Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.
Söz verdim, bu hükümet Avrupa’ya seyahatte “vize”leri kaldırabilirse ilk seçimde AKP’ye oy vereceğim…
Bu sözü, geçen Kasım-Aralık aylarında, AB ile Türkiye’nin “göçmen pazarlığı” esnasında gündeme gelen, “vize muafiyeti” söz konusu olduğunda vermiştim. Oradaki taslağa göre, vizeler Ekim 2016’da kaldırılacaktı. Lâkin gelişmeler öyle hızlı ilerliyor ki şimdi, “muafiyet”in Haziran’da başlaması konuşuluyor.
Haziran’a şurada ne var?
Topu topu iki buçuk ay!
Bu kadar kısa!
80 gün sonra vize kalkıyor!
“Vize muafiyeti” derim size…
Bu bir mucize!
“Vize muafiyeti”, bu, hakikaten hükümetin çok çok çok büyük bir başarısı…
36 yıllık “vize” kâbusuna son veriliyor…
Hakikaten tarihi bir olay, tarihe geçecek bir başarı.
Maşallah, diyorum. Nazar değmez inşallah, diyorum.
Bir aksilik olmazsa, Haziran’dan itibaren, Türk vatandaşları, pasaportlarını ceplerine koydukları gibi, Ankara’dan İstanbul’a uçmak misali, Ankara’dan Paris’e, İstanbul’dan Londra’aya, izmir’den Berlin’e, Erzurum’dan Viyana’ya, van’dan Venedik’e, Mardin’den Madrit’e uçacaklar.
Allah’ım, hayali bile insanı coşturuyor.
Bendeniz de bu coşkunlukla tekrar tekrar söz veriyorum:
Bundan sonraki ilk oyum, vizeyi kaldırtmakta tarihî başarı gösteren Davutoğlu’na!
Bu büyük başarı karşısında hayranlığım ömür boyu sürecek.
Büyük Türk milletinin de bu büyük hizmetin kadrini, kıymetini yüreğinde duyacağına, asla unutmayacağına, Davutoğlu’nu tarih’in pırlanta sayfalarına emanet edeceğine, bütün kalbimle inanıyorum.
Coşkunluğumu, kalemimin ayarının kaçmasını mazur görün, Türkiye’ye Temmuz 1980’den beri, tam 36 senedir “ikinci sınıf ülke” muamelesi yapılıyordu… O günden bugüne sayısız iktidar geldi geçti, hiçbirisi bunu düzeltemedi, vizeyi kaldırtamadı.
Aşağılanıyorduk, hatta ve hatta “vize” alamadığı için intihar edenlerimiz bile olmuştu… Artık, bitiyor! Makus talihimizi Davutoğlu değiştiriyor. İnsan nasıl sevinmez, nasıl coşmaz!
Ben, şimdiden, hayırlı, uğurlu olsun diyorum.
Bol, keyifli seyahatler!
İş insanlarımıza, hayırlı, bol kazançlı işler!
Zaten tutamıyorduk ya, bundan sonra, Davutoğlu’nu hiç kimse tutamaz!
x x x
Bir tavsiye
Başörtüsü meselesi ve “kadınlar günü”nün anlam ve önemine uygun, çok etkilendiğim bir Bekir Coşkun yazısı: “Ey bacım, yüreğini de al gel”
http://www.sozcu.com.tr/2016/yazarlar/bekir-coskun/ey-bacim-1126069/
x x x
GÜNÜN ÇİZGİSİ,Twitter'dan...
