MONTAJ RAPORU MONTAJ OLMASIN!

İsmail Hakkı CENGİZ - 10.06.2014

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Montaj” tuhaf bir kelime!

Güzel Türkçemize sonradan “montajlandığından” olsa gerek… Yani eklemlendiğinden, yani yapıştırıldığından!

Vatandaşla “montaj”ı tartışamıyorsunuz… Tıpkı “kumpas”ta olduğu gibi!

Böyle kelimeler bizim duygu ve düşüncelerimizi tam olarak yansıtamıyorlar.

Bize uymuyor, anlamıyoruz, bilmiyoruz!

Sanırım, çoğunuz “punç”u da bilmezsiniz!

Ben de bilmezdim… Aziz Nesin anlatıyor… Ondan öğrendim.

“Punç”un “montaj”la alâkası var mı?

Bilmem, belki de vardır!

Önce, Aziz Nesin’i bi okuyalım:

“Ne zaman anlayamadığım bir sorun, içinden çıkamadığım bir durum olsa, Sarıçizmeli’ye gider, sorar, danışır, öğrenirim.

Gel zaman git zaman şu reform söylentileri çıktı. Kimi reform şöyledir, kimi böyledir, dedi. Kimi iyidir, kimi kötüdür, dedi. İyice aklım karıştığından varıp Sarıçizmeli’nin yanına, ona danıştım:

Sarıçizmeli yine her zamanki gibi, ‘Benim böyle işlere aklım ermez, sana bir hikâye anlatayım da dinle! dedi.’

Anlattı:

Bizim köylülerden biri, bir kış günü bir şehirli tanıdığına konuk gelmiş. Kentli ona güzel bir içki sunmuş. İçki köylünün öyle hoşuna gitmiş ki, ‘Aman bu içki pek güzelmiş, adı ne bunun?’ diye sormuş. Kentli de içkinin adının ‘punç’ olduğunu söylemiş. Köylü bu kez, içkinin nasıl yapıldığını sormuş. Kentli de anlatmış: ‘üç bardak kadar çaya bir kadeh konyak karıştırır, üzerine de yarım limon sıkarsın, punç olur’ demiş. Köylü evine gidince hemen punç yapmış. Bir zaman sonra yine kentlinin evine gelince, ‘Yahu o senin dediğin punçu yaptım, ama berbat, kötü bir şey oldu, içilecek gibi değil,’ demiş. Kentli, “Nasıl yaptın diye sorunca; ‘Eve vardım. Karıya, çabuk çay getir dedim. Karı, evde çay yok, kahve var, dedi. Çay da bir, kahve de bir, getir dedim. Karı, evde konyak yok, şarap var, dedi. Konyak da bir, şarap da bir, getir dedim. Şarabı kahveye boca ettim. Sonra karıya limon getir dedim. Karı limon yok, sirke var dedi. Sirke de ekşi, limon da, getir dedim. Onu da kattım. Dediğin gibi çalkaladım. Bir de içtim ki zehir…’

Sarıçizmeli’ye sağlıcakla kal deyip yanından ayrıldım.” (Gözünüz Aydın Efendim, Nesin yayınevi, S. 138)

x   x   x

Hayvanat Bahçesi Müdürlüğünden TÜBİTAK’a atanan yeni müdüre, “rapor”un nasıl hazırlanacağı, nasıl yapılacağı mutlaka anlatılmıştır da, bakalım o, anlatıldığı gibi yaptı mı, yazdı mı?

x   x   x

GÜNÜN ÇİZGİSİ, TWITTER'dan 



Tarih: 10.06.2014 Okunma: 678

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?