Önce, 24 Şubat 2022’de, Ukrayna’ya saldırmadan evvelki Rusya’nın konumuna/kazanımlarına bakalım:
1. Suriye’de hemen her şeye hâkim. Teröristler gittikçe etkinliğini kaybediyor. Rusya’nın desteğindeki Beşşar Esad gittikçe ilerliyor, kaybettiği toprakları kazanıyordu. ABD ve Batı kılını kıpırdatamaz haldeydi.
2. Ukrayna’da, 2014’te, gerçekte bir Türk yurdu olan Kırım’ı topraklarına katmış, ülkenin doğusundaki Donetsk ve Lugansk bölgelerini de oradaki ayrılıkçı güçler vasıtasıyla kontrol ediyordu.
3. Uluslararası alanda çok güçlü hatta haklı gözüküyor ve büyük bir saygınlığı, onun yanı sıra caydırıcılığı bulunuyor, devlet başkanı Putin’e “deha” gözüyle bakılıyordu.
Putin, Ukrayna’ya saldırmakla, dünyadaki haklı/güçlü/bilge/caydırıcı kimlik ve algılarının hepsini birden kaybetti.
Deniliyor ki ne yapsaydı? Ukrayna Avrupa Birliği’ne (AB) ve NATO’ya katılacaktı. Bunlar, saldırı için haklı gerekçe olabilir mi?
Birincisi, Ukrayna egemen bir ülke olarak istediği pakta katılır, istediğinden ayrılır. Bunlar Rusya’yı hiç ilgilendirmediği gibi, bunlardan Rusya’ya hiçbir şekilde tehdit falan da gelmez. Nitekim meselâ, Türkiye NATO üyesi olduğu halde Rusya’yla gayet iyi komşuluk ilişkilerini sürdürmektedir.
Kaldı ki tam da saldırı öncesi, “NATO’nun beyin ölümünün gerçekleştiğini” paktın en güçlü devletleri dile getiriyordu. Ukrayna’ya Rus saldırısı NATO’yu diriltti.
Yine deniliyor ki “Ukrayna Rusya’yı tahrik etti”!
Olabilir! Her tahrik edene saldırıyor musunuz? O tahrikin altında neden bir tuzak, hesap, tezgâh, kumpas aramıyorsun?
Öte yandan, Ukrayna neden AB’ye ve NATO’ya girmek istiyor? Senden bir tehdit algılamasa böyle bir ihtiyaç duyar mı? Tehdit olmadığını anlatacağına, tam tersini yaptın, tehdidin gerçek olduğunu kanıtladın.
Böylece, Rusya’nın dikkatini Suriye’den uzaklaştırıp Ukrayna’ya çevirmesini, kuvvetlerini buraya yoğunlaştırmasını, Suriye’den yavaş yavaş çıkmasını sağladılar. Çok geçmeden Esad devrildi. Vaktiyle, Esad tarafından ülkeye davet edilen ve Suriye’de meşru bir güç olarak bulunan Rusya’nın varlığı ve etkisi de bitti. Şimdi Suriye’de Amerikan kuklası bir idare var.
x x x
BİR HATIRLATMA
24 Şubat 2022’de, Rusya’nın Ukrayna’yı işgale kalkıştığı gün, bizim ekranlara çıkan allameler, “işin bir günde biteceğini, Rusya’nın bir günde Ukrayna’ya hâkim olacağını ve Zelenzki yönetiminin de bir günde çökeceğini” söylemişlerdi. Yaşadığımız, gördüğünüz gibi, bu “dehşet” öngörüleri o gün gerçekleşmedi. Aradan üç buçuk sene geçti hâlâ gerçekleşmedi.
Şimdi, İsrail’in İran’a saldırıları dolayısıyla, allameler yine ekranlarda… Kusura bakmasınlar ama yine büyük oranda sallıyorlar. Ekrandakileri dikkatle, söylenenleri mantık süzgecinizden geçirerek dinleyin.
Muhtemelen, “dahî” Putin de Ukrayna’ya saldırdığı gün, bizim allameler gibi düşünüyor, bir günde zafere ulaşacağını hayal ediyordu. Olmadı. Kayıpları feci… En büyük kaybı, saygınlığını ve caydırıcılığını kaybetmesi. Şimdi, “arabuluculuk” yapabileceğini söylüyormuş! Neyin, kiminle kimin arabuluculuğunu yapacaksın? Amerika ve tabii İsrail, “tam teslimiyet” istiyor. Seni kumpasa getirdikten sonra kimseden korkuları, kuşkuları kalmadı ki!
Geçmiş olsun!
x x x
BİR ÇAĞRIŞIM
Putin gibi, Trump gibi güya dünya liderliğine soyunanları gördükçe, Atatürk gözümde öyle büyüyor ki… Maceraya atılmamış, macerayı düşünmemiş bile… “Yurtta barış, dünyada barış” demiş! Eğitime, kültüre, kalkınmaya ağırlık ve önem vermiş. Müthiş bir lider. Olaylara, dünyanın gidişatına baktıkça gözümde büyüyor, büyüyor büyüyor. Ruhu şad olsun.
x x x
İLGİLİ YAZILAR
RUSYA’nın KABUSLARI: AZALAN NÜFUS, DAĞITTIĞI ORDU, ÇİN REKABETİ
UKRAYNA: AMERİKA’NIN Dünyaya Attığı Kazık!
70’lik Putin, 20’lik Gençlere, Siz Ölün, Ben Yaşayayım Diyor!
Putin’in Rusya’yı Parçalayacak Ölümcül Hatası: İLHAK!