DEDE KORKUT; Düne, Bugüne ve Yarına Işık Tutuyor

İsmail Hakkı CENGİZ - 11.06.2025

Dede Korkut destanları hakkındaki araştırmalar çok eksik, okuma ve değerlendirmeler yüzeysel ve yetersizdir. Okuyup geçiyoruz. Derinliğini fak etmiyoruz. Oysa her hecesi pırlantalar, defineler gibi paha biçilmez değerde… Her bir destanda, neredeyse sonsuz sayıda meseller, kıssalar, bilgiler, çağrılar, ibretler, dersler, hedefler var.

Ord. Prof. Dr. Fuat Köprülü, “Bütün Türk edebiyatını terazinin bir gözüne, dede Korkut Kitabı’nı da diğer gözüne koysanız Dede Korkut ağır basar.” diyor. Bu söz, ilk bakışta bana çok abartılı geldi. Fakat Dede Korkut Kitabına derinlemesine ve genişlemesine bakınca, Köprülü’nün sözünde çok büyük bir doğruluk payı olduğunu fark ediyorum.

Dede Korkut Kitabı’nı bir çırpıda, bir köşe yazısında anlatıp bitirmek mümkün değil. Bu yazıyla, Dede Korkut incelememize sadece bir “giriş” yapacak, genel hususlardan bahsedeceğiz.

Bu konuda ilk söylenecek husus; Dede Korkut; Türk’ün bilinci, bilinçaltı, hayalleri, hedefleri ve hafızasıdır.

İkinci husus; Dede Korkut Kitabı, tamamıyla, İslam öncesi Türk’ü, Türk toplumunu anlatmaktadır. Kitapta geçen İslamî unsurlar, sonradan eklenmiştir. Nasıl ve ne zaman eklenmiştir? Yüzyıllarca sözlü destanlar olarak gelen, okunan Dede Korkut Destanı, on beşinci hatta on altıncı asırlarda yazıya geçirilmiş. İşte, İslam’ın etkisinin üzerimizde iyice arttığı dönemde yazıya geçirildiği için İslamî unsurlar da kaçınılmaz olarak destanın içine girmiştir.

Üçüncü husus, Dede Korkut’un tek bir kişi olmayıp, arka arkaya gelen bilgeler, erenleri temsil ettiği, bu bilgelerin hakanlar ve Türk toplumu üzerinde çok etkili olduğu ve töreyi, gelenek ve görenekleri, bilhassa ahlâkı koruma konusunda, nesilden nesile aktarılmasında çok önemli hizmetlerde bulunmalarıyla ortaya bu destan çıkmıştır.

Dördüncü husus; destanda geçen olayları, kişileri tarih kitaplarının sayfalarında göremiyoruz. Bu kişiler ve olaylar, bana göre, arka arkaya gelen bilgeler tarafından yaratılmış, Türk Milletinin başta dili olmak üzere, inançlarını, töresini, vatan sevgisi ve kahramanlık gibi değerlerini korumak, perçinlemek ve bunları teşvik etmek için destanlaştırılmıştır.

Kitap’ta öyle ilginç ve çarpıcı satırlar, mısralar var ki maziyi anlattığı gibi bugünle ilgili izdüşümlerini de buluyor hatta geleceğe ait hedefler gösterdiğini hayretle görüyorsunuz. Bunların hepsini örnekleriyle göstermeye çalışacağız.

Elimde, iki Azerî profesör olan Kamal Abdulla ve Rafik Aliyev’in kaleme aldığı, “Kitab-ı Dede Korkut ve Bulanık Mantık” adlı bir kitap var. Bu eserde, değerli hocalar, Dede Korkut’u yüzlerce kez okusam fark edemeyeceğim gerçekleri, çağrıları, hedefleri tespit ediyorlar. Misal, 38. sayfada, “Ecdadımız dünyayı ve yakın çevresini daha çeşitlilik içinde görmek istiyordu. ‘Sebep-sonuç’ ilişkisinde, sebeplerin sayısını artırarak bir SEÇİM yapmak istiyordu. Bu, ecdadımızın kafasında DEMOKRASİ RÜZGÂRLARININ estiğini gösteriyor.” diyorlar ve bunu kanıtlıyorlar.

Kitabın 47. sayfasında, çeşitli açıklamalardan sonra, “düşünce özgürlüğüne bir davetle karşılaşıyoruz.” tespiti var. Nitekim, kitabın pek çok yerinde tekrar tekrar “demokrasi ve düşünce özgürlüğü” vurgusu dile getiriliyor. Buna şaşırmaz mısınız? Düşünün, 6-7. Asırlarda demokratik yönetim, düşünce özgürlüğü iddiası, çağrısı ve hedefleri var. Değerli Azerî hocalar bunları incelemiş ve kitaplaştırmışlar.

Bizim de çok şaşırtıcı tespitlerimiz var. Kısmetse hepsini tek tek ele alacak, inceleyecek, tartışacağız.

Dede Korkut okumakla, söylemekle, incelemekle, araştırmakla biter olsa, bitebilmez!

x   x   x

ÖNERİ

YÜZLEŞME, Suat ZOBU

 

[email protected]

Tarih: 11.06.2025 Okunma: 86

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?