‘HER SÖZCÜK BİR TOHUMDUR’

İsmail Hakkı CENGİZ - 23.04.2014

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Okuyorsanız, hele iki satır yazıyorsanız böyle bir cümleye ilgisiz kalamazsınız…

Çünkü işiniz gücünüz “sözcük”tür…

Haliyle, “sözcük”le ilgili her şey sizi çeker…

Hele başlıktaki gibi iddialı bir cümle,

Üstelik o cümlenin sahibi, “Yüreğinin Götürdüğü Yere Git” adlı dünyaca ünlü romanın yazarı ise…

“Her sözcük bir tohumdur” adlı bir kitapta derin sırlar, derin esrarlar ararsınız…

“Işık” ararsınız, yolunuzu aydınlatmasını umarsınız…

Gelgelelim,  “Başlangıçta Kelâm vardı” diye başlayan eserde umduğunuzu bulamıyorsunuz.

Kelimelerin sırrı önünüzde açılmıyor…

Şaheser cümlelerin esrarı çözülmüyor…

“Sözcük” nasıl bir tohumdur, nasıl ekilir, nereye ekilir, nasıl bakılır, nasıl bereketli bir ürün haline gelir?

Kim yer, kim içer, kime şifa olur; bunların cevapları yok!

Bununla beraber, yazarın ilginç tespitleri var… Şöyle:

“Ruh ve vicdan. Onları her zaman, cumartesi öğleden sonraları kol kola girerek caddede dolaşmaya çıkan, biraz demode iki hanım gibi düşünmüşümdür. Yürürler ve sürekli birbirlerine bir şeyler fısıldarlar. Onların fısıltılarını dinleyecek kulak, insanın kulağıydı ama akustik aygıtların gelişmesine karşın bu organ sağır oldu; bu nedenle hanımlar aralarında konuşmak zorunda kalıyorlar ve ağustos sıcağında kızgın asfalta terk edilmiş köpekler gibi, kendilerine kucak açacak birini arayarak, nereye gideceklerini bilemeden, kararsız dolaşıyorlar.

Ruh ve vicdanın sürgüne gitmesi bizleri boş kutulara dönüştürdü. Daha doğrusu, işe yaramayan şeylerin biriktirildiği kaplara…” (S.22)

Çok acı, çok yakıcı bir tespit…

Biz genellikle sadece vicdan üzerinde duruyor, “Vicdanlar kararmış, körelmiş”  diye şikâyet ediyoruz.

Tamaro, “ruh da sürgünde” diyor…

Ve “onların fısıltısını duyacak kulaklar sağır!”

Geriye ne kaldı?

Kabuk!

Öz yok!

Öz bitik!

Öz kayıp!

Onun için, ruhtan ve vicdandan yoksun insanoğlu, bütün değerleri “kabuk” haline getiriyor…

En başta da “din”i…

 

x   x   x

RUH VE VİCDAN BİTİNCE!

Kara propaganda öyle bir şey ki, adi bir hırsızı aziz, ekmek almaya giden bir çocuğu terörist gibi gösterebilir.

Atilla TAŞ

 

x   x   x

GÜNÜN ÇİZGİSİ, TWITTER’dan


Tarih: 23.04.2014 Okunma: 673

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?