NASIL OLUR? Anıl ONAT

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 04.05.2016


 

Her seviyedeki insanımız içinde, kendisi başta olmak üzere, ailesi, milleti, devleti ve dininin şeref ve onurunu korumak hassasiyetini yitirmiş olanların sayıları artıyor. Toplumda, doğruyu arama, dinleme ve söyleme nitelikleri yok oluyor. En çok görülen şeyin, söylenenle yapılanın zıtlığı olduğu halde, en inanılan sözler bu sözler oluyor.

 

Ülkede haber denilince, o gün şehit olanlar ve bir önceki günkü cenazeler görülmekte. Terörle mücadelede, boş binaların yıkılması, ileri düzey güvenlik için gerekiyor. Üzerimize düşen füzeler için, nerede ise yer çekimini suçlayacağız. Sorun çözme yeri olacak meclisimiz, yakın dövüş meraklıları için mesai yapıyor.

 

Karanlık aydınlık, çirkin güzel, dinsizlik dindarlık olarak görülebilir mi? Yalanı talanı, haksızlığı hırsızlığı İslam’a nasıl sokarız? Altı yüz sayfalık İlahi Kitap’ın, yeterli olmadığını düşünen din adamları(!) yetiştirilirse, bunların tartıştığı konu, M.Akif’in Müslüman olup olmadığıdır.

 

Bizi geri bırakarak, yabancıya uşak etmiş, bir imparatorluğu yıkmış, akla aykırı kabullerimizi terk etmek yerine, onlara sarılarak yeniden yükseleceğimiz hayalleri ile yaşanır mı? Bin küsur senelik uykudan uyanmadan, doksan seneye enkaz denir mi?

 

Osmanlıda farklı mezar taşları ile belirtilen, ölünün bağlı olduğu tarikat, zamanımızda farklı başörtüsü bağlama şekline dönüştüğünü bilmeyen kaldı mı? İslam’ın yerini tarikat, tarikatın yolunu ise feraset(!) belirliyor.

 

Güçlü olmak veya çoğunluğa sahip olmayı, doğru yolda olmanın delili zannetmeyiniz.

Tarih: 04.05.2016 Okunma: 787

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?