NE NATO, NE AB, NE ŞANGAY

İsmail Hakkı CENGİZ - 05.02.2013

 Oy gizli, haber kutsal, yorum hürdür.


Türkiye, ne yazık ki istikametini tam olarak belirleyememiş bir ülke... Her ne kadar “Batı’ya gidiyoruz” falan diyorsak da, o tarafa gitmekte hem bizde fazla bir istek yok, hem de “Batı”nın, yani Avrupa Birliği’nin bizi almaya hiç “gönlü” yok.

60 yılı aşkın NATO üyesiyiz...  ABD’nin bizi Rusya ile korkutması neticesi girmişiz, çıkamıyoruz... Politikacılar dışında hemen hiç kimse, Türkiye’nin NATO üyesi olmasından hoşnut değil... Hoşnut olamayız da... Çünkü NATO demek ülkenin üzerindeki bir irade demek... Bağımlılık demek... “Gladyo” gibi melanetler demek... Bugün farkındayız ki, bizim NATO’ya falan ihtiyacımız yok... Nitekim, anladık ki, eskiden de yokmuş!

Bugünlerde “Şangay İşbirliği Örgütü” (ŞİÖ) tartışılıyor... Çin ve Rusya’nın etkin olduğu bu örgüte, ayrıca, Kazakistan, Özbekistan, Tacikistan ve Kırgızistan üyedir.

Tartışma-konuşma güzel şey... Böylece, konuştuğunuz mevzuları didik didik ettiğiniz gibi, zihin kanalları genişler, unutulanlar hatırlanır, hatta yeni seçeneklere yelken açabilirsiniz.

x   x   x

KARADENİZ VE EKONOMİK İŞBİRLİĞİ TEŞKİLATLARI

Haddizatında, bizim yukarıdakilere benzer başka uluslararası örgütlerimiz var...

Birincisi, Karadeniz Ekonomik İşbirliği (KEİ)... Bu örgüt, Türkiye, Rusya, Romanya, Yunanistan, Azerbaycan, Ermenistan, Gürcistan, Moldova, Ukrayna ve Bulgaristan’ın katılımıyla 1992’de kurulmuştur.

Bu örgütün yönetim merkezi İstanbul’dadır. Boğaz’da bir gezintiye çıkarsanız, Fatih Sultan Mehmet Köprüsünün Rumeli ayaklarına yakın bir yerde, merkezi görebilirsiniz.

Bu örgütü daha etkin hale getirebilmek ve genişletmek bir seçenek...

İkincisi, Ekonomik İşbirliği Teşkilatı (EİT)... Bu teşkilat, 1964’te hayata geçirilen Türkiye-İran-Pakistan arasındaki “Bölgesel İşbirliği teşkilatı”nın 1992’de genişletilmesiyle kurulmuştur. Teşkilat; Afganistan, Azerbaycan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Türkmenistan ve Özbekistan'ın katılımıyla 10 üyeli hale gelmiştir. Yönetim merkezi Tahran’dadır.

x   x   x

Demek elimizde, şu anda bile NATO, AB, ŞİÖ dışında, milletler arası iki organizasyon var. Ama atıl durumda... Bunlara işlerlik kazandırılabilir.

Söylemek istediğim daha önemli husus şu:

Biz, “Bölgesel güç olduk”...

“Ortadoğu’da sözü dinlenen lider ülkeyiz”...

“Dünyaya açılan, küresel bir güçolma yolundayız”...

“Dünyanın 16’ncı ekonomisiyiz” demiyor muyuz?

O vakit, istikametimizi de kendimiz tayin edebiliriz... Bu istikameti tayin ederken, illa birilerinin peşine takılma mecburiyetimiz yok...

KEİ ve EİT birer alternatiftir... Fakat bunlara işlerlik kazandıramıyorsak yepyeni seçenekler de önümüzdedir... Akdeniz’e, Balkanlar ve Orta Avrupa’ya, Kafkasya-Ortadoğu ve Ortaasya’ya doğru açılabiliriz.

Hedefleri; “demokrasi, insan hakları ve çevreyi koruma” olan bütün ülkelerle işbirliği yapabilir, organizasyonlar kurabiliriz.

Güvenliğimizi ve ekonomik kalkınmamızı o teşkilatlarla daha üst seviyeye çıkarabiliriz.

Dünya barışına ve geri kalmış ülkelerin kalkınmasına da o yoldan katkıda bulunabiliriz.

x   x   x

GÜNÜN ÇİZGİSİ, LEMAN’dan, 30 OCAK


NOT: Resim gözükmüyorsa, firefox’tan açmayı deneyin

Tarih: 05.02.2013 Okunma: 670

YORUMLAR

Yorumunuzu ekleyin.

İsim: *

E-posta Adresiniz: *

* (E-posta adresiniz paylaşılmayacaktır.)

Yorum: *

Güvenlik Sorusu:
Türkiye'nin başkenti neresidir?