DÖVİZDEKİ YÜKSELİŞİN SEBEBİ DIŞ GÜÇLER Mİ, İÇ GÜÇLER Mİ?

İsmail Hakkı CENGİZ - 07.11.2020

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür


İktisadın ezeli bir kanunu var!

Temel bir kural: Arz/Talep Kanunu!

Bir malın miktarı artarsa fiyatı düşer, çok talep edilen malın fiyatı ise yükselir!

Bu kadar basit ve yalın!

Dolar “mal” değildir ama başta Türkiye, bütün dünya onu “mal” haline getirmiş! Onu talep ediyor!

Eh, siz talep ederseniz, “üreticisi” olan Amerika Birleşik Devletleri (ABD) de basar basar piyasaya sürer!

ABD, salgın döneminde, vatandaşları çok zorda olduğu için onlara kişi başına binlerce dolar yardım gönderdi. Bu yardımları yapabilmek için sürekli yeni para bastı. Bastığı para miktarı 5 trilyon doları buldu. Yani sadece şu son 6-7 ay içinde piyasaya sürülen “dolar” miktarı şiştikçe şişti!

Bu vaziyette ne olması lâzım?

“Mal”ın değerinin düşmesi lâzım!

Düştü mü? Düştü!

Misal, avro ve Japon yeni dolara karşı yüzde 8 değer kazandı.

Türkiye’de ise tersi oldu! Avro ve yen karşısında düşen dolar, TL karşısında yükseldi; hem de aşırı yükseldi!

Neden?

Çünkü aşırı TALEP var!

Hem de nasıl talep!

30 Ekim 2020 tarihi itibarıyla, Türk vatandaşlarının döviz mevduatları 362 milyon dolar artarak 221 milyar dolar olmuş.

3 Ekim tarihinde, “Dünyanın En Zengin Milletiyiz” başlıklı bir yazı kaleme almıştım. Orada, döviz mevduatının 217 milyar dolar olduğunu kaydetmiştim. 27 günde, bir ay bile değil, 27 günde ne kadar artmış?

4 milyar dolar!

Ve dolar 8.50 TL’yi, avro 10 TL’yi geçti!

Dövizin artışı nereden kaynaklanıyormuş?

Dış güçlerden mi?

Hangi dış güç?

Bildiğin iç güç!

Kendi vatandaşlarımız!

Ellerindeki dövizin yarısını satsınlar, dolar 5 liralara düşer!

Ki o bile yüksektir!

Tarih: 07.11.2020 Okunma: 670

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?

mustafa özkurt

14.11.2020 - 23:08

değerli komutanım doğrudur vatandaşlarımız doları yatırım aracı sanıyor.etkileri var.ancakbu etkiler tabiri caizse devede kulak kalıyor.dolar zaman içinde bir düşer 2 çıkar bu hep böyledir.ama son iki aylık zaman içinde 565 lerden 850lere getiren o gariban vatandaşlarımız.tabiki değil.burada çok çok büyük miktarlarda içte ve dışarıdaki para babaları spekıletörlerin oyunlarının katkıları büyük.yani maliye bakanımız istifa edindce gariban vatandaşlarımız dolarlarınımı sattıda hemen hemen 95 100 TL düştü bu meret dolar.borsadada bu tarz sipekiletif oyunlar oynanır.sizin arz talep dengesi yorumunuzu yüzde yüz katılıyorum.bu dalgalanmaların.nihai olararak önüne kesmenin tek çaresi kırılgan ekonominin bitmesi gerekir.. örnegin dışa bağımlılığımızı en aza indirerek.ihracatımızın ithalatımızın üstüne çıkması gerekir.sanayide tarımda üretim üretim üretim ürettiğimiz mallarımızada dış pazarlara satacak politikalar geliştirmeliyiz.işte o zaman türkiye ekonomisi ve vatandaşlarımız refa''ha müreffe bir türkiye yaratılabilir. 2002 yıllarını hatırlayın avrupa birliğinin bize dayattığı sınırlamaları o zamanlar dışişleri bakanımıza abdullah gül''e uyum yasaları diye o kepaze 600 adet dosyayı verdiler .ve o yasaları gece gündüz meclisimiz bu yasaları aylarca çalıştı .bu yasaların çoğunluğu siz sınırlı miktarda üreteceksiniz.ithalada dayalı bir sistem üzerine dayatma yaptılar.memleketimizde nelere ithalat yapmadıkki.ÇARE ÜRETECEKSİN SATCAKSIN DALARLAR TIKIR TIKIR MERKEZ BANKAMIZA VATANDAŞLARIMIZA GELECEK.DÜNYACA ÜNLÜ EDİM SİMİT ARZTALEP DENGESİ DER..YAHU BİR PAPAĞANA BİLE ARZ TALEP ARZ TALEP ÖĞRETEBİLİRSİN BİZ HALA ÖĞRENEMEDİK..

İ. Hakkı Cengiz

02.12.2020 - 14:38

Değerli ağabeyim, isabetli görüşlerin ve uyarıların için çok teşekkür ederim. Evet, işaret ettiğiniz gibi, ekonominin kendi kanun ve kuralları vardır. Uydun ne alâ, uymadın, o cezayı keser... Hiç acımaz. Tabii ki üretim, üretim, üretim. Arz-talep dengesi... Saygı ve selâmlarımla...