CUMHURİYETİN BAŞARAMADIĞI

Neslihan KORUTÜRK - 30.10.2008

 

Dün olağanüstü bir coşku vardı!

Çünkü Türkiye Cumhuriyeti 85 yaşına basıyordu.

Bu coşkuyu ben de duydum ama hüzün, endişe karamsarlık da hissettim. Fakat bunları dün yazıp da coşkuyu gölgelemek istemedim.

*           *     *

Cumhuriyetin nimetleri, toplumu modernleştirdiği, hatta ekonomik kalkınmayı sağladığını en yetkili ağızlardan dün duymuşsunuzdur.

Bunları asla küçümsememek lâzım…

Özellikle, 85 yılda 46,5 kat büyümüş olmak muhteşem!

Bunun anlamı; ülke nüfusu 6 kat artarken zenginliği neredeyse 46,5 kat artmış. Yani, bugünün ortalama Türk insanı, 1925’ler Türkiye’sinin insanından 8 kat daha zengin olmuş.

*    *   *

Bu arada, geçen 85 yılda dünya ne kadar büyümüş, o bilgi yok. Ama çevremize baktığımızda, halen “azgelişmiş”ler safında bulunduğumuza göre, ülke olarak gelmemiz gereken yere gelememişiz. “İleri Ülke” olmayı başaramamışız.

Ekonomik gelişme aklımıza gelen her şeyi etkilediği için aklımıza gelen her konuda da eksikliğimiz ve geriliğimiz sürüyor.

Meselâ; her konudaki iyileştirmenin başı olarak kabul edilen eğitimde çağdaşlaşamadık. Halen okula gidemeyen yüz binlerce çocuğumuz olduğu gibi, okula gidenlere de çağa uygun, sorgulayıcı, öğrencinin yeteneklerini ön plana çıkarıcı bir eğitim veremiyoruz. Ezberci eğitim devam ediyor. Eğitim kurumları, asıl fonksiyonu olan “iyi vatandaş” yetiştirme işlevini yerine getiremiyor.

Tabii eğitim konusu çok derin. Bugünlük bu kadarla yetinelim.

*   *   *

Cumhuriyetin başaramadığı en önemli hususlardan biri de ülkedeki genel cehaleti yenememiş olmasıdır.

Nüfusumuzun büyük bir bölümü gaflet uykusunda uyumaya devam ediyor.

Uyanmak ve hele uyandırmak kimsenin işine gelmiyor gibi gözüküyor.

*   *   *

Sonra, aradan 85 yıl geçtiği halde ülkenin büyük bir bölümünde çağdışı aşiret düzeni sürüyor.

Vatandaşlık bilinci çok zayıf…

Ülkenin her yerinde, her türlü ayrıcalık devam ediyor.

Kadının, çocuğun, güçsüzün ezilmesi, dövülmesi, sövülmesi engellenemiyor. Engellenme çabaları da çok cılız.

*   *   *

Cumhuriyetin başaramadıklarını daha fazla uzatmak mümkün…

Fakat asıl başarılamayan, bütün şu sıralananların toplamından oluşan veya bütün başarısızlıkların temelinde olan “zihniyet”in dönüştürülememesidir.

“Zihniyet devrimi”nin başarılamamış olmasıdır.

“Cumhuriyet” kavramının özünde olan esasların benimsenememiş olmasıdır.

O esaslar ki, en başta hürriyet, eşitlik, hak ve adalettir.

Hakkına razı olurken, kendi hakkını da kimseye kaptırmamaktır.

Kimseye imtiyaz tanınmaması ve kimsenin de imtiyaz peşinde koşmamasıdır.

Bunlar başarılamamıştır.

*   *   *

 

Uysa Da Uymasa Da

Cumhuriyet, cumhuriyetçi mi?

Tabii ki herkes (kendine göre) bir tarafı öne çıkarabilir.
Kimileri de, bu öne çıkarılan taraflardan hoşlanmadığı için, başka bir tarafını çıkartır.
Madem 85'inci yıl...
Ben artık şunu söyleyeyim:
Cumhuriyet, adalet duygusudur!

*   *   *

Bu memleketin temel sorularından biri o yüzden temeldendir:
1. Cumhuriyetçiler hakikaten cumhuriyetçi mi?
2. Demokratlar hakikaten demokrat mı?
(Kimi "liberaller"in hakikaten hep "liberal" olması gerekmiyor; onlar "serbest"!)

Umur Talu, Sabah, 29.10.2008

Tarih: 30.10.2008 Okunma: 869

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

ELEBK

04.10.2008 - 05:04

HAYATTA EN HAZ ETMEDİĞİM TİPLERDİR İÇİNCE ARABA VE SİLAH KULLANMA KOMPLEKSİNİN AÇIĞA ÇIKTIĞI, ZAVALLI İNSANCIKLAR ELLERİNİZE SAĞLIK

ELEBK

04.10.2008 - 05:04

HAYATTA EN HAZ ETMEDİĞİM TİPLERDİR İÇİNCE ARABA VE SİLAH KULLANMA KOMPLEKSİNİN AÇIĞA ÇIKTIĞI, ZAVALLI İNSANCIKLAR ELLERİNİZE SAĞLIK