YILMAZ ÖZDİL SALLAMIŞ DA SALLAMIŞ!

İsmail Hakkı CENGİZ - 27.07.2015

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Özdil, Sözcü’deki, 25 Temmuz tarih ve “IŞİD acaba Suriye’de mi?” başlıklı yazısında akla ziyan şeyler söylüyor… Yani sallıyor!

Misal; “İstanbul Bağcılar’da IŞİD mağazası açıldı, flamaları-tişörtleri satılıyor.
Rakka’ya gitmene gerek yok, Ömerli’deki piknik alanlarını dolaş, aynı.

İzmir Karabağlar’da iki dakika yürü, kendini Tel Abyad’da sanırsın.
Gaziantep’te Arapça tabela sayısı Türkçe tabelaları geçti.

Kahramanmaraş’ta trafik polisleri başka çare bulamadı, trafik kurallarını anlatan Arapça broşür dağıtıyor.

Antalya plajlarında nerdeyse mayoyla denize giren kalmadı, dondurma bile Arapça satılıyor.”

Sanırım, yukarıdaki haberleri El-Cezire’den falan aldı, şehirlerin ismini bizim şehirlerle değiştirip yayımladı! Hiç Türkiye’de böyle şeyler olabilir mi? Biz neden duymuyoruz?

Sallamaya devam ediyor: “IŞİD’in Laleli’de ofisi var, askerlik şubesi gibi kullanıyor, Avrupa ülkelerinden gelen iki bin militan bu ofis üzerinden Suriye’ye geçti, ceplerine 400’er dolar harcırah veriliyor.”

Semtleri karıştırmış olmalı, Ortadoğu’nun kim bilir neresindeki “Yalelli” semtini, “Laleli” yapıvermiş! IŞİD, bizim semtimize bile uğrayabilir mi?

Şu ekonomik sallamaya bakın: “IŞİD rafinerisi, Türkiye’ye Suriye sınırından şakır şakır mazot sokuyor. Genelkurmay verilerine göre, sadece 2014 senesinde… Toplam 282 kilometre kaçak boru hattı imha edildi, 282 kilometre!”

Sanki bizim “mazot”a, hele “kaçak mazot”a ihtiyacımız varmış, dönüp yüzüne bakarmışız gibi!

Hayal gücü geniş, salladıkça sallıyor: “Amerikalı gazeteciler James Foley ve Steven Sotloff’un kafasını kesen ‘cihatçı John’ lakaplı IŞİD celladının, mülteci ayaklarıyla elini kolunu sallaya sallaya Türkiye’ye geçtiği ortaya çıktı.”

Kim çıkarmış? Ne zaman çıkmış? Şimdi nerede? Kaynak göster, kardeşim!

Sallamanın sonu yok: “Suriye’de savaşan bazı köktendinci gruplar, Bolu’da eğitildiklerini söylüyor, Sarıkamış’ta kamplarının olduğunu söylüyor. Bunların yemeği bile Ceylanpınar’daki lokantadan geliyor.”

Yok daha neler? Bolu’ymuş, Sarıkamış’mış! Bunlara kanacağız sanki?

Yemeğe bişey diyemem! Yemek gidebilir. Bibakıma, insanî ihtiyaçtır… Duyarsız kalamayız!

Hadi, yukarıdakileri salladın, bari hastalığı, hayvanları işin içine sokma… Yok, sallamasına onları da alet edecek: “Türkiye’nin 100 senede zor kuruttuğu, 80’li yıllardan beri görülmeyen ‘şark çıbanı’ hortladı. Sayın hükümetimiz üstünü örtmeye çalışıyor ama, sınır şehirlerimizde önü alınamıyor.

Hayvan kaçakçılığı önlenemediği için, ‘Afrika hastalığı’ adı verilen bulaşıcı hastalık Türkiye’ye sıçradı, kırıp geçiriyor, karantinalar başladı.”

Bunlara inanmıyorsunuz, değil mi? İnanılacak şeyler mi? Atıyor işte!

x    x    x

BURASI TÜRKİYE

Özdil, sallamalarına arabaları, hatta bir Bakan’ın adını bile alet ediyor: “Türkiye’den çalınan otomobiller Suriye’ye götürülüyor. MİT raporlarına göre, hem binek araç olarak, hem bombalı araç olarak kullanılıyor. Geçen sene 500’ün üstünde otomobil gitti. Bunlardan biri, Aile Bakanı Ayşenur İslam’ın yardımcısının makam otomobiliydi. Bakım için servise gönderildi, servisten araklandı.”

Ayşenur İslam, seni  “güçlü bir şekilde” yalanlasın da gör! Çıksın desteksiz atışların ortaya!

Sallamanın bu kadarına da pes: “2003’te İstanbul’da sinagogların bombalanması eylemini organize eden ve ‘müebbet’ hapse mahkum edilen Baki Yiğit, Suriye’de savaşırken öldürüldü. Böylece… İnsanlarımızı havaya uçuran ve güya müebbete çarptırılan teröristin, 2010 senesinde kaşla göz arasında serbest bırakıldığı, herifin de anında Suriye’ye geçtiği ortaya çıktı.”

Hiç olacak iş mi? Yetkililerimiz yalanlayınca, ne diyeceksin, çok merak ediyorum!

Bild’in bildiğini iddia ediyor: “Bild gazetesi, IŞİD’in yedi şehirde silah deposu olduğunu yazdı. Ankara, İzmir, Eskişehir, Konya, Şanlıurfa, Hatay ve Adıyaman’dı.”

Oha, artık… “Paralel ordu” mu bu?

Hele hele şu sallama haber: “Daily Telegraf gazetesi, Türkiye’yi İran’a benzetti. Independent gazetesi, Pakistan’a benzetti. BBC, Mısır’a benzetti.”

İşte, desteksiz atışın en katı ve kat’i kanıtı… Biz ne İran’a, ne Pakistan’a, ne Mısır’a benzeriz!

“Burası Türkiye”!

x   x   x

Yılmaz Özdil’in bir kalemde salladıkları bu kadar mı?

Hayır, daha çok!

Gelgelelim, hepsini yazmaya kalksak kitap hacmine ulaşacağız!

Sallamalardan birkaçını seçebildik… Siz en iyisi, yazısını bulup tamamını okuyun!

Eğlenirsiniz!

x   x   x

GÜNÜN ÇİZGİSİ, TWITTER’dan…



Tarih: 27.07.2015 Okunma: 669

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?