gözümüzü açıp, ibretle, bu durumu toplumun en uç noktalarına kadar anlatıp, gösterebilmeliyiz…

Siyasiler, kendi politikaları gereği ve oy devşirebilmek için, her türlü yöntemi denerler. Tanrı, insana diğer canlılara vermediği akıl-düşünce ve mantığı vermiştir. Siyasi kişilerin de bir ömrü vardır. Kimsenin, bu ülkenin tapusunu almaya, ne ömrü ne de gücü yeter. İnsan olarak, siyasilerin tüm ayrıştırıcı söylemlerine karşı, toplum olarak bizler, inadına sevgi de buluşup, farklılıklarımızı güzellik olarak, kabul edip sindirebilmeliyiz.

Hiç düşündünüz mü?.. Almanya’da, Amerika’da, Hollanda’da yaşayan vatandaşlarımız; o toplumun insanları ile nasıl kaynaşıp, komşuluk ilişkileri ile, iç içe huzur içinde yaşayabiliyor da, bizler öz vatanımızda neden ayrışıyoruz?.. Kırık buzlu cam gibi, kaç parça olduğumuz belli değil. Bir yığın cemaat-tarikat, yıllardır içimizde taraftar toplayıp, kendileri dışındakileri Müslüman bile görmüyorlar. Din eksenli, o kadar garip bölünmeler var ki, duyunca hayrete düşüp, küçük dilinizi bile yutabilirsiniz…

Emperyalist güçler, bu toplumu bölme-parçalama konusunda doktora yaptılar. Alevi-Sünni fay hattını yıllarca kaşıdılar. Bir miktar yol aldılar. Hatta, birçok da can aldılar... Sivas, Maraş olayları, hem iz bıraktı, hem de acı bıraktı toplumda. Hala dün gibi, canlı duruyor toplumun belleğinde… Türk-Kürt ekseninde, PKK terör örgütü, nerede ise: 40 yıla dayanan bir ayrıştırma çabası sonucunda, on binlerce şehit ve kayıp verilmesine karşılık sonuç alamadılar…

Bugün geldiğimiz noktada, yeni bir fay hattını deniyorlar. Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu ve dünyada emperyalizme karşı, en başarılı lider üzerinden oyunu tezgâhlıyorlar. Türk Milleti vefalıdır. Bu ülkede, iki Mustafa’ya itibar ve sevgi sonsuzdur. Biri Hz. Muhammed Mustafa, diğeri ise, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’tür. Bire gafiller,  bunu bilmez mi? Tabii ki bilirler ama, içimizde satılmış, köreltilmiş, Mankurtlaştırılmış o kadar gafil yetiştirdiler ki, bunlardan aldıkları güçle; acaba, başarabilir miyiz diye, birkaç noktadan yoklama yaptırıyorlar!.. Türk Milleti bu oyunu çabuk gördü, hiç heveslenmesinler…

Dünyada, bütün maddi değerler paylaşıldıkça küçülürken, sevgi tam tersine paylaşıldıkça büyür-büyür ve sınır tanımaksızın genişler. Türk Toplumu bunu başarabilir. Parolamız “İNADINA SEVGİ!” bunu başarabildiğimiz sürece, aramıza hiçbir kötü niyetli giremez. Paylaşamadığımız ne var? İnanç dünyasını, İslam ülkeleri içinde, en özgür yaşayan bir toplum olarak, din ve etnik kimliğimiz, bizim tercihimiz dışında, doğduğumuz anda bize bahşedilen değerlerdir. Bu güzel değerleri, sevgi sosu ile kaynaştırarak, bir birimizi tüm farklılıklara rağmen, iyi günde de, kötü günde de, sarıp sarmalayarak, sevgimizi paylaşırsak, emperyalistlerin tüm hesaplarını tersine çevirmiş oluruz. Bunu başardığımızda, dünyanın en güçlü silahları bile, bu topluma etki edemeyecektir.

Toplum mühendisleri, bu coğrafyanın kaderi üzerinde, gece gündüz demeden çalışıyor. Irak, Suriye, Mısır, Libya ve tüm Ortadoğu Coğrafyasında, kendi emellerine göre BOP Projesi hedefleri istikametinde çok yol aldılar. Bu başarılarını, ülkemiz üzerinde perçinlemek için, iştahları her geçen gün kabarıyor. Başarıya ulaşmak için, onlar her yolu denemekten geri kalmayacaklardır. Türk Milletinin elinde ise; iki Mustafa’dan aldıkları manevi güç ile, Hz. Mevlana’nın, Hacı Bektaş Veli’nin, Yunus’un sevgi yumağını, emperyalist güçlerin tepesine, dün olduğu gibi, bugün de balyoz gibi indirebilecek güce sahiptir. Türkiye; Bu coğrafyada, fiziki sınırların çok ötesinde, Adriyatik’ten Çin Seddine kadar, uzanan Türk Dünyasının nirengi noktası olarak, inadına sevgi ile, gücüne güç katarak, diğer mazlum ülkelere de örnek olmaya devam edecektir.

Hilmi ÇAKIR

21.11.2018

Tarih: 24.11.2018 Okunma: 801

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?