BAŞBAKAN’A BÜTÜNÜYLE KATILIYORUM

İsmail Hakkı CENGİZ - 10.04.2013

Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.



       ‘Küresel vicdana ihtiyaç var’ sözünden çok etkilendim.

Evet, adaletsizliği en fazla artıran husus bu, “küresel vicdan”dan yoksun oluşumuz.

“Somali’de her gece rüyasında bebeği için bir bardak süt gören anneler” sözü çok çarpıcı, insanın içini burkuyor...

Sonra şu sözleri müthiş: “Üzerimize giydiğimiz elbise, Bangladeş’te 5 yaşındaki bir çocuğun umutlarıyla dokunduysa; aracımıza koyduğumuz benzin, Libya’da bir masumun kanıyla karıştıysa; çocuklarımıza verdiğimiz çikolata, Afrika’nın nehirlerine zehir kattıysa; giydiğimiz palto, bir hayvan türünün yok olmasına sebep olduysa; evimizdeki mobilya yağmur ormanlarını yağmaladıysa; bu döngüden, böyle bir küreselleşmeden, rahatsız olmak, bunu sorgulamak zorundayız.
İnsanlar, güzel kokular sürünme yarışına girerken, atmosfer deliniyor; insanlar hırsla hız yapma peşinde koşarken, buzullar eriyor. Büyüme ve kalkınma dediğimiz süreç böyle devam ederse, ortada yaşanabilir bir dünya kalmayacak.”

Ve meşhur Kızılderili atasözüyle yaptığı sonuç: “Bütün ağaçlar kesildiğinde, bütün hayvanlar avlandığında, bütün sular kirlendiğinde, hava solunamaz hale geldiğinde, işte o zaman paranın yenilebilir bir şey olmadığını anlayacaksınız”.

Sayın Başbakan, BM Orman Forumu’nda yaptığı yukarıdaki konuşmasıyla yerkürenin en önemli meselesine dikkat çekiyor.

Söylediklerine tamamen katıldığımı belirtirken, ayrıca ülkem ve dünyanın geleceği için son derece iyimserlik aşıladığını da söylemem gerek!

Bu konulardan arasıra bahsediyoruz.

Ş,mdi, üstüne basarak tekrar vurguluyoruz; “yaşanlabilir bir dünya kalmıyor”!

İnsanoğlu en evvel, ve her şeyden evvel bu “çevre” sorununu çözmek zorundadır. Yoksa gelecek kuşaklarca hiç de “hayır”la anılmayacağız.

x   x   x

Erdoğan’ın yukarıdaki sözlerini dinleyince, ülkedeki doğa tahribatından haberi olmadığı izlenimi edindim.

Sadece çevremdeki bazı korkunç tahribatı, kirlenmeyi, zehirlenmeyi hatırlatayım:

1. Kazdağları’nda altın madeni işletmesi: Çanakkale ile Balıkesir arasındaki geniş bir bölgede, önümüzdeki 20 yılı kapsayan bir madencilik faaliyeti var. Bu süre sonunda sayısı belirsiz ağaç kesilmiş, topraklar kirlenmiş ve çoraklaşmış, hava ve sular zehirlenmiş olacak.   

2. Çaldağ’daki nikel madeni işletmesi: Turgutlu yakınlarındaki ormanlık alanda, 4 sene önce başlayan, birinci maddedeki zararların verilmeye başlandığı, İzmir körfezine kadar havayı, suyu ve toprağı kirleten madencilik faaliyeti. 
       3. Efemçukuru altın madeni işletmesi: İzmir’in hemen yanıbaşındaki bölge... Daha geçen hafta gidip gördüğümüz, 3-4 sene öncesinden başlayan, yukarıda zikredilen zararları veren madencilik alanı. 

Buralar, hemen İzmir’in çevresindeki, bildiğim, gördüğüm tahrip alanları. Ülkenin her yerinde böyle vahşi madencilik, doğa tahribi, çevre kirletilmesi faaliyetleri vardır. Bunlara derhal tedbir alınması lâzım.

Başbakan’ın Orman Forumu’ndaki konuşması bizleri umutlandırdı. Hayal kırıklığına uğramayacağımızı ümit ediyoruz.

Tarih: 10.04.2013 Okunma: 682

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?