‘İKİNCİ BİR EMRE KADAR’… VE SIKIYÖNETİM… VE YÜZBAŞI ALİ

İsmail Hakkı CENGİZ - 29.08.2015

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Dün, bir ilçenin, Yüksekova’nın hoparlörleri ve sokakları bir anonsla yankılanıyordu:

“İkinci bir emre kadar 23:30’dan itibaren sokağa çıkma yasağı ilân edilmiştir”!

Belki sadece Yüksekova’nın değil, pek çok başka il ve ilçede de benzer ses yankılanmıştır!

Korkunç!

“İkinci bir emre kadar…”!

Sanırım, bu ilânı, bu ifadeyi 30 yıldır falan duymuyorduk!

Çünkü bu bir “sıkıyönetim”in söylemi, “sıkıyönetim”in en birinci “alamet-i farikası”dır!

Tam da “sıkıyönetim” taleplerinin dillendirildiği, tartışıldığı günlerde!

Çok tehlikeli!

“İkinci bir emre kadar”…

İnsanın tüylerini diken diken eden; dehşet verici bir ifade, ürkütücü bir yarım cümle…

O “ikinci emir” hiç gelmeyebilir… Hiç gelmeyecekmiş gibi olur!

Nitekim aylarca, yıllarca gelmez!

Hürriyetler bikısıtlanmaya başladı mı, nereye kadar gideceği, nerede duracağı hiç belli olmaz?

x   x   x

2015’in ikinci yarısında… İletişimin bu kadar yaygınlaştığı…

Bilginin, bilincin bu kadar ilerlediği, bu kadar geliştiği bir dönemde…

“İkinci bir emre kadar” ibaresiyle başlayan kısıtlamalara başvurmak…

Buna ihtiyaç duyulacak bir ortama gelmek, ülkeyi böyle bir vasata sürüklemek!

Aklımız durmuş, şuurumuz kapanmış, sükûnetimiz kaybolmuş, millet cinnet geçiriyor olmalı!

x   x   x

Bi duralım!

Bikendimize gelelim! Neredeyiz, ne yapıyoruz, ne halt ediyoruz diyelim!

Çıkmaz sokakta debelendiğimizi fark edelim! Şuurumuzu ve aklıselimimizi takınalım!

Silahları susturalım… Tehlikeli tırmanmayı durduralım!

 

x   x   x

KOLTUKLA YÜKSELENLER-KOLTUĞU YÜKSELTENLER

Bazı insanlar vardır, aslında bir hiçtirler… Bir birikimleri, bilgileri, hatta karakterleri yoktur… Hasbelkader bir koltuk, bir mevki sahibi olmuşlar, o mevki, o koltuk sayesinde yüksekte, yükselmiş gözükürler… Koltuğu altlarından çekiverin, aslında, ne kadar alçak oldukları hemen ortaya çıkıverir.

Başka bazı insanlar da vardır… Bilgiyle, birikimle dolu, hatta tam bir karakter adamıdırlar… Onların yüksekliğini görmek için bir koltuğa oturmalarına, bir mevki sahibi olmalarına hiç ihtiyaç yoktur… Lâkin hasbelkader bir mevkie gelir, bir koltuğa otururlarsa, koltukta yükseldiklerini değil, onların koltuğu, mevkii yükselttiklerini görürsünüz.

ŞEHİT YÜZBAŞI ALİ ALKAN BU İKİNCİLERDENMİŞ!

Şu haberi okuyun: “Şehit Ağabeyi Yarbay Alkan, Yarbay Alkan ‘Dün bir kargo aldık. Kargoda, kardeşimin maiyetindeki asker sayısı kadar, miğferin içine konan bir koruyucu madde vardı. Kendi parasıyla İstanbul’dan sipariş etmiş, askeri etkilenmesin diye. Askerini çocuğu gibi korurdu.’ dedi. (Odatv)

İnsanın gözlerini yaşartacak kadar asil, yüksek bir davranış…

Haberi, gözlerim yaşararak okudum ve “Türk Subayı budur” dedim…

Bütün subaylara onur verdin, Yüzbaşım! Ruhun şad olsun!

Yüzbaşı rütbesini, subaylık mesleğini yücelttin!

Senin de cennetteki makamın yükselsin!

Allah da seni onurlandırsın… Peygamber’e komşu etsin!

Peygamberler sofrasında oturasın!

Fatihler, Meteler, Mustafa kemaller alnından öpsün!

Şehit ve gazi Mehmetler ellerini öpsün!

 

x   x   x

RESİM, haberler.com’dan…Rahmetli Yüzbaşı Ali ve rahmetli annesi...




Tarih: 29.08.2015 Okunma: 704

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?