TRT’DEKİ KUL HAKKI(MIZ)

İsmail Hakkı CENGİZ - 05.08.2014

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


TRT, öteden beri iktidarların çiftliği…

Lâkin memleketi 12 senedir “dindar”lığı kimselere bırakmayan bir parti yönetiyor…

“Dindarlık” deyince de, malûm akla ilk gelen “kul hakkı”“Dindar” dediğin en evvel ve her şeyden evvel “kul hakkı” mevzuunda hassas olmalı… “Müslüman”, “kul hakkı” konusunda titremeli…

TRT, bütün millete ait bir kurum olduğuna göre, milletin partilerine, milletin bütün evlatlarına, seçimdeki adaylara eşit mesafede olmalı, ekranlarından eşit olarak yararlandırmalı, değil mi?

TRT’yi kullanma konusunda, mevcut iktidarın da, eski iktidarlardan hiçbir farkı olmadığını gördük… Gelgelelim, Cumhurbaşkanlığı seçimi öncesinde TRT’nin sergilediği tutum bütün vicdanları isyan ettirecek kadar yanlı… Eşitlikten, adaletten, insaf duygusundan uzak!

İktidar kanadı halinden memnunken, bütün muhalefet isyanlarda… Feryatlar arşı âlâyı tuttu!

TRT Genel Müdürü, yapılan şikâyetler karşısında kendini savunmuş… Demiş ki, “Temmuz ayında Selahattin Demirtaş’a 223 dakika yer verdik.” (HalkTV, 02/8)

Mukayese yapabilmek için diğer adaylara, bilhassa iktidarın adayına da ne kadar süre ayrıldığını bildirmesi gerekmez mi? Gerekir fakat Sayın Genel Müdür, AKP adayına ne kadar süre ayrıldığını söylememiş.

Muhtemelen, “çatı adayı”na ayrılan süre de Demirtaş’a ayrılan süre kadardır. Asıl merak edilen ise, AKP adayının TRT ekranlarında ne kadar göründüğüydü… Bunun cevabını, RTÜK üyesi, BDP kontenjanından seçilen Doç. Dr. Ahmet Yıldırım veriyor: “Demirtaş’a 223 dakika ayrıldığı dönemde, TRT, Erdoğan’a 7 bin dakikanın üzerinde yer verdi.” (halkTV, 02/8)

Demirtaş’ın ekranda göründüğü sürenin 31 katı!

Breh breh breh!

Bu mu adalet?

Bu mu eşitlik?

Bu mu “dindarlık-Müslümanlık”?

Burada bir kul hakkı meselesi yok mu? Kul hakkı ihlali görmüyor musunuz?

Sabah-akşam ekranlarda Müslümanlığı anlatan hocalara soruyorum: Milletin kanalının iktidara teslim edilmesi, iktidarın da bundan alabildiğine yararlanması, muhalefete ise neredeyse hiç yer verilmemesi kul hakkı ihlali midir, değil midir?

“Yere tükürme”nin bile “kul hakkı”na girdiği, kul hakkına tecavüz olduğunu söyleyecek kadar hassas olan, ince düşünen Necmettin Nursaçan Hoca, ne der bu hususta?

Öte yandan, kadınların iffetinin kahkahayla bile zedeleneceğini düşünecek kadar ince fikirli, dini bütün bir “Müslüman” olan Arınç’a da sormak lâzım: Milletin kanalının tek taraflı olarak kullanılması, TRT üzerinde yetkili olan bürokrat ve siyasetçilerin Müslümanlığını zedelemez mi? Bu, aşırı fazla kullanma “kul hakkı”na tecavüz olmaz mı? Bu kadar kulla helalleşmek gerekmez mi? Bu adaletsizliğe bir son vermek icap etmez mi?

Müslümanlığı, dindarlığı, kul hakkına hassasiyeti göstermenin, kanıtlamanın tam zamanı!

Duyalım sesinizi!

İnanalım samimiyetinize, Müslümanlığınıza!

 

x   x   x

GÜNÜN ÇİZGİSİ, TWITTER’DAN


Tarih: 05.08.2014 Okunma: 655

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?