EMEKLİ Ne Yapabilir?

İsmail Hakkı CENGİZ - 18.04.2022

Emekliliğin tadını çıkarmak diye bişey var… Öyle diyorlar!

Bir efsane!

Söylemini duyuyoruz da eylemini hiç duymadık, görmedik.

Etrafım, on yıllardır emeklilerle dolu… Hiçbirisinden, “emekliliğin tadını çıkarıyorum” cümlesini işitmedim. Tem tersine, “nasıl vakit geçiriyorsun? Sıkılıyor musun?” gibi suallere muhatap olduğum çoktur.

Emeklilerde geçim sıkıntısının ötesinde, bir de böyle, vaktini verimli değerlendirememe sıkıntısı var.

Emekliler nasıl bir ruh hali içindedir?

Kendilerini, işi bitmiş, artık bir işe yaramayan, bir köşeye konulmuş “ihtiyarlar” gibi mi görüyorlar? Ve öyle mi görülüyorlar?

Bu ruh hali insanı çökertir.

Bir insanı en fazla mutlu eden, kendinden memnun olmasını sağlayan hâl, “bir işe yaradığını” bilmek, görmek, hissetmektir.

Emekli, görmüş-geçirmiş, belli bir olgunluğa ulaşmış, gençliğine göre daha sakin, kolay öfkelenmeyen, hemen her konuda daha sabırlı, daha şefkatli, merhametli, tahammüllü, hoşgörülü, yaşını-başını almış insandır.

Bu “özel” nitelikler niçin verimli alanlara yöneltilmesin? Gençlerde az bulunan, emeklilerin bu son derece değerli özelliklerinden niçin yararlanılmasın!

Bu özel nitelikler nerede lâzım olur? Nerede işe yarar?

En fazla küçük çocukların eğitiminde ve yaşlı insanların bakımında işe yarar!

Kendileri de “yaşlı” sayılan emeklilerin “yaşlılara yardımcı olması” çelişki gibi görülebilirse de değil… Zihnî ve fizikî sağlığı yerinde olan emekli, bakıma muhtaç durumdaki yaşlıya bakabilir, onu anlayabilir, onlara gençlerden daha fazla şefkat ve merhamet gösterebilir.

Kalpleri gittikçe hassaslaşan emeklilerin en verimli olacakları yerler; resmî ve özel çocuk yurtları, yaşlı bakım ve huzur evleri ve hastanelerin “yoğun bakım” birimleridir.

Genç bir insan için, “huzurevi”ne, “yoğun bakım birimi”ne muhtaç olmak çoook uzak ihtimaldir. Oralara hiç düşmeyeceklerini sanırlar. Oysa emekliler için oralara “düşmek” oldukça yakın bir ihtimaldir. Bu yakınlık bile bakıma muhtaç insanlara daha anlayışla yaklaşmaları sonucunu doğurur.

Tabii emeklilerden buralarda istifade edilmesi daima, “yarı zamanlı” olarak düşünülmeli… Yarım gün, yarım hafta, yarım ay, yarım yıl gibi… Ve elbette emeğinin karşılığı da verilerek!

Bu önerimizi ortaya atarken, söz konusu kurumlarda çalışan gençler işsiz kalsın demiyoruz. Sadece, gençlere örnek olacak, onların işini hafifletecek, onların öfkelendiği yerde havayı yumuşatacak, gençlere tecrübeleriyle yardımcı olacak emeklilerden bahsediyoruz. Emeklilerin, yaşlıların temizlik ve bakımlarını daha özenli ve titiz yapabilecekleri kanaatindeyim. Ayrıca, emeklilere, denetleyici ve düzeltici “nezaret” görevleri de verilebilir.  

Şimdiye kadar hiç gündeme getirilmemiş önerimiz, uçuk-kaçık bir hayal ürünü gibi görünebilir. Üzerinde düşünülür ve pilot bir uygulaması sağlanabilirse ne kadar gerçekçi ve verimli olduğu anlaşılacaktır. Öte yandan, her yenilik ilk ortaya atıldığında uçuk-kaçık görülmüş faydaları sonradan ortaya çıkmış ve uygulamaya geçilmiştir.

x   x   x

TAVSİYE

HAYIRLI CUMALAR, KOMŞUSU AÇKEN TOK YATAN MÜSLÜMANLAR - YouTube

Tarih: 18.04.2022 Okunma: 897

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

İbrahim Gündoğan

23.05.2023 - 14:12

Çok faydalı bir çalışma olur.

İ.Hakkı Cengiz

27.05.2023 - 12:08

Desteğiniz için çok teşekkür ederim, İbrahim Bey. Selâmlar...