Cemaatleşme salgını İslam’ın neresine uyuyor?

İsmail Hakkı CENGİZ - 18.10.2016

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.




Kadim İslam kültüründe, “cemaat” deyince tek bir topluluk akla gelir: Bütün Müslümanlar!

Oysa yüzyıllardır konuşulan “cemaatçilik” bunun tam tersidir. Tek cemaatin, “bütün”ün parça parça edilmesidir.

Darbe teşebbüsünden sonraki günlerde, 40 bine yakın öğretmenin FETÖ’yle bağlantısı olduğundan dolayı meslekten ihraç edildiği bildirilmişti. Elbette bu çok büyük bir rakamdı. Lâkin aradan 3 ay geçtikten sonra görüyoruz ki sayı 40 binle bile sınırlı değilmiş! Dün, 2.400 öğretmenin daha FETÖ bağlantısı sebebiyle ihraç edildiği bildirildi. Başta polis ve asker olmak üzere, diğer pek çok meslek grubunda da FETÖ’cü olduğu gerekçesiyle binlerce kişi görevden alındı ve alınmaya devam ediyor. Arkası kesilecek gibi de görünmüyor!

Bilindiği gibi, bu, sayısı yüz binleri bulan “devlet memuru”, bir “cemaat”e mensup oluyorum diye FETÖ’ye katıldılar.

Peki, bu kadar eğitimli ve asıl görevleri de “eğitim vermek” olan böylesine büyük bir kitle niçin “cemaatçi” olmak ihtiyacı duyuyor?

Çünkü ne yazık ki bu topraklarda yüzlerce “cemaat” yaşayabilmekte, her birinin “bütün”den parçalar kopardığı çok açık bir gerçek olduğu halde, bunlar övülmekte ve teşvik edilmektedir.

Bugün memlekette, kendisini “dindar” görüp de, şu veya bu cemaate üye olmayan yok gibidir. Her gün bir sürü “cemaat hikâyesi” duyuyoruz. En fazla duyduğumuz olay ise, üyelerin cemaat liderine para yağdırdığı haberleri. Bu cemaatleşmenin olmazsa olmazı… Bildiğiniz gibi, para yağdırma hadisesi, FETÖ’de tarifeye bağlanmış… Üyeler maaşlarının belli bir bölümünü “cemaat”e göndermekle yükümlüymüş.

“Cemaatleşmenin” İslam toplumunu parça parça ettiği gerçeği ortadayken, bunlardan birisi, işi “kalkışmaya” kadar götürmüşken, yerel ve ulusal, irili-ufaklı kanallara bir bakın! Cemaatçilik, “bütün”ü bölme gayretleri tam gaz sürüyor! Diyanet’ten de, “İslam toplumu tek cemaattir. Bunun dışında bir cemaatçilik dinimizde yoktur” uyarısı gelmiyor.

Hal böyle olunca, cemaatçilik salgınının gelecekte de hayal kırıkları yaratması kaçınılmazdır.

 

x   x   x

Myanmar ve Yemen

İki gün önceki, Yemen’le ilgili yazımıza, “Yemen’de söz sahibi olacağımızı hiç düşünemiyorum. Yemen bizden kaç kilometre uzakta biliyor musunuz?” eleştirisi geldi.

Myanmar’ı hatırlatayım: Haritada yerini zor bulacağımız ve bize, Türkiye-Yemen mesafesinden birkaç kat daha uzak olan Myanmar’ı… Oraya, devlet,  Ağustos 2012’de, en üst düzeyde, bir uçak dolusu gitmişti ve zulme olan tepkimizi göstermişti… Ki gayet doğru ve yerindeydi… Nerede zulüm varsa orada tepkimiz ve söyleyecek sözümüz olmalı.

Yani dünyanın öteki ucundaki Myanmar’larda sözünüz olacak ama tarihî ve kültürel bağlarımız olan Yemen’de olmayacak, öyle mi?

Neden?

 

x   x   x

Günün çizgisi, Twitter’dan (Arif Nihat Asya)…



Tarih: 18.10.2016 Okunma: 806

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?