Aşırı Hız Ve Alkol

Neslihan KORUTÜRK - 03.10.2008


 

“Aşırı hız ve alkol” denilince aklınıza ne geliyor?

“Trafik kazaları” mı?

Aslında, buna “trafik cinayetleri” desek, daha doğru olmaz mı?

*       *        *

Aşırı hız!

Kim yapıyor bu “aşırı hız”ı?

Geri kalmış ülkenin, geri kalmış çocukları!

Geri kalmış derken, bu çocukların altlarında araba olduğuna göre belli bir eşiği aşmışlar, diye düşünmemek lâzım!

Eğitim ve okuma konusunda dünyanın en geri kalmışlar safındayız. Ortalama tahsil süremiz daha 4 seneyi tamamlayamadı. Kitap satışlarında ise halimiz bir facia! En tanınmış yazar ve şairlerin kitapları 2 bin basıyor ve raflarda sürünüyor. Şu popüler kitapların çok sattığına bakmayın, onlar da evlerde sürünüyor. Kapağını kaldırıp da bakan yok.

Bir de “çocuk” deyince aklınıza 18 yaş altı gelmesin! Yaşı büyümüş de kafası gelişmemiş olanları da yaşı kaç olursa olsun bu kategoriye alın.

İşte, bu çocukların bir işleri var mıdır? İşleri varsa, o işlerini yaparken ne kadar hızlıdırlar?

Onları çok iyi bilirsiniz.

Sanırım, her konudaki geri kalmışlığımızı, trafikte sürat yaparak telafi etmeye çalışıyoruz.

Bu, işin toplumsal boyutu…

*                 *                 *

Bir de işin hukukî boyutu var. Yani, cezalar…

Her yılbaşında trafik cezaları “enflasyon oranında” artırılır ve kuralları ihlal edenlerin canı yanacak, diye de uyarı yapılır. Ama nedense, canı yananlar hep masum vatandaşlar olur.

Direksiyon başındakilerin cezaları hiç ciddiye almadıkları belli…

Neden acaba?

Düşünmek lâzım!

*                 *                 *

Bir de alkol var.

Alkollü araç kullanmak; geri kalmış zihniyet ve davranışın tipik göstergesi!

Doğal olarak, geri kalmış bir ülkede de alkollü araç kullananların sayısı hayli fazladır. Alkollü araç kullanma çok yaygındır.

Bu fazlalık ve yaygınlığa kıyasla, hakkında alkollü araç kullanmaktan dolayı işlem yapılanların sayısı da fazla mıdır?

Bilmem!

Aşağıda ilgili bir haber var, okuyun, karar sizin!

*                 *                 *

Çok uzun yıllardır “aşırı hız ve alkol”, trafikte canımızı yaktığı halde neden çözülemiyor?

O kadar zor mu?

Kim çözecek?

Yasa yapıcı, yani hükümet ve TBMM.

Ne yapması gerek?

Aşırı hızlı ve alkollü araç kullanana cinayete tam teşebbüsten yargılanma yolunu açacak kanun çıkaracak ve bunun çok sıkı denetlenmesini sağlayacak.

Hükümet ve Yüce Meclis bunu yapar mı?

Bana…

TBMM üyelerinin ve dolayısıyla hükümet çevrelerinde aşırı hızlı ve alkollü araç kullananların olmadığının garantisini verebilecek 1 babayiğit var mı?

Hadise budur.

Yıllardır, kendi çevrelerindekileri korumak içgüdüsünden dolayı, aşırı hıza ve alkolü araç kullanmaya karşı etkili bir çözüm getiremiyorlar.

*       *       *

 

İlgili Haber ve İstatistikler

POLİS, SON 10 YILDA 901 BİN KİŞİNİN EHLİYETİNE EL KOYDU


Türkiye Genelinde Trafik Polisleri Tarafından Yapılan Denetimler Sonucu 901 Bin Kişinin Sürücü Belgesine Daimi veya Geçici Olarak El Konuldu. Sürücü Belgelerine El Konulma Nedenlerinin Başında Alkollü Araç Kullanmak Geliyor.

