Yolların ve Arkadaşlıkların SONU

İsmail Hakkı CENGİZ - 06.09.2025

Atsız Hoca’nın Yolların Sonu adlı şiir kitabı 1975’te yayımlandı ve ben de hemen aldım. 1975’in Ekim ayı olmalı... Şiirler müthiş coşkulu, zengin kafiyeli, konular son derece destansı, anlatım duygulu. İnsanı hemen sarıyor. Bende de 17 yaşın heyecanı, delikanlılığı var. Kuleli’nin son sınıfındayız. Derslerden fırsat buldukça kitabı okuyorum. Çok kısa sürede, gayri ihtiyarî şiirleri ezberlemeye başladım. Ders yılı sonuna doğru hemen hemen bütün şiirleri ezberlemiştim.

O öğretim döneminin sonunda, Ağustos 1976’da Kara Harp Okulu’na geçtik. Önce, İzmir’de kamp, ardından Ankara’da okul. Dersler başladı. Hemen her gün, dersler bitince, bahçede veya kantinde arkadaşlarla çay içmek için bir araya geliyoruz. Milliyetçi arkadaşlar, benden, Atsız’ın şiirlerini okumamı istiyor. Şiirler çok hoşlarına gidiyor hatta bayılıyorlar. Okumak da benim hoşuma gidiyor. Okuyorum, dinliyorlar.

Yıllar geçti, teknoloji yeni imkânlar sundu, YouTube diye bir video ortamı çıktı. Burada ben de bir kanal açtım. Diğer şairlerden ve Atsız’ın şiirlerinden bazılarını kanalımda kaydettim. Bu yazıyı okuduktan sonra onlara da bakabilirsiniz.

Şimdi, arkadaşlara okuduğum şiirlerden birini, kitaba da adını veren o efsane şiiri hatırlayalım, sonra sohbete devam edelim:

YOLLARIN SONU

Bugün yollanıyorken bir gurbete yeniden
Belki bir kişi bile gelmeyecektir bize.
Bir kemiğin ardında saatlerce yol giden
İtler bile gülecek kimsesizliğimize.

Gidiyorum: Gönlümde acısı yanıkların…
Ordularla yenilmez bir gayız var kanımda.
Dün benimle birlikte gelen tanıdıkların
Yalnız bir hatırası kaldı artık yanımda.

Yufka yüreklilerle çetin yollar aşılmaz;
Çünkü bu yol kutludur, gider Tanrı Dağına.
Halbuki yoldaşını bırakıp dönenlerin
Değişilir topu da bir sokak kaltağına.

İster düşün… Kendini ister hayale kaptır…
Uzar, uzar, çünkü hiç sonu yoktur yolların.
Bakarsın aldanmışsın, gördüğün bir seraptır
Sevimli bir hayale açılırken kolların.

Ey doğunun alnımı serinleten rüzgarı!
Ey karanlıkta bana arkadaşlık eden ay!
Arzularım bir oktur, aşar ulu dağları,
Düştüğü yer uzakta “DİLEK” adlı bir saray.

O sarayda bulunca tanrılaşan erleri
Artık gözüm arkaya bir daha dönmeyecek.
Hepsi sussa da “Kür Şad” uzatarak elini:
“Hoş geldin oğlum ATSIZ, kutlu olsun” diyecek.

Bu şiirleri okuduğum milliyetçi arkadaşların pek çoğunu kaybettik. Onları burada rahmetle anmak isterim:

Cenap ULUSOY,

Zeki GÜLGÜN,

Doğan SEVİNÇ ki jandarma yüzbaşısıyken çok genç yaşta şehit oldu.

Tayfun ULUTAŞ,

Rafet DEĞERLİ ki emekli jandarma binbaşısı olan gazi arkadaşımızı da erken kaybettik.

Ve son olarak Cahit EREN. Hepsinin ruhu şad olsun.

Diğer arkadaşlara(!), sağ olduğu iddia olunan arkadaşlara gelince; onları da kaybettik! Ortada yoklar. Sağ olan arkadaşlar da artık birbiri için ölü… Arkadaşlık duyguları, devre arkadaşlığı, silah arkadaşlığı, arkadaşlık dayanışması ve ruhu bitmiş. Arkadaşlık sizlere ömür!

Atsız’ın bu şiiri, Yolların Sonu, benim son yıllardaki ruh halimi, duygu ve düşüncelerimi çok iyi yansıtıyor. Neredeyse bire bir anlatıyor. Onun için tekrar tekrar okuyorum. Bu şiiri YouTube’a daha önce kaydettiğim halde, şimdi, bu düşüncelerle yeniden kaydediyorum.

Arkadaşlık konusunda geldiğimiz noktaya bakınca, şunu söyleyebiliriz:

Yolların ve arkadaşlıkların sonu!

Üzgünüm!

Hoşça kalın!

x   x   x

İLGİLİ YAZILAR

EMEK, BenimsEMEK ve ÖnemsEMEK

Dost, Can Dost, Can Dostum

AÇIKÇA İLÂN EDİYORUM

DİKKAT: Bu uzun bir yazıdır. Sonuna kadar okumadan kızmayın, yargılamayın, hüküm vermeyin. Sonuna kadar okuyun önce, ondan sonra boynum kıldan ince.

[email protected]


Tarih: 06.09.2025 Okunma: 168

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?