Size, “2 yaşındaki bir bebek, tabancayı havaya
doğru kaldırıp, hedefe yöneltip ateş edebilir mi?” diye sorsam, eğer dünkü
haber bültenlerinde olayı görmediyseniz, herhalde, “mümkün değil!” cevabını verirdiniz.
“Düğünde, silahını çıkarıp, ayakta havaya
ateş eden bir adam, daha sonra tabancasını, yanındaki sandalyede oturan 2
yaşındaki çocuğuna veriyor. Çocuk, silahı aynen babasının yaptığı gibi havaya
doğru kaldırıyor ve tetiği çekiyor. Fakat çocuğun namluyu doğrulttuğu yerde
babasının göğsü var. Baba vuruluyor ve ölüyor.”
Eğer, bültenlerdeki
görüntü olmadan böyle bir haber önümüze gelseydi, hiçbirimiz buna inanmaz, işin
içinde bir çapanoğlu arardık.
Ama hadise
aynen böyle meydana geldi. Çünkü o çocuk, birkaç saniye önce babasından
gördüğünü aynen uygulamaya çalışıyordu. Bir farkla; babasının silahı
doğrulttuğu yönde kimse yokken, çocuğun silahı doğrulttuğu yerde babası
vardı.
***
Hrant
Dink Ve Aktütün Görüntüleri
Görüntüleme
teknolojisi muhteşem.
Şu inançtayım; eğer Hrant Dink’i öldüren
kişi, çevredeki bir kamera tarafından görüntülenmeseydi; Dink cinayeti de daha
önceki aydın cinayetleri gibi karanlıkta kalacaktı.
Görüntüler
olduğu için, zanlı olayın akşamında yakalandı.
Zanlıdan yola çıkılarak, aslında bütün
hadise çözüldü.
Her şey ayan
beyan ortada!
İstihbarat
birimleri, görevlerini tam anlamıyla yapmış. İşin ilginç yanı, hadiseye
karışanların çoğu da haber alma elemanı olarak kullanılıyormuş.
İşin asıl
çarpıcı yanı, günü ve saati hariç, Dink’e yapılacak suikast, devletin ilgili
mercileri tarafından gerekli yerlere “rapor
edilmiş.” Kimi sorumlu tutacak olursanız, zamanında, ilgili yerlere “raporunu” gönderdiğini söylüyor.
***
Günlerdir, televizyonlarda,
Aktütün’le ilgili pek çok görüntülü haberler var. O kadar çok ki, insansız hava araçlarının olaydan önceki ve
olay esnasında çektiği görüntülerden, “bir köylü”nün cep telefonu kamerasıyla kaydettiği
görüntülere kadar!
İnternette daha
da fazlası var. Muhtemelen, ulaşamadığımız daha ayrıntılı görüntüler de vardır.
Sadece
televizyona yansıyan görüntüler, ortada akıl almaz bir ihmalin olduğunu ortaya
koymaya yeterli.
***
Elde başka şeyler de var!
Neler?
Raporlar!
Günü gününe,
saati saatine istihbarat raporları
Genelkurmay’a yağmış.
Bildirildiğine
göre; Amerika da rapor göndermiş,
bölgedeki kendi istihbarat birimlerimiz de...
En ilginci
ise; Van’da bulunan Asayiş Kolordu Komutanlığından Genelkurmay’a gönderilen “rapor.”
Bunu ilginç yapan, o Kolordunun sadece
rapor vermek için orada bulunmadığı gerçeği!
Televizyonlara
yansıyan haberlere göre, bir Kurmay Binbaşı, ki adının baş harfleri de
veriliyor, Aktütün’deki hareketliliği Genelkurmay’a “rapor etmiş.”
Anladığımız
kadarıyla, o “rapor” Hava
Kuvvetlerinden destek istemek için gönderilmiş.
Tamam, Hava
Kuvvetlerinden destek gelsin ama Asayiş
Kolordusunun kendi uçakları, taarruz helikopterleri yok mu?
En mühimi, Kolordu, emri altındaki komando, jandarma
ve özel harekât birliklerini niye harekete geçirmiyor?
Asayiş
Kolordusunun işlevi ne? Niçin orada?
***
Görüldüğü
gibi, devletin, hatta müttefik devletin
istihbaratı muazzam işliyor ve mükemmel “rapor” yazıyor.
Eksik olan ne?
İcraat ve hesap sorma!
Onların
gerçekleşmesi için biraz daha zamana ihtiyaç var!
Şimdilik vatan evlatları öle dursun!
***
15 sene kadar
evvel yine böyle çok ölümlü bir hadise olmuştu ve haftalarca tartışılmıştı.
Galiba, Elazığ yakınlarında, otobüsleri
durdurulan 33 erin şehit edilmesi olayıydı.
Günlerce
ihmalin sorumlusu aranmıştı.
Kime hesap
sormaya kalksan, kendisine düşen görevi yaptığını, hatta daha ileri gidip
ilgili yerlere “raporunu”
gönderdiğini söylüyordu.
Ortaya, olayla
ilgili yüzlerce rapor çıkmıştı.