 

Emniyet Genel Müdürlüğü, 1998 ile 2007 yılları arasında trafik kazalarını önlemeye yönelik yaptığı denetimlerin istatistik bilgilerini yayınladı. Daimi veya geçici sürelerle sürücü belgesine el konulan sürücülere ait istatistikleri açıkladı. Buna göre son 10 yılda 901 bin 543 kişinin sürücü belgesine daimi veya geçici sürelerle el konuldu. 789 bin 968 kişinin sürücü belgesine alkollü araç kullandıkları gerekçesiyle el konuldu. Aşırı hız yapan 29 bin 966 sürücünün sürücü belgesi alınırken; 29 bin 966 kişinin sürücü belgesine ceza puanını aştıkları gerekçesiyle el konuldu. 46 bin 228 kişinin sürücü belgesine, sürücü olmayı engelleyecek ölçüde sağlık şartlarının değiştiği tespit edildiği, sürücü belgesi almaya engel olacak türden mahkumiyet aldığı ve yetkili birimlerin kararıyla sürücü belgesi iptal edildiği gerekçesiyle el konuldu.

Aynı dönemde 3 milyon 399 bin 652 araç trafikten men edilirken; 1 milyon 139 bin 501 sürücü ise çeşitle nedenlerden dolayı mahkemeye sevk edildi.

Son 10 yılda sürücülere 3 milyar 81 milyon 409 bin 491 YTL para cezası kesildi. Emniyetin verilerine göre trafik kazalarına neden olan unsurların başında sürücü hataları geliyor. Sürücü hatalarını yaya, araç, yolcu ve yol izliyor. Son 10 yılda meydana gelen trafik kazalarında toplam 35 bin 237 kişi hayatını kaybetti. (CİHAN)

Tarih: 03.10.2008 Okunma: 1057

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

ÖZGÜR DENİZ

21.08.2008 - 09:00

EVET ÜLKEMİZ MUHTEŞEM, MUAAZZAM, MÜKEMMEL. AMA SAHİPLERİ İSTİFADE EDEMİYOR YABAN DOMUZLARI KEMİRİYOR.saygıyla muhabbetle umutla

elebik

22.08.2008 - 10:10

Kesinlikle. Memleketimiz Dünya'nın en doğası anaç memeleketidir. Vur, kes, yak...! Doğa bile kendi başının çaresine bakmayı öğrenmiştir..Elinize sağlık

Adem Şahin

22.08.2008 - 10:44

Yaban domuzları yaşadığı ortama zarar vermez.Ormanların dibini kemirirler ama sadece solucanları ve kurtları yerler. Nedense iki ayaklı domuzlar yaşadığı ülkesine gün geçmiyor ki zarar vermesinler.Su kaynaklarından tutun orman yangınlarına kadar vb daha nice zararlar meydana getirerek kemirdikleri ve sömürdükleri gözümüzün önünde hergün bir parçası yok edilmektedir.Neşterin ucunu kemik tarafına çevirenler, koku bezlerini kesmedikleri için koku sürekli yayılmaktadır.

ÖZGÜR DENİZ

21.08.2008 - 09:00

EVET ÜLKEMİZ MUHTEŞEM, MUAAZZAM, MÜKEMMEL. AMA SAHİPLERİ İSTİFADE EDEMİYOR YABAN DOMUZLARI KEMİRİYOR.saygıyla muhabbetle umutla

elebik

22.08.2008 - 10:10

Kesinlikle. Memleketimiz Dünya'nın en doğası anaç memeleketidir. Vur, kes, yak...! Doğa bile kendi başının çaresine bakmayı öğrenmiştir..Elinize sağlık

Adem Şahin

22.08.2008 - 10:44

Yaban domuzları yaşadığı ortama zarar vermez.Ormanların dibini kemirirler ama sadece solucanları ve kurtları yerler. Nedense iki ayaklı domuzlar yaşadığı ülkesine gün geçmiyor ki zarar vermesinler.Su kaynaklarından tutun orman yangınlarına kadar vb daha nice zararlar meydana getirerek kemirdikleri ve sömürdükleri gözümüzün önünde hergün bir parçası yok edilmektedir.Neşterin ucunu kemik tarafına çevirenler, koku bezlerini kesmedikleri için koku sürekli yayılmaktadır.