Neden Tükürüyorlar?

Neslihan KORUTÜRK - 25.05.2008


        Basketbol, voleybol, hentbol, tenis, atletizm, jimnastik, bisiklet sporu… Bu spor dallarını neden sıraladım?

         Dikkat etmişsinizdir, sıralananlar arasında en çok konuşulan “futbol” yok. Çünkü başta sıraladığım dallarla futbolu kıyaslamak istiyorum.

         Yukarıda sıraladığım spor dallarından hangisi futboldan daha az yorucu? Hangisi futboldan daha az nefes tüketmeyi gerektiriyor?

         Belki de bunlardan bazıları futboldan daha fazla güç sarf etmeyi gerektiriyor, daha fazla terletiyor.

         Fakat bakıyorsunuz, bu spor dallarında müsabakaya, maça çıkanların hiçbirisinde görmediğiniz berbat bir huy futbolcularda alışkanlık halinde… Top koşturdukları sahalarına tükürmek…

 

         Özellikle basketboldaki oyuncularla futbolcuları kıyaslamak istiyorum.         Bildiğiniz gibi dünyadaki en dev yapılı sporcular basketbol dalındadır. Bir basket maçında, daha ilk dakikalarda sporcuların nefes nefese kaldıklarını görürsünüz. İlerleyen dakikalarda, tabiri caizse basketçilerin dilleri bir karış dışarı çıkar. Hal böyleyken hiçbir basketbolcu oynadığı alana tükürmeyi düşünmez.

         Üstelik futbol sahaları açık alanlar olduğu halde, basket oynanan mekânlar binlerce seyircinin doldurduğu kapalı salonlardır. Dolayısıyla bir basket maçında, salonun havası da kirlenmektedir.         Böyleyken basketbolcular asla yerlere tükürmezler.

         Bunu futbolcular da başarabilirler diye düşünüyorum. Yani futbolcular da oynadıkları sahaya tükürmeden maç yapabilir, maçın sonunu getirebilirler.

 

         Çocuklarımızın, gençlerimizin kendilerine örnek aldıkları futbolcuların sürekli olarak yerlere tükürmesi gençlerimizi de, yetişkinlerimizi de çok fena etkiliyor.

         Kameraların önünde sahaya tüküren futbolcu, seyredenlere şu mesajı gönderiyor: Biz dünyaca ünlü futbolcular kameraların önünde, buradaki tertemiz, yemyeşil sahaya tükürdüğümüze göre, siz seyredenler de sokak ve caddelere haydi haydi tükürebilirsiniz. Tükürmek kötü bir şey değildir. Hatta güzeldir.

         Bu futbolcular neden bu kadar fazla tükürür? Bunun bir sıhhi veya psikolojik gerekçesi var mıdır? Tükürmezlerse başlarına bir şey mi gelir?

         Aklıma şimdi geldi. Memlekette yerlere tükürenlerin büyük çoğunluğu erkek vatandaşlardır. Bu durumun futbol maçlarını seyredenlerin de çoğunluğunun erkek olmasıyla bir alâkası var mıdır, acaba?

         Bunlar sıkı bir şekilde incelenmeli!

         Sıhhi ve ruhi bir mahzur yoksa futbolcuların sahada tükürmelerinin önüne geçilmelidir.

        

         Böyle bir kararla sokak ve caddelerimiz derin bir nefes alacak, kararı verenlerden ve uygulayanlardan hayır dualarını esirgemeyeceklerdir.

Tarih: 25.05.2008 Okunma: 862

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

fatma

15.02.2008 - 17:41

Rüşvetle mücadele demek nefileri ile mücadele anlamına geldiğine göre, Cuma'ya gidip sembolik göstergelerle, Artistlik yapmak, Allah katında daha ekonomik paketlerdir.Memleket ne çektiyse bu sahte molllardan çekti. Baörtüsüde şeyh durur, mürid uçar sendromunun en rezil uzantısıdır....--Başbakan dindarsa Ben Peygamberim-- Elinize sağlik... Bu makleniz çok güzeldi...

nur

15.02.2008 - 23:31

SAYIN İ.HAKKI CENGİZ, Erdoğan Çınar'ın A.G.T Kitabından şöyle bir alıntı yazayım: İnsan şeriat kapısında adem oğludur Tarikat kapısında yol oğludur Mağrifet kapısında olgun insandır,Hakikat kapısında gök oğludur. Yazdığım ne şeiat ne tarikatla --sözde inançlı hükümetimizin---ilgisi vardır.Simgelerle inançları örtmektedirler. Tebrikler ediyoruz bu basit ironiyi görecek pek az kimse var ülkemizde. SAYGILARLA

fatma

15.02.2008 - 17:41

Rüşvetle mücadele demek nefileri ile mücadele anlamına geldiğine göre, Cuma'ya gidip sembolik göstergelerle, Artistlik yapmak, Allah katında daha ekonomik paketlerdir.Memleket ne çektiyse bu sahte molllardan çekti. Baörtüsüde şeyh durur, mürid uçar sendromunun en rezil uzantısıdır....--Başbakan dindarsa Ben Peygamberim-- Elinize sağlik... Bu makleniz çok güzeldi...

nur

15.02.2008 - 23:31

SAYIN İ.HAKKI CENGİZ, Erdoğan Çınar'ın A.G.T Kitabından şöyle bir alıntı yazayım: İnsan şeriat kapısında adem oğludur Tarikat kapısında yol oğludur Mağrifet kapısında olgun insandır,Hakikat kapısında gök oğludur. Yazdığım ne şeiat ne tarikatla --sözde inançlı hükümetimizin---ilgisi vardır.Simgelerle inançları örtmektedirler. Tebrikler ediyoruz bu basit ironiyi görecek pek az kimse var ülkemizde. SAYGILARLA