Hakikaten,
devletin tüm birimleri “rapor” yazma
konusunda gayet başarılıydı.
Bu üstün
başarıyı fark eden devrin Cumhurbaşkanı, devletin bütün üst düzey
yöneticileriyle beraber, yine bu konuyu tartıştıkları bir toplantıda sormuş:
Arkadaşlar, bu
devlette kimse birbirine rapor vermekten
başka bir iş yapmıyor mu?
***
NOT: Osman Bey’in, sütununda söz ettiği,
Genelhaberler’in yöneticiliği görevini seve seve üzerime alıyorum. Bu siteyi,
inşallah, geliştirerek yaşatacağız.
Gönülden saygı
ve selâmlarımızla…
Önceki Yazılar
Tarih:15.10.2008 Okunma: 679
YORUMLAR
Yorumunuzu ekleyin.
özgür deniz
18.09.2008 - 17:45
evet mesele yine güzel izah edilmiş. pek merak duyduğum konu olmasada emeğe saygı duyduğum için yazılarınızı takip ediyorum üstat...ama bir şey dikkatimi çekti ve galiba dedim doğayla sevgili olmasındandır dedim...böyle doğayla ve bir açıdan doğa sporu olarak görülebilecek olan avcılıkla hemhal olduğundandır dedim...üstat maşaallah yaşınız hayli var...ama zihniniz zinde fiziğiniz dinç görünüyor...ALLAH sağlıktan mahrum koymasın daha sağlıklı kılsın...zihninize her dem zindelik ve açıklık versin...valla bravo üstat...inanın derin bir gıpta duygusu içinde buldum kendimi...en derin ve kalbi saygı ve muhabbetle
Adem Şahin
18.09.2008 - 18:51
Selam olsun özgür bey Bu tür konulara çogumuzun aslında merakı yoktur. Siz aslında avcının çayını da içmişsiniz ama niye böyle uzakta kaldınız onu bilemiyorum. Evet yaşım konusuna gelince sizin kadar aşağılarda seyretmiyorum zirveye çıktık aşagı inişe geçtik ama şuna inanıyorum ki belkide bunları doğayla yaşamama borçluyum. Doğa işi bir harika olay. Bunlar ne ki ben kendi adıma diyorum doğa konusunda hiç bir şey bilmiyorum diyorum kendi kendime yaşanacak çok güzel doğamız var ama sahip çıkamıyoruz selam saygı.
özgür deniz
19.09.2008 - 23:49
ABİ YORUM KONUSUNDA KUSURUM YOK DEĞİL Mİ? İNŞAALLAH YANLIŞ BİŞEY SÖYLEYİPTE GÜCENDİRMEDİM.ELHAMDÜLİLLAH BÜTÜN İLETİŞİMLERİMDE DOĞAL İÇTEN VE SAMİMİ OLMAYA GAYRET EDERİM. SÖYLEDİKLERİM ALTINDA GERÇEK BARINDIRAN ŞAKA DEĞİLDİR....EVET ABİ BU İŞ ÇOK AYRI BİR ZEVK İŞİ...RUHTA MAKES BULMALIDIR...EVET ÇAYLARINI İÇİP MUHABBETLERİNİ DİNLEDİM...AMA O ANDA OLAN BİR ŞEYDİ VE HAKİKATEN ÇOK LEZZETLİ ORTAMLARDI...ABİ İŞTE HER KİŞİNİN TABİATI FARKLI FARKLI...HANİ NE BİLEYİM İNSANIN DAHA ÇOK YOĞUNLAŞTIĞI BİR ALAN OLUYOR VE ZAMANLA ONUNLA BÜTÜNLEŞİYOR VE HARİÇLE PEK İLGİLENMEYİNCE BÖYLE SOĞUYOR...BELKİDE BU YÜZDEBDİR...AMA YAZILARINIZLA İNSANIN DAHA BİR ŞEVKİ ARTIYOR BU KONULARA...SAYGI SELAM DUA UMUT MUHABBET ÜSTAT
Adem Şahin
20.09.2008 - 12:07
Özgür bey selamlar: Öncelikle şunu ifade etmem gerekiyor hepimizin hatalı yanları bir diğerine göre olabilir. Eleştiride olucaktır. Zaten eleştirinin olmadığı yerde hep yanlışlar vardır. Onun için bu konularsa ben iyice olgunlaşmış sayılırım, KUSURA bakacak sizin tarafınızdan her hangi bir söylem tarafıma gelmemiştir siz RAHAT olun benim kusura bakmam için bir neden yok; özellikle insanın bilmediği yabancı oldugu konularda merakları ve kendi düşleri olabilir bunu da gidermek için iletişim kuracagı bilgi akışını saglayacagı bir alan olmalı. Yaban hayatı konusunda tam bir uzman olmasam da belli bir okur kesimini en azından bilgilendirmeye çalışıyorum. Avcıların çayı sabah sahur vakti ava gidiş hazırlıları içinde daha bir başka lezzetli olur. Ama son yıllarda artık bu lezzet yerini çıkmaz sokağa bıraktı doğa ve yaban hayatı tümünden yok oldu diyebiliriz. saygılar selamlar
özgür deniz
20.09.2008 - 14:30
ÜSTAT SONSUZ TEŞEKÜR VE DERİN SAYGI İLE...İŞTE MESELE KALP KIRMAMAK İÇİN GAYRET OLUNCA BÖYLE OLABİLİYOR...SELAM DUA UMUT MUHABBET
özgür deniz
18.09.2008 - 17:45
evet mesele yine güzel izah edilmiş. pek merak duyduğum konu olmasada emeğe saygı duyduğum için yazılarınızı takip ediyorum üstat...ama bir şey dikkatimi çekti ve galiba dedim doğayla sevgili olmasındandır dedim...böyle doğayla ve bir açıdan doğa sporu olarak görülebilecek olan avcılıkla hemhal olduğundandır dedim...üstat maşaallah yaşınız hayli var...ama zihniniz zinde fiziğiniz dinç görünüyor...ALLAH sağlıktan mahrum koymasın daha sağlıklı kılsın...zihninize her dem zindelik ve açıklık versin...valla bravo üstat...inanın derin bir gıpta duygusu içinde buldum kendimi...en derin ve kalbi saygı ve muhabbetle
Adem Şahin
18.09.2008 - 18:51
Selam olsun özgür bey Bu tür konulara çogumuzun aslında merakı yoktur. Siz aslında avcının çayını da içmişsiniz ama niye böyle uzakta kaldınız onu bilemiyorum. Evet yaşım konusuna gelince sizin kadar aşağılarda seyretmiyorum zirveye çıktık aşagı inişe geçtik ama şuna inanıyorum ki belkide bunları doğayla yaşamama borçluyum. Doğa işi bir harika olay. Bunlar ne ki ben kendi adıma diyorum doğa konusunda hiç bir şey bilmiyorum diyorum kendi kendime yaşanacak çok güzel doğamız var ama sahip çıkamıyoruz selam saygı.
özgür deniz
19.09.2008 - 23:49
ABİ YORUM KONUSUNDA KUSURUM YOK DEĞİL Mİ? İNŞAALLAH YANLIŞ BİŞEY SÖYLEYİPTE GÜCENDİRMEDİM.ELHAMDÜLİLLAH BÜTÜN İLETİŞİMLERİMDE DOĞAL İÇTEN VE SAMİMİ OLMAYA GAYRET EDERİM. SÖYLEDİKLERİM ALTINDA GERÇEK BARINDIRAN ŞAKA DEĞİLDİR....EVET ABİ BU İŞ ÇOK AYRI BİR ZEVK İŞİ...RUHTA MAKES BULMALIDIR...EVET ÇAYLARINI İÇİP MUHABBETLERİNİ DİNLEDİM...AMA O ANDA OLAN BİR ŞEYDİ VE HAKİKATEN ÇOK LEZZETLİ ORTAMLARDI...ABİ İŞTE HER KİŞİNİN TABİATI FARKLI FARKLI...HANİ NE BİLEYİM İNSANIN DAHA ÇOK YOĞUNLAŞTIĞI BİR ALAN OLUYOR VE ZAMANLA ONUNLA BÜTÜNLEŞİYOR VE HARİÇLE PEK İLGİLENMEYİNCE BÖYLE SOĞUYOR...BELKİDE BU YÜZDEBDİR...AMA YAZILARINIZLA İNSANIN DAHA BİR ŞEVKİ ARTIYOR BU KONULARA...SAYGI SELAM DUA UMUT MUHABBET ÜSTAT
Adem Şahin
20.09.2008 - 12:07
Özgür bey selamlar: Öncelikle şunu ifade etmem gerekiyor hepimizin hatalı yanları bir diğerine göre olabilir. Eleştiride olucaktır. Zaten eleştirinin olmadığı yerde hep yanlışlar vardır. Onun için bu konularsa ben iyice olgunlaşmış sayılırım, KUSURA bakacak sizin tarafınızdan her hangi bir söylem tarafıma gelmemiştir siz RAHAT olun benim kusura bakmam için bir neden yok; özellikle insanın bilmediği yabancı oldugu konularda merakları ve kendi düşleri olabilir bunu da gidermek için iletişim kuracagı bilgi akışını saglayacagı bir alan olmalı. Yaban hayatı konusunda tam bir uzman olmasam da belli bir okur kesimini en azından bilgilendirmeye çalışıyorum. Avcıların çayı sabah sahur vakti ava gidiş hazırlıları içinde daha bir başka lezzetli olur. Ama son yıllarda artık bu lezzet yerini çıkmaz sokağa bıraktı doğa ve yaban hayatı tümünden yok oldu diyebiliriz. saygılar selamlar
özgür deniz
20.09.2008 - 14:30
ÜSTAT SONSUZ TEŞEKÜR VE DERİN SAYGI İLE...İŞTE MESELE KALP KIRMAMAK İÇİN GAYRET OLUNCA BÖYLE OLABİLİYOR...SELAM DUA UMUT MUHABBET