BASINDAN SEÇMELER, SÜLÜK AYDINLAR

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 24.12.2011

Cumhurbaşkanı’nın “Mümtaz atamaları”
Günlerdir Sarkozy’nin gölgesinde kalan Türköne’ye medya nihayet “hak ettiği” ilgiyi gösterdi
Cumhurbaşkanı Gül , Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Kurumu’na harika atamalar yaptı! Yönetim Kurulu’na getirdiği beş isimden Zaman yazarı olan üçünün Atatürk’le ilgili çalışmaları olmadığı gibi Atatürkçülere açıkça karşıtlığı söz konusudur... Bu harika atamalardan Mümtaz’er Türköne klasik bir Atatürk ve Cumhuriyet karşıtıdır. Atatürk’e cepheden saldırmamaya özen gösterirse de çevreden sert biçimde saldırır.

***

Abdullah Gül’e gelince... Refah Partisi Genel Başkan Yardımcısı olduğu 1995 yılında gazetelere geçen iki sözü çok çarpıcıdır...
- Cumhuriyet döneminin sonu geldi...
- İslam’a aykırı kanunlar kalkacak...
Beyefendinin Cumhuriyet ve demokrasiye bakışında aradan geçen yıllara rağmen değişme olup olmadığı yukarıda açıkça görülüyor...
Melih Aşık / Milliyet
 
“Bırakıp da gidene” diye bir şiir vardı, final mısrasıydı: “İnsan sevdiğini yerden yere
vururmuş birtanem, affet beni!”
Biraz o misal olmuş
Mümtaz’er Türköne’ninki!
Kurduğu Cumhuriyeti yıkmak için elinden geleni ardına koyma, “üniter devlet”in yerine “Yeni Anayasa” eliyle “federasyon”un inşasını destekle, “serveti” saydığı Türklüğü silmek için didin çabala... Sormazlar mı adama:
Bu ne sevgi ah, bu ne ızdırap?
Keşke Türköne konuşurken muhabir arkadaş baksaydı, ayağının teki havada mıydı?

 




 

Gocunmuyor da...
Hadi “muktedirler”, eskiden hiç hoşlanmadıkları yapıları ele geçirerek kendilerinin kılıyorlar ve bu kurumlara karşı “aşk gibi / sevda gibi” hisler beslemeye başlıyorlar. 
Peki Mümtazer’e ne oluyor?
Devlet eliyle resmi ideoloji oluşturulmasına karşı yazdığı onca yazının mürekkebi kurumadan, attığı onca nutkun kulaklardaki çınlaması bitmeden, nasıl oluyor da devlet eliyle resmi ideoloji oluşturulan bir yapının en tepesine hiç gocunmadan kuruluveriyor? Mümtazer bu soruya bir cevap verebilir mi acaba?                     
Ahmet Hakan / Hürriyet

 




 

Gül tarihe geçti
Dünyanın başka bir ülkesinde acaba, ülkelerinin kurucularını ve onları destekleyenleri bu kadar açık ve sert biçimde eleştiren kişiler, o kişilerin adlarını taşıyan böylesine önemli kurumların başına getirilir mi?
Bizde getiriliyorsa; bu, bizim “ileri demokrasi”ye geçmiş olmamızdan mı, yoksa o kurumların taşıdığı anlamların içini iyice boşaltmak isteyişimizden mi kaynaklanıyor?
Cumhurbaşkanı Gül, bu atamalarla bir kez daha tarihe geçti. Tebrik ederim.
Mustafa Mutlu / Vatan

 




 

Sülük aydınlar
Henüz yazdıklarının mürekkebi bile kurumadı;  “Atatürk dönemi” için çok kötüydü diyorlardı. Bugünün her türlü defosunu, Atatürk dönemine yıkmayı profesör, yazar, entelektüel, düşünür, aydın olmalarının baş amacı haline getirmişlerdi. Açıkça söyleyip yazıyorlardı. Cumhurbaşkanı da onları bu yanlarıyla biliyor, tanıyordu. Buna rağmen onlardan birkaç tanesini “Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurulu”nun  yönetim kuruluna atadı. Atatürk’ün adından da faydalanacaklar, ünlerine ün katacaklar,  yönetim kurulu üyesi maaşı da alacaklar. Sülük aydınlar!          
Necati Doğru / Sözcü
Tarih: 24.12.2011 Okunma: 707

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?