OKUMAK NAMAZDAN ÜSTÜNDÜR

GENEL HABERLER Misafir Yazar - 01.12.2010

Murat Yatağanbaba

 

Yazar Atilla Sezener’in “Kitap okumuyorsan konuşmayalım” sözü ile “Kur’an-ı Kerim’in Ankebut Suresi 45.Ayeti” birlikte düşünmek lazım…

 

Hani insanlar bir şeyler düşünür de bunu söze, yazıya dökemez veya bir cümle haline getiremez ya, işte bu cümle öyle bir cümle –Atilla Sezener'in- "kitap okumuyorsan konuşmayalım" sözü... Basit gibi gözüküyor ama anlayabilen için, çok şeyler ifade ediyor...

Okumayan insan duyduklarını savunur. Duyduklarımızın içinde ise doğru; yalan, saptırma, eksiklik gibi şeyler de olduğundan pek azdır.

Okuyarak bu riski ortadan kaldırmak mümkündür... Çünkü yazılarda kaynak gösterildiği için, "ana damara" inmek ve doğruya yönelmek mümkündür...

Aksi takdirde izah etmeye çalıştığım bu tür tehlikeli haysiyetsiz oyunlar bu satırların yazarına çok oynanmıştır. "Siz davar değilsiniz, kimseyi kendinize çoban yapmayın, aklı dışı, ilim dışı, vicdan dışı konuşmalara karşı çıkın" sözüm, "Aburcubur muhalefetim" tarafından, insanlara "Size davar demiş" diye aktarıldı... El insaf!... (Detayları 8 yıldır üstünde çalışmakta olduğumuz ve "Uydurma Hadisler"i incelediğimiz "Prof.Dr.Karbon Kâğıdı / Cevat Akşit Dosyası" adlı kitabımızdan okuyabileceksiniz…)

O bakımdan okumayan insan yanlış yoldadır... Güdülmeye de mahkumdur, kandırılacaktır....

Dikkat ederseniz Atilla Bey, "Yüksek tahsilli değilsen konuşmayalım" dememiştir...

Okumak, diploma sahiplerinin keyfiyetinde değildir... Yaşı-başı, cinsiyeti, kariyeri, tahsili, ekonomisi yoktur... Ayakkabı tamircisi de okur atom mühendisi de...

Benim Kur'an'dan anladığım, bir Müslümanın en belirgin özelliği "okuyan ve düşünen" insan olmasıdır. Çünkü kitap namaz - niyazla değil, "oku" (ikra) emriyle başlıyor... (Kur'an-ı Kerim: Alak Suresi-1. Ayet) Allah isteseydi ilk emrini pekala "Secde et"  diye de gönderebilirdi, fakat göndermemiştir...

Bunlar insanlara bir şeyler anlatmıyor mu?... Anlatıyor ama anlamak isteyene...
.
.
> "İBADETLERLE ve ALLAH'LA YARIŞ"IN SONU!

Allah'ın "önce okumak" demesine rağmen, "önce namaz" diyen bir adam, Allah'la din yarışına girmiştir
ve bu yarış sonunda kendisi de mahvolacaktır, dini de bahvedecektir... Allah'la Din yarışına girenler bilmiyolar mı ki, "Allah'la başa çıkılmaz!"... Çünkü neden? Çünkü Allah, İbrahim Hakkı Hoca'nın deyişiyle "N'etmişse güzel etmiştir..."

Neden Allah "önce okuyun" diyor?.....

Çünkü önce namaz kılan kişi, bir şey öğrenemez... Ama önce okuyan kişi zamanla, neden namaz kılması gerektiğinin şuuruna varır... Okuyup-öğrenmeden şuursuzca kılınan namaz, zaten "kılınmış namaz" değil, "yatılıp-kalkılmış namaz benzeri hareketler"den ibarettir. Okuyup-öğrenen namaz kılarsa, hiç olmazsa "şuurlu / bilinçli namaz kılmış" olur…
 
Hatta ve hatta okurken kalıbı secdede olmasa bile, öyle muhteşem şerler okur ki, ruhu ürperir ve o kişinin "Ruhu secde eder..."
 
Bu "önce ve her zaman okuyup-öğrenmek" konusunda Kur'an-ı Kerim de aynı düşünmektedir. Allah Ankebut / Örümcek Suresi 45.Ayeti'nde şöyle diyor:

Kitap'tan sana vahyedileni oku! Namazı/duayı yerine getir! Çünkü namaz/dua, çirkinliklerden ve kötülüklerden alıkoyar. Elbette ki, Allah'ın zikri/Kur'an'ı daha büyüktür! Allah, neler yaptığınızı biliyor. (Prof.Dr.Yaşar Nuri Öztürk Tercümesi / Yeni Boyut Yayınları / 125.Baskı / İstanbul – 2003)
.
Bu ayetinde Allah "Kur'an okumayı ve Namaz kılmayı" gündeme getiriyor, sonra da okumak için "daha büyüktür" diyor. "Zikir" biliyorsunuz kitabımız Kur'an-ı Kerim'in bir diğer adı / adlarından biri…

Ayrıca Kur'an , kendisine bağlı olanların kişilik yapılarını verirken "Onu göklerde ve yerdeki sırrı bilen indirmiştir..." diyor. (Kur'an-ı Kerim: Furkan Suresi-6.Ayet)

Öyleyse bizde kocakarı muhabbeti ve bacak arası muhabbetlerini bırakıp, insan olmanın verdiği onurla, bu ayette geçen "Yerdeki ve gökteki sırlar" hakkında, derin derin düşünmeliyiz.... Düşünmek ancak okumakla mümkündür...

O bakımdan Av.Atilla Sezener'in sözü fevkalade Kur'ani dir...
      
Peygamberimiz boşuna dememiş, "Tefekkür (Düşünmek), bir yıllık nafile namazına bedeldir" diye. (Suyutî, Camiu's-sağir, 2/127; Aclûnî, I/310)

Tarih: 01.12.2010 Okunma: 701

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?