Biz ne kadar “sosyal devlet”, “sosyal adalet”, “adil gelir dağılımı” falan desek
de; bugün, dünyada uygulanan iktisat
modeli kapitalizmdir.
Hatta “sosyal devlet” olma ilkesi devletlerin
çoğunun Anayasalarına bir madde olarak girse… Partilerin ekserisi sosyal
adaleti gerçekleştireceğini vaat etse de hâkim
olan sistem kapitalizmdir.
Bu sistemden de, nüfusun yüzde 1’i gibi
küçük bir azınlıktan başkasının memnun olması mümkün değildir. Kaldı ki
kapitalist sistem de gittikçe vahşi bir hal almakta; dünya çapında zengin daha
zengin, fakir daha fakir hale gelmektedir.
Bu düzen bir zulüm düzenidir ve kahir
ekseriyet bunun değişmesini istemektedir.
İstemektedir fakat yerine nasıl bir “nizam” geleceğini de bilememektedir.
Bu düzenin yerine ikame edilebilecek çözüm önerileri var fakat yaygın medyada
bu öneriler yer bulamıyor.
Neden?
Çünkü işlerine asla gelmiyor… Çünkü
yaygın medya kapitalistlerin kontrolünde ve bu düzenin değişmesini katiyen istemiyorlar.
Dünyaya yeni bir ekonomik model önerisi
yapanlardan biri de Profesör Doktor
Haydar Baş…
Haydar Baş, “Millî Ekonomi” adını verdiği çözümünü aslında yıllardır tanıtmaya
çalışıyor. Feryatlarını Orta Asya’dan Atlantik’e kadar bütün Avrupa ve Asya
duyuyor da, Türkiye’deki ekonomistler ve medya bir türlü duymuyor.
Geçen Pazar günü, Bursa’da 7’ncisi gerçekleştirilen Uluslararası Milli Ekonomi Modeli Kongresi’ne katılan 100’den fazla yerli ve yabancı akademisyen, “yaşanan global krizden yegane çıkış formülünün Milli Ekonomi Modeli olduğunu” hep bir ağızdan tüm dünyaya haykırdılar. Başkanlığını Prof. Dr. Haydar Baş’ın yaptığı ve Rusya Bilimler Akademisi’nden Prof. Dr. Vladimir Lisichkin’in başkan yardımcılığını yürüttüğü Uluslararası Bağımsız Ekonomi Modeli Birliği (UBEMB) tarafından düzenlenen kongreye ilgi çok büyük oldu. Kongrede 40’tan fazla bilim adamı tebliğ sundu.
Kongrenin kapanış konuşmasında; “Bir
insanı ayakta tutan gücün adına can denir. İşte milletlerin canı zahir planda
ekonomisidir” diyen Prof. Dr. Haydar Baş,
“Milli bir ekonomi sistemi lazım. Bu olursa Türk milleti, devleti ve
ekonomisi dünyada ilk sırayı alır” dedi.
Bağımsız Türkiye Partisi (BTP) Genel
Başkanı Prof. Haydar Baş tüm dünyayı globalleşme
adı altında tek yerden yönetmek istendiğini söyledi. Bu bütünün parçası olmaya
kabul eden ülkelerin globalleşmeyi ortaya koyan ülkelerin emrine girdiklerine
dikkatleri çeken BTP Genel Başkanı şöyle konuştu: “Dünyayı global bütünün bir
parçası haline getirmek istiyorlar. Sen o bütünden bir parça olursan kimin
emrine amade olacaksın? Onun emrine amade olacaksın. O halde buna sırtını
dönüp, ‘hayır’ diyeceksin ve milli devletini kuracaksın. Çünkü milli devlete
sahip olmayan bir milletin ayakta kalmasının asla imkânı yoktur. Neden mi? Her
zaman söylüyoruz Filistinliler çok cesur insanlar. Elinde taşla topun, tankın,
merminin üzerine gidebilecek cesaret var o gençlerde. Büyük bir cesaretle bu
mücadeleyi veriyor Filistinliler fayda etmiyor. Neden? Onu koruyan bağımsız bir
milli devleti yok da ondan fayda etmiyor. Binaenaleyh olması gereken güçlü ve
tam bağımsız bir milli devlettir.”
* * *
MİLLİ EKONOMİ MODELİ
Bağımsız
Türkiye Partisi’nin internet sitesinde yayınlanan MİLLİ EKONOMİ MODELİ çok büyük iddialarla ortaya çıkıyor.
“Bu model bir alternatif değil, ekonomik savaşın yaşandığı günümüz
dünyasında yegâne kalkınma modelidir.” denildikten
sonra, MİLLİ KALKINMA MODELİ’nin esasları maddeler halinde ele alınıyor. İşte o
esaslardan bazı başlıklar:
Maksat, ülkemizin kalkınması ve ekonomik bağımsızlığıdır. Ekonomik
bağımsızlıktan kasıt, Türkiye’nin gerektiğinde her türlü mal ve hizmeti
üretebilme gücüne sahip olması, iç ve dış ödemelerini borçlanmadan temin
etmesidir.
Üreticinin sıfır maliyetle sermaye
elde edebilmesi için, emisyonun genişletilmesi ve faiz giderlerinin
kaldırılmasıyla elde edilecek kaynak, proje mukabili müteşebbise verilecektir.
Yerli üretim, ithal mallar karşısında korunacaktır.
Gelişmekte olan ülkeleri sömürme
mantığı dışında yatırım yaptığı ülkeyle ’ekonomik kader birliği’ yapacak ve
kazandığı paranın tamamını bu ülke içinde tekrar yatırıma dönüştürecek
anlayışta olan yabancı sermayeye her türlü teşvik ve kolaylık sağlanacaktır.
Dalgalı kur politikasına son verilecektir. Türk parasının değeri, Merkez
Bankası eliyle korunacak, dolarizasyonu önleyecek tedbirler alınacaktır.
Bankacılık kesimi, devlet denetimi
altında olacak, faiz hadlerinin belirlenmesinde, banka kredilerinin sektörler
ve firmalar arasındaki yatırımlarının dağılım ve yapısı kontrol altında
tutulacaktır.
Gümrük Birliği, millî çıkarlarımız doğrultusunda tekrar gözden
geçirilecektir.
Spekülatif para ve sermaye
hareketlerine karşı tedbirler alınacaktır.
İşçi ve memurdan vergi alınmayacak; geliri 100 milyarın altında olan
üretici ve pazarlamacıdan da vergi alınmayacaktır.
Tarım ve hayvancılık, ormancılık ve
madencilik desteklenecek; bu işletmelerin devreye girmesi için faizsiz kredi
verilecektir.
Bu esasların
hepsinin uygulanabilir olduğuna ve bir an evvel hayata geçirilmesi gerektiğine
inanıyoruz.
* * *
VAAT VE
HEDEFLERDEKİ ADALETSİZLİKLER
Bu vesileyle
Bağımsız Türkiye Partisi’nin internet sitesini de inceleme fırsatımız oldu.
Orada gördüğümüz bazı hedef ve vaatlerin adaletsizlik yaratacağını vurgulamak
zorundayız.
1’ncisi; her emekliye,
aldığının 3 katı maaş! Yani, 400TL. alan bir emeklinin maaşı 1.200 TL’ye
yükselirken, 6 bin lira alan E. milletvekilinin maaşı 18 bin’e, 5 bin TL alan
E. generalin maaşı da 15 bin’e yükselecek, öyle mi?
Bu mu milli
ekonominin adaleti?
2’ncisi; Çiftçi kendi
ürününün fiyatını kendisi belirleyecek ne demek? Bunun gerçekleşme imkânı
olabilir mi?
3’ncüsü; 2’nciyle bağlantılı… Fındığın alım fiyatı 10 TL olacak! O zaman bütün alımlar ona göre
yükselecek… Her mahsul ve mamulün fiyatı da anormal rakamlara çıkacak demektir.
O zaman emekli maaşlarını yükseltmenin ne anlamı kaldı?
Bağımsız Türkiye Partisi’nin Millî Ekonomi Modeli ne
kadar umut vericiyse, bu uçuk vaatleri de o kadar umut kırıcı…
Bu partinin üst
yönetimi, söz konusu vaatleri bir gözden geçirmeli…
Üniversite
harçlarının kaldırılması, her ev hanımına maaş bağlanması, asgarî ücretin 2.000
TL olması gibi hedefleri, günümüze göre yüksek olmakla birlikte uygulanabilir
buluyoruz.