Memlekette bir yarışma çılgınlığı yaşanıyor. Televizyonunuzu hangi saatte açarsanız açın, birkaç kanalda birden yarışma programı yakalamamanız(!) imkânsız.
Kazanılan ödülün verildiğinden emin olmadığım bu yarışmalar, insanlar tarafından neden çok seyredilir?
Çünkü seyredenlerde de, o ödülü aldığı duygusu uyandırır da ondan.
Cuma günkü yazısında, Hınçal Uluç
“Televizyon yarışmaları doğru mu?..
Ciddi mi?. Gerçek mi?.. Ödülleri başaranlar, kazananlar mı alıyor, yoksa TV
şirketlerinin, ya da sunucuların seçtikleri mi?..
Bunu denetleyen kurum var mı?..
Mesela RTÜK?.. Mesela medya?.. Mesela savcılar?..” diye soruyordu. Yarışmalara ilgi duyanların o yazıyı mutlaka okumalarını tavsiye ederim.
Yukarıda dile getirilen kuşkuları ben de paylaşıyorum.
Benim gördüğüm kadarıyla TRT’deki yarışmalarla, Kenan Işık’ın sunduğu yarışmada biraz ciddiyet var. Diğerleri içler acısı! Biçimleriyle, sunucularıyla sorularıyla, katılanlarıyla… gayriciddi, cıvık.
7-8 yıl önce, yine böyle yarışma rüzgarları esiyordu. O zaman lisede olan oğlum, bu yarışmaları insanların zengin olma duygularını sömürüyorlar diye hiç seyretmezdi. Ben seyrediyorum diye, bana da kızardı. Şimdi, gelin de oğluma hak vermeyin.
Yarışmalar, sadece TV kanallarında değil ki!
İnternette yüzlerce yarışma bulabilirsiniz.
Ben antoloji.com üyesiyim. Orada da en az yılda bir şiir yarışması olur. Girenler görecektir, şu anda yine bir tane var. Aynı gurupta olduğumuz bir üyeden, bu konuda gelen bir mesajı aşağıya alıyorum
“MALÛM YARIŞMALAR
Yine bir çok sitelerin tanıtımıyla kültürel amaçlı şiir, makale ve hikâye
türünden yarışmalar düzenlendiğine tanık oluyoruz.
Bence, bu yarışmaların eleme ve final bölümünde, hemen değilse bile,
açıklanmasına kısa bir süre kala; kimlerin dereceye gireceği peşinen belli
olmaktır. Çünkü bu tür yarışmalar, çoğu kez şeklen ve formalite icabı yapılır
ve daha önceden kodlanan kişiler; bu
yarışmanın finalistleri şeklinde tezahür ederler. Nasıl mı diyorsunuz? Şöyle:
Jüri üyelerinin (çok azı müstesna) % 80’i, el altından ya kendi yazdığı eseri
yakın gördüğü birinin adına, ya da bizzat o kişinin yazdığı orta derecedeki bir
eseri rötuştan geçirerek puanlamaya koyar. Ayrıca, diğer üyelerden nazının geçtiği
veya gizli kontak kurduğu şahıslara ya doğrudan ya da ima yoluyla söz konusu
eserin ‘dikkate şayan bulunduğunu ve dönüp bir daha incelenmesi gerektiğini…’
söyleyerek, onların da puan artırımını sağlar.”
Bu yarışmaları takip eden birisi olarak, ödüle lâyık görülen eserler(!)in çoğu beni tatmin eden metinler değildi. Diğer eserler de yayımlandığı zaman görüyoruz ki; birbirinden değerli eserlerin yüzüne bile bakılmamış.
Burada söz konusu edilen yarışmalardaki ortaya konan ödüller, 1.500–2.000 YTL gibi son derece mütevazı ödüllerdir.
Bu kadar küçük rakamlar için, okuyucumuzun iddia ettiği dümenler döndürülüyorsa daha büyükleri için neler yapılmaz? Varın gerisini siz düşünün.
Ülkede her şey bu kadar bozulmuş mu?
Gülmece
Şans
Şoför çarptığı yayayı teselli ediyordu; “Yine de şansınız varmış... Bakınız,
size çarptığım yer, tam da doktorun muayenehanesinin karşısıymış.” Yerde yatan
hasta inleyerek cevap verdi: 'İşte o doktor benim.'