KAYNAK NEREDE?.. Hilmi ÇAKIR

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 23.05.2015

Ülkede en çok konuşulan iki kelime. “Kaynak nerede?” İsterseniz bulursunuz kaynağı, yeter ki isteyin. Ülkenin her noktasında diz boyu israf kol geziyor. Önleyin israfı, işte kaynak. Kayıt dışı ekonomide, kaynak yaratmak sıkıntılı gibi görünüyor. Attığımız her adımda, devlete dolaylı vergi ödüyoruz. Her marşa bastığınızda, hazineye para akıyor. Milyonlarca Suriyeli’yi ülkeye dolduracaksın, milyarlarca doları, bu memnun edemediğin kitleye harcayacaksın, dipsiz bir kuyu misali… Ondan sonra dönüp, birileri bir şeyler yapmak istediğinde, soracaksın, Kaynak nerede? Dilimiz de çok yaygın kullanılan tekerlemeler buna çok iyi cevap veriyor.

Çocukluğumuzda, çok kullandığımız tekerlemeler vardı. Bunlardan bir tanesi de, sanki bugünler için söylenmiş. "Komşu komşu! Hu! Oğlun geldi mi? Geldi. Ne getirdi? İncik boncuk. Kime kime?  Sana bana. Başka kime? Kara kediye. Kara kedi nerede? Ağaca çıktı. Ağaç nerede? 
Balta kesti. Balta nerede? Suya düştü.Su nerede? İnek içti. İnek nerede? Dağa kaçtı. Dağ nerede? Yandı, bitti, kül oldu..."

Günümüzün en tartışmalı konusu, seçim vaatleri. Her parti, seçime giderken, geniş halk kitlelerini gözetecek şekilde, değişik vaatlerde bulunuyor.Projeler havada uçuşuyor. Ağzını açan soruyor, Kaynak nerede? Sigara içenler çok iyi bilirler, ne yapıp edip sigara parasını bulur ve paketi cebine koyarlar. Diğer ihtiyaçlar bekleye dursun. Kişinin önceliği neyse, onu ne eder ne yapar temin eder. Projeleri de, böyle görmek gerekmez mi? Eğer, ben yapacağım diyorsa, yapılır. Önemli olan inanmaktan geçer, gerisi teferruat….

Ülkemizde, korkunç bir israf var her noktada. Hepimizin gözleri önünde, şu seçim çalışmaları için yapılan masraflar, ülkenin birçok ihtiyacını karşılar. Emeklilerin değil iki maaş, beş maaşına bedel bir harcama, su gibi akıp gidiyor. Gördüğünüz her şey, milli kaynaklardan karşılanıyor. Bu milletin parası. Gökyüzünü,güneşi göremez olduk, şu parti flamaları yüzünden. Seçime bir gün kala, belediyelerin çöplüğüne gidecek hepsi, geri gelmemek üzere. Bu afiş savurganlığı, bazı yerlerde çılgınlık noktasında, bu israfı yapan siyasilerden, tasarrufların arttırılarak, yatırımların yapılmasını nasıl isteyip, bekleyeceğiz?...

Lüks ve ihtişam konusunda, son yıllarda büyük bir artış görülüyor. Her şey,çok abartılı bir şekilde gösterilmeye çalışılıyor. Bu gösterişten, bir an önce kurtulmak gerek. Bunun sonu yok. Osmanlı’nın çöküşünü, o dönemde; borçla yaptığı israf – gösteriş ve şaşalar hazırladı. Topkapı Sarayı’nın suyu mu çıkmıştı?.. Dolmabahçe, Yıldız, Beylerbeyi gibi saraylar borç ile yapılarak şatafatlı-gösterişli yaşam sürdürüldü. Sonuç ne oldu? Tarihten hiç mi hiç ders çıkartılmaz?

Milyonlarca işsizi ve yoksulu olan bir ülkenin, din işlerinden sorumlu, Diyanet İşleri Başkanı, değeri bir milyon olan zırhlı bir araca bindiği için, birçok eleştirilere maruz kalınca, aracı iade etti. Hani, komşusu açken tok yatan bizden değildi? Ben mi yanlış okudum, bu hadis-i şerif-i?... Böyle bir hadis’e sahip bir dinin, en tepedeki adamı bunu yaparsa, ya bunu rehber alanlar ne yapmaz ki ? Hadi soralım bakalım şimdi “Kaynak Nerede?” ben biliyorum, siz de biliyorsunuz kaynağın nerede olduğunu. Yastık altına hiç bakmayın. Dışarıdakiler yeter de artar bile!..

Geçen gün, park işçileri çalışırken yanlarına gittim. Baktım, lale soğanlarını söküyorlar. Sordum, “Bu soğanları kurutup, gelecek yıl yine ekeceksiniz değil mi?”. İşçi ne dese iyi! “ Abi biz bunları çöpe atacağız. Yerine yeni soğanlar gelir dedi.” Milyonlarca lale soğanı çöpe, yenisi nasıl olsa gelecek. “Kaynak Nerede?”…Sadece bir örnek. Buna benzer bir yığın örneği, baktığınız zaman görebilirsiniz. Belki, farkında olmadan, bu çarkın bir dişilisi de olabilirsiniz. İsraf haramdı değil mi, dinimizce? Bu ne perhiz, bu ne turşu!..

Şu seçim propagandası için, harcanan yakıt, Türk çiftçisine verilse, neler üretmezdi o Ahmet’ler, Mehmet’ler, Bayram’lar..Ama nerede? O zaman patates 5TL.den sofraya gelmezdi. Dizi dizi konvoylar. Bu değirmenin suyu nereden geliyor? Şehirlerdeki billboard dedikleri o ışıklı reklam tabelaları, her gün TV.de, defalarca gördüğümüz parti başkanlarının  fotoğrafları ile doldurulmuş, güce göre, boy.Parası çok olan, daha çok boy gösteriyor. Her ne kadar boyları kısa olsa da (!)… Kundaktaki çocuklar tanıyor onları, birde oralarda boy göstermelerine, israfın ne boyuta geldiğinin ispatıdır. Soruyorum şimdi, sıkı durun, “ Kaynak nerede?” Hala göremediniz mi?…Pes doğrusu…

Kaynağın nerede olduğunu soranlar, önce boy aynasına bakacaklar. Eğer, aynaları kırık değilse, o ayna gösterecek onlara, kaynağın nerede olduğunu. Adres çok uzak değil, sormaya bile gerek kalmayacak. Bu ülkenin, artık aynaya bakmasını bilenler tarafından yönetilmesini çok ama çok arzu ediyorum, ya siz?.. Hani, çocukluğumuzdaki tekerlemeyi, tekrar hatırlamıştık ya; İşte dağı yakıp külünü savuranların, kaynağı ağzına almaları bile abesle iştigaldir. Dağı bitirmişler, bir de külünü savurmuşlar, sanki harman savuruyorlar. Daha neyi, kimin evini soruyorsunuz?  

                                                                                          Hilmi ÇAKIR

                                                                                          22.05.2015

Tarih: 23.05.2015 Okunma: 676

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?