GÜVEN HER ŞEYDİR AMA HER ŞEY...

Özgür DENİZ - 29.10.2023

Hayatım boyunca kul hakkı yemedim, yedin diyen anasından doğmadı, anasından doğan ya da doğacak tek bir kimse de diyemeyecek. Hayatım boyunca tek bir insançocuğuna ihanet etmedim ve tek bir insançocuğunu satmadım, ihanet ettin, sattın diyen anasından doğmadı, doğan ya da doğacak olan tek bir kimse de diyemeyecek. Hayatım boyunca tek bir insançocuğuna zulmetmedim, ettin diyen anasından doğmadı, anasından doğan ya da doğacak tek bir kimse de diyemeyecek. Bu yüzden Özgür Deniz GÜVEN demektir, GÜVEN demek Özgür Deniz demektir. Bu armoni tesadüf değildir, sonsuz bilinçli bir armonidir. Hiçbir kimse de bana güven enjekte etmedi, güveni söylemlerimin ve eylemlerimin insicamı tevlit etti. Çünkü güven verilen değil alınan bir şeydir. Siz güven vermezseniz, kimse alacak güven bulamaz. Bu ahlaksızca, rezilce, iğrenç bir övünme değildir ama bu yönümle de sonsuz onurlu ve gururluyum. Bunu da zaten hüccetsiz söylemiyorum, nefsimden çıkış yaparak söylemiyorum, herkesi işin içine katarak söylüyorum. Yani bu bir kendini anlatma değildir, herkesi şahit kılarak bir gerçekliği ortaya koyma durumudur. Aksi bir şey söyleyecek için işte meydan. Şimdi bu gerçeklikten sonra, bu faninin ne düşündüğü, nasıl düşündüğü, ne olup ne olmadığı ne kadar önemlidir ya da bakılması gereken yer burası mıdır? Velâkin bu gerçekliğe rağmen hep ezilen, acı çeken, ihanete uğrayan, satılan, zulmedilen, hakkı gasp edilenlerden biri oldum. Bu ne amansız bir paradokstur. İhanetin bedeli ağırdır!

 

“Bir insanı en çok yıpratan şey; iyi niyetidir.”

 

Oscar Wilde

 

“Bir insan ne kadar çok merhametliyse, o kadar kazık yer.”

 

Tuncel Kurtiz

 

CAHİL TAVRI 1

 

Kalıp her zaman özü yansıtmaz. Görüntü, ruhun dışa vurumu olmaz her zaman. Bu yüzden insanın kılına, kılığına, kıyafetine bakarak kesin yargıya varılamaz. İnsanlık kılda, kılıkta, kıyafette değil yürektedir. İnsanlık kalıpta değil özdedir. Bu yüzden insanlar kalıba göre değerlendirilemez. Kalıba göre değerlendirme yapanlar, genelde özü bozuk olanlardır. Özü olmayan özden anlamazlar çünkü, bu yüzden de kalıba bakarlar daima. Ne insanlar gördüm üstünde elbise yok, ne elbiseler gördüm içinde insan yok diye boşuna söylememiş söyleyen.

 

CAHİL TAVRI 2

 

Farklı düşünen biriyle oturdum diye onunla aynı düşünüyorum anlamına gelmez. Bu benim hürriyetimdir. Oturduğum kişi bir başkasının sevmediği, benim sevdiğim olabilir. Bu da diğer kişiyi ilgilendirmez. İlgilendirir diyorsa, benimle ilgisi olmaz olur biter. Başkasının oturduğu, benim sevmediğim onun sevdiği olabilir, bu normaldir. Bu da beni ilgilendirmez. Ben normal görüyorsam ve hürriyete saygı duyuyorsam, herkeste normal görmek ve benim hürriyetime saygı duymak zorundadır. Kimsenin kulu, kölesi değilim bu dünyada. Kula kul olana yazıklar olsun. Köleliği kabul edene insan nazarıyla bakamam. Safi insanlığa bakıyorum, başka hiçbir şeye bakmıyorum. İnsan olan hiçbir kimseyle sorum olmaz. İnsan olmayı becerememişle de işim olmaz. Farklılıklara ve düşünceye saygı duymayı beceremeyen cahillerle uğraşamam.

 

SOYKIRIM

 

Yirminci yüzyıl ve tüm dünyanın gözü önünde hem insan hem insanlık soykırımı var. Bu gerçekten nasıl bir şey? Bu gerçekten nasıl mümkün olabiliyor? Kaç gün daha sürecek bu acı. Bu soykırım izlenmeye devam mı edilecek? Hakikaten vicdan kurudu, akıl durdu, merhamet öldü mü? Bu neyin bedeli? Bu nasıl bir bedel ödeme, ödetme? Bu dünyada insan yok mu, insan öldü mü? Bu nasıl bir şey? Hep konuşma, hep izleme, hep ağlama mı olacak? Hakikaten bu nasıl bir şey? Bir avuç zalim, yekpare insanlığın önünde bu soykırımı nasıl yapabiliyor? Bilmiyorum ama bu soykırımın acısı yekpare insanlığı çarpar. Bir şey yapılmalı, hemen şimdi, konuşma değil eyleme gerek var bence. Çünkü karşıda ruhsuz bir robot var.

Tarih: 29.10.2023 Okunma: 154

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İ.Hakkı Cengiz

30.10.2023 - 04:59

Can kardeşim, her şeyden önce, aylar sonra bu sayfalara yeniden döndüğün için sonsuz sevindim. Tekrar hoş geldin. GÜVEN: Bunları yazabilmek, yapabilmekle mümkün. Ben şahitim. KALIP-ADAM: Ne adamlar gördüm, kalıbının adamı değil! SOYKIRIM: Hatta robot bile bunu yapmaz... Lâkin dünyanın geri kalanının robottan farkı var mı?

Özgür DENİZ

30.10.2023 - 07:32

Teşekürler saygıdeğer paşam. Hoşbulduk. Okumaktan yazmaktan soğumuş gibiyim sanki. Zerre değeri olmayan bir şey bu ülkede. Bu ülkede şereflinin, namuslunun, okuyanın, çalışanın, işini insan gibi yapanın zerre zerre zerre kadar değeri yok. Ezilen o, acı çeken o, zulme uğrayan o, hakkı gasp edilen o. Bu ülke böyle bir ülke. ONLAR DIŞARIDAN BAKINCA GÖRKEMLİDİRLER, GÖSTERİŞLİ ODUN KÜTÜKLERİ GİBİDİRLER AMA İÇLERİ BOŞ, GÜVE YEMİŞ GİBİDİRLER der Kur''an. Bazıları böyledirler. Dışarıdan bakarsın kelli fellidirler, ne adam ya dersin, içine baksan boştur, kafa boştur, ruhsuzdur, kalp çürüktür, sanki pisliğin tekidir, özü pisliktir, sözü pisliktir, her şeyi pisliktir. Zaten asıl geri kalan robot. Çıkarının köpeği olmuş bir yaratıklar dünyasında elbette tüm pislik ortalığı kaplayacaktır. Saygılar